Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, zincirlenmiş hacim endeksi olarak gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) tahmini, 2. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,2 arttı.

Ekonomistler, Türkiye ekonomisi 2016'da darbe girişiminin olduğu 3. çeyrekteki gerilemesinin ardından 7 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösterdiğini ve bu verinin 2018 yılı büyümesi için pozitif olduğunu vurguladı.

Gelecek döneme ilişkin öncü göstergelerin büyüme hızında yavaşlamaya işaret ettiğini söyleyen ekonomistler, 2019 büyüme kompozisyonunda net ihracat katkısının belirleyici rol üstlendiğini dile getirdi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, büyüme hızında 2. çeyrekte beklenen yavaşlamanın ılımlı kaldığını belirterek, 2017'ye ait çeyreklik büyüme verilerinde de küçük değişiklikler olduğunu, buna karşın geçen yıl genelindeki yüzde 7,4'lük oranın korunduğunu söyledi.

Mevsimsel düzeltilmiş verilere göre, ekonominin son 7 çeyrektir aralıksız büyüdüğüne işaret eden Tokalı, "Gerek parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkileri ve güçlü baz etkisi, gerekse de geçen ay belirginleşen finansal dalgalanma ve akabinde beklenen ek parasal sıkılaşmanın yansımaları doğrultusunda, 3. çeyrekten itibaren çeyreklik bazda daralma rakamları ve yıllık bazda büyüme oranlarında sert aşağı hareket görebiliriz. Bununla birlikte, ilk yarıda elde edilen yüzde 6,2'lik büyüme oranının katkısı doğrultusunda tüm yıla ait yüzde 4'lük büyüme tahminimizi koruyor, 2019'a ait tahminimizi de yüzde 4'ten yüzde 3'e çekiyoruz." diye konuştu.

Tokalı, gelecek hafta açıklanacak temmuz sanayi üretim verisinin, 3. çeyreğe girerken sanayi kesiminin büyümeye katkısının ne ölçüde azalabileceği açısından önemli olacağını vurguladı.

Son 3 çeyrektir sanayi üretim artışının, büyüme verileri altındaki katma değer artışına daha ılımlı oranda yansıdığına dikkati çekerek, "İlk çeyreğin yüzde 8,1'lik yıllık artışına göre de katma değer artışı 2. çeyrekte yüzde 4,3'e geriliyor. 3. çeyrekte de ilk tahminlerimize göre, söz konusu yavaşlamanın yüzde 2'ler seviyesine gerilemesi olası gözüküyor." değerlendirmelerini yaptı.

"Net ihracat artıya döndü"

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek de, her ne kadar piyasa beklentilerine paralel bir büyüme performansıyla karşılaşılsa da iç tüketim tarafındaki yavaşlamanın, ilk sinyallerini 3. çeyrekten ziyade 2. çeyrekte verdiğini söyledi.

Söz konusu durumun yılın ikinci yarısına yönelik beklentiler konusunda aşağı yönlü revizyonların sertleşmesine zemin hazırlayabileceğini belirten Gödek, "Öte yandan net ihracatın artıya dönmesi gelecek dönem içerisinde işlenecek Türkiye büyüme teması başlığı altında önemli bir yer tutacak. Yaşanan kur şokunun ardından 2019 büyüme kompozisyonunda net ihracat katkısının belirleyici rol üstlendiğini görebiliriz. Yüksek baz etkisi ve ekonomik ivme kaybı belirtileri nedeniyle yılın geri kalanında zayıf büyüme performansı beklentimizi koruyoruz." diye konuştu.

Gödek, stokların azalışının üretim tarafındaki ivme kaybının göstergesi konumunda olduğunu vurgulayarak, yatırımlar cephesinde belirleyici katkının inşaat kaleminden gelmesinin, makine ve teçhizatların ise yüzde 0,6 düzeyinde gerçekleşmesinin bu durumu teyid ettiğini dile getirdi.

Büyüme verisinin detaylarına bakıldığında, faaliyetler açısından tarımın yüzde eksi 1,5'lik zayıf performansıyla dikkati çektiğini belirten Gödek, hizmetlerin yüzde 8, sanayinin yüzde 4,3 ve inşaatın ise yüzde 0,8 artış gösterdiği bilgisini verdi.

"Büyüme hızının yavaşlama ihtimali yükseldi"

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise, 2. çeyreğe ilişkin büyüme verisinin piyasa beklentilerine yakın gerçekleştiğine dikkati çekerek, kurlardaki belirgin artış nedeniyle milli gelirin 750 milyar doların altına inerek 2008 öncesine dönmesinin söz konusu olduğunu söyledi.

Bürümcekçi, gayrisafi sabit sermaye oluşumunda makine-teçhizat yatırımlarının durma noktasına geldiğini, inşaat yatırımlarının ise yüzde 6,6 artış kaydettiğini aktararak, "Bu ise büyümenin kompozisyonu ve sürdürülebilirliği açısından olumsuz bir gelişme olarak not edildi." dedi.

Gelecek döneme ilişkin ilk sinyallerin büyüme eğiliminin 3. çeyrekte belirgin zayıfladığına işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"2. çeyrekte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yüklü faiz artışlarına yönelmesi ve ikincil piyasa faizlerinin ciddi boyutta yükselmesi sonucu kredi faizlerinin de artış eğiliminde olmasıyla tüm sektörlerde belirgin yavaşlama izlenmeye başlanmıştır. Buna karşılık, seçim öncesi açıklanan teşvik ve tedbirler ile emeklilere bayram ikramiyesi gibi harcama artışlarıyla TCMB'nin makroihtiyati duruşunu gevşetmeye başlaması bu zayıflamanın hızını sınırlayabilir.

Bütün bu unsurlardan önemli olarak son dönemde TL'de belirgin değer kaybı ve faizlerde ciddi yükseliş yaşanmakta, belirsizlikler ciddi boyutta artmış görünmektedir. Ayrıca, TCMB'den para politikasında ilave sıkılaşma sinyalleri ve ekonomi yönetiminden dengeleyici maliye politikası tedbirlerinin alınacağı yönünde açıklamalar gelmektedir. Bu görünüm altında büyüme hızının daha sert bir şekilde yavaşlama ihtimali çok yükselmiştir. Bu bağlamda, 2018 için yüzde 4 seviyesinde olan büyüme tahminimiz üzerinde riskler aşağı yöne dönmüştür."

"Yüksek büyümeler görmeyeceğiz" 

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, 2. çeyrekte her ne kadar yıllık bazda yüksek oranlı büyümeler devam etse de mevsimsellikten arındırılmış verilerle özel tüketim ve toplam yatırımlarda yavaşlama, ithalatta sert düşüş ve ihracatta ise güçlü seyrin sürdüğünü söyledi.

Yatırımlarda da temel sürükleyicinin büyük bölümünün, kamu kaynaklı inşaat yatırımları olduğunu, makine-teçhizat yatırımlarının zayıf kaldığını belirten Kanlı, şunları kaydetti:

"İthalattaki zayıf seyre karşın güçlü ihracatın etkisiyle net ihracatın yıllık büyümeye katkısının 2 çeyreğin ardından tekrar artıya geçmesi dikkati çekiyor. Son olarak da stokların büyümeye katkısı tekrar eksiye geçmiş durumda. 2. çeyrek yıllık büyümesinin ardından bir sure bu tip yüksek büyümeler göremeyeceğiz. Zira göstergeler 3. çeyrekle birlikte iktisadi faaliyette sert bir yavaşlamanın başladığına işaret ediyor. Bu yavaşlama süreci yılın kalanında ve 2019'da da devam edecektir. Bu çerçevede bu yıl geneli için yüzde 2,7 ve 2019 için de yüzde 2'lik büyüme tahminlerimizi koruyoruz."