ESKİŞEHİR - Eskişehir'de 1600 yıl önce, tel altın ve gümüşlerden eski halı dokuması tekniğiyle üretildiği bilinen Sivrihisar cebesi, geleneksel üretim şekline bağlı kalınarak, az sayıdaki ustaların elinde hala şekil alıyor.

Trabzon hasırına göre telleri mikron olarak daha kalın olan Sivrihisar cebesi, 22 ayar altın kullanılarak hazırlanıyor. Zanaatin son ustalarının el işçiliğiyle ördükleri cebeler, günümüzün tercih edilen ziynet eşyası olmaya devam ediyor.

Devlet sanatçısı cebe ustası 58 yaşındaki Metin Altay, yaptığı açıklamada, yüzyıllar öncesinde üretilen ve kullanılan cebelerin, bugün de favori ziynet eşyaları arasında olduğunu söyledi. 

Altay, "Yıllar önce geline iki Sivrihisar cebe almayana kız vermedikleri söylenirdi. Aslında bu adetin zamanımıza kadar geldiğine şahidim. Çünkü bugün de ürettiklerimi satmakta güçlük çekmiyorum. Gazi Üniversitesinde okuyan İran asıllı bir genç kızımız, yaptığım sanat üzerine tez yazıyor. Benden de uzun süre bilgiler aldı. Bu çok kıymetli bir durum. Bu meslek konularının üniversitelere girmesi gerekiyor. Çünkü kültürümüz bizim en değerli varlığımız." sözlerine yer verdi.

Sanatı yaşatmaya devam eden usta sayısının yok denecek kadar az olduğunu belirterek, 4 oğlu ve 2 kızına da cebe yapımını öğrettiğini dile getiren Altay, çocuklarının "baba mesleği" işin kıymeti bildiğini anlatarak, "Cebe artık bizim ailemiz için bir yaşam şekli oldu. Zanaatin çıraklık kısmını atlatan çocuklarım da bu işi sevdi. Şimdi birlikte üretime devam ediyoruz." dedi.

Altay, 350 yıl önce yapılmış bir cebenin sahibi olduğunu dile getirerek, "Sivrihisar cebesi 1600 yıllık tarihi olduğu biliniyor. 15 yıl içinde Sivrihisar ilçesinde bazı vatandaşların sandıklarından tedarik ettiğim 350 yıllık cebeler var. Yüksek ücretler ödeyerek bunları satın aldım. Çünkü onlar benim için birer tarihi eser ve ben de bulunması gerekiyordu." diye konuştu.

"Eski ustalar sanatı öğretmeye korkuyorlardı"

Mesleğini 44 yıldır yaptığını anlatan Altay, şunları söyledi:

"Ben 14 yaşında bu işlere başladım. O yıllarda da bu işi yapan birkaç ustamız vardı. Fakat bu ustalardan da meslek öğrenmek çok sıkıntılıydı. Zira ustalar kendi kalfalarına bile mesleği öğretmiyor, evde sanatını yapıyordu. Kendi işçilerinden bile zanaati saklıyorlardı. Eski ustalar sanatı öğretmeye korkuyorlardı. 1988 yılında bu mesleği çözmeye karar verdim. Hiçbir ustadan da eğitim alamadım. Satın aldığım bir Sivrihisar cebesini inceleyerek, kendi bilgi ve tecrübelerimi de üzerine ekleyerek sanatı ilerlettim. İlk yaptığım cebeyi defalarca erittim, yeniden ördüm. Yaklaşık 6 ay sürdü ve satılabilir hale geldi. O ilk çalışmam benim için yeniden doğmak gibiydi."

Bilezik dışında aynı üretim tekniğiyle küpe, yüzük ve kolye de yaptıklarını ifade eden Altay, "Hayallerimden birini 13 yıl içinde gerçekleştirebildim. Bu bir cebe kravat çalışmasıydı. 2015’te Dünya Ticaret Merkezi’nde organize edilen bir fuarda özel bir firmanın standında teşhir ederek sattık." dedi.