Şu an bulunduğum balkonun tam karşısından çayımı içerken halay başı olduğumu düşündüren bir düğün. "Çalgıcılar" namı diğer abdallar anons geçti; oturanın kaynanası ölsün diye.

Önce ne yapacağımı şaşırdım, su kaldırdım olmadı. Halay çekenler elleriyle ayağa kalk diye işaret etti. O değil de düğündeki damatı tanımam, ama "bu mutlu günümüzde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız" modunda olunca, ister istemez geçmiş ve gelecek fantezileri utangaçlığı ile bir tarafa bırakılarak eşlik ediyorum mutlu günlerine.

İstek parça yapıp çalarlarsa da gidip bi 100 dolar takasım var.

Ama şu var ki apartmanda yaşlı ve hasta 3-4 komşu bu durumdan rahatsız.

YAZ GELDİ BÖYLE OLDU

Ramazan ayı gelmeden memleketde bir düğün patlaması var. Her yer düğün, dernek havasında...

Sanki hiç bitmeyecekmiş gibime geliyor.

Düğün sahiplerine bir önerim olacak  yapacakları düğünleri sezon öncesinde söylerler ise kıştan yazlık takı, dolar, euro hazırlıkları yapacağız.

HELE SOSYAL MEDYA 

Yaz geldiği için düğün fotoğraflarıyla doldu  her yer. Asırlardır süre gelen bu lüzumsuz ritüelin günümüzdeki yapılış amacı %90 lık bir oranla "evlatlarına bir düğün bile yapmadılar dedirtmeyiz elaleme" diyen aile büyüklerini memnun etmektir. Onların ise asıl amacı bu gösterişi yapmanın yanı sıra, yıllar boyu dağıttıkları altınları geri toplamaktır. Peki dağıtılan altınlardan daha fazlasını bu gereksiz gecenin organizasyonu için harcayınca geriye ne kalıyor: 

Koca bir sıfır. 

Peki, ya o günün, evlenen kişilerin en mutlu günü olması gerekirken, onları bazılarına göre dünyanın en kıro ve gereksiz organizasyonu olan düğün konsepti içerisine zorla sokmak zulüm değil mi? 

"Hadi şimdi salondan içeri girip dansedin", 

"Hadi şimdi inanılmaz eğleniyormuşçasına oynayın,"

" Hadi şimdi pasta kesin,"

 "Hadi masa masa dolaşıp altın toplayın,"

" Hadi şimdi de odanıza gidip ...." falan.

Oynamaktan nefret edenler içinse daha da bir zulüme dönüşür düğün merasimleri...

Heleki düğün yakınınızınsa oynayıp oynamamanız, az ya da çok oynamanız orkestraya taktığınız para laf unsurudur.

Tüm gözler üzerindeyken kasıntı ortam ve kıyafetler içerisinde şıkır şıkır oynamanızı beklerler, oynamayınca da eleştirirler.

Çünkü bu sizin en mutlu gününüz ve oynamak zorundasınızdır.

Toplumun hayatımızı yönetiyor oluşunun en zavallı örneğidir düğünler. Tüm amacı da toplumun sosyal beklenti açlığının doyurulmasıdır. Yemişim en mutlu günleriymiş. İpleri "elalemin" elinde olan kuklalarız hepimiz. 

EL ALEM NE DER, KONU KOMŞU BİZİ KINAR.

Modern anlamı ile mahalle baskısı.

Evlenince bu baskının son bulacağını düşünüyorsanız, yanılırsınız.

Hemen düğün ardı sıra ilk ve heyecanlı soru çocuk ne zaman?

Çocuğu bi zahmet isteklere uyarak yapınca bitmez hemen ardınan ikinci ve can alıcı soru, ikinci çocuk ne zaman?

Ardına erkekse sünnet ne zaman? Soruları.

Bu ve daha birçok konuda, bu sorular uzar gider.

BİR ÖNERİ

Düğün salonu masrafından kurtulmanın yollarından biri, sosyal belediyecilik anlayışı ile ücretsiz düğün alanları belediye tarafından yapılabilir. En azından çevreye rahatsızlık vermez.