Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı Adnan Akfırat, Çin hükümetinin ABD'nin ticaret savaşlarına yanıt olarak daha fazla ithalat yapma kararı aldığını belirterek, "Çin pazarı Türk ürünlerini bekliyor. ABD gibi en güçlü rakip koşullar gereği devre dışı kalmış durumda. Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat bulunuyor. Kolları sıvayıp bu imkanı kalıcı olarak kullanmak zorundayız." dedi.

Yaşar Üniversitesi ve Türk-Çin İş Geliştirme Dostluk Derneği tarafından Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen “21. Yüzyılda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Alanlarda Türkiye-Çin İşbirliği” konferansının açılışında konuşan Akfırat, yeni bir dünya düzenin kurulduğunu, dünyanın bu anlamda tarihi bir dönemden geçtiğini, Asya'da yeni bir uygarlığın yükseldiğini söyledi.

"Türkiye'nin günleri geliyor"

Asya'nın coğrafi uzantısı olan Avrupa'nın Atlantik kelepçesinden kurtulup Asya'ya yaklaştığını söyleyen Akfırat, "Tek kutuplu dünya sona ererken insanlığın daha adil barışçıl karşılıkla gelişmeye dayanan bir düzen kuruluyor. Bu düzenin taşıyıcı gücü Avrasya. Aynı zamanda Türkiye’nin günleri geliyor. Türkiye'de Avrasya'nın gücüyle bu yeni ve aydınlık günlere yöneliyor." diye konuştu.

Türkiye'nin 1945'den itibaren mensup olduğu Atlantik kampının "Türkiye'yi Asya'ya düşman ettiğini" savunan Akfırat, bu bağın 15 Temmuz 2016'da fiilen sona erdiğini ileri sürdü.

Akfırat, son yıllarda Türkiye ile Çin arasında hem ekonomik hem de diğer anlamda ilişkilerin arttığına işaret ederek şunları kaydetti:

"Çin, ABD'nin ticaret savaşlarına yanıt olarak 'daha fazla ithalat yapacağız' dedi. Çin pazarı Türk ürünlerini bekliyor. ABD gibi en güçlü rakip koşullar gereği devre dışı kalmış durumda. Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat bulunuyor. Kolları sıvayıp bu imkanı kalıcı olarak kullanmak zorundayız. Biz batıdayız ama güneş doğudan yükselir. Bunun farkındayız."

"Çin'in kapılarını açması Türkiye için fırsat"

Şangay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Guo Changang da Türkiye ile Çin ilişkilerinin 2016'dan sonra ivme kazandığını belirtti.

İki ülke bürokratlarının son yıllarda çok sık görüştüğünü ve bunun ilişkilere doğrudan yansıdığını ifade eden Changang, 2018'in ilk aylarında Türkiye'nin Çin'e ihracatının yüzde 3.8 arttığını bildirdi.

İki ülke insanlarının birbirini tanıması için daha çok çalışılması gerektiğine işaret eden Changang, "Biz iki ülke olarak ortak kazançlara dayalı bir ortaklık kurmamız lazım. Çin artık yurt dışından gelecek ürünlere daha fazla açık olacak. Çin'in kapılarını açması Türkiye için fırsat. Bugün de İzmir ile Çin'i birbirine bağlayacağız diye umut ediyorum." ifadelerini kullandı.

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise konferans ile iki ülke arasındaki öncü ilişkiler kurmak için adımlar atmak istediklerini belirtti. Etkinliğinin çok zamanında gerçekleştiğini belirten Dinçer, "Tarihi İpek Yolunun yeniden hayata geçirilmesi Çin ve özellikle İzmir için sınırsız imkanlar yaratacak. Bu proje ile Türkiye ve Çin ortak hareket ederek tarım, enerji, taşımacılık ve turizm gibi alanlarda güzel günler göreceğimize inanıyoruz." dedi.

İki ülkenin ilişkilerinin konuşulacağı konferans 2 gün sürecek.