Dünyada her 4 turistten 1 tanesi Almancayı çok iyi derecede bilmektedir. Ayrıca, ülkemizin en çok ticaret yaptığı ülkelerden biri Almanya’dır. Her yıl 3 milyon civarlarında Alman turistin ülkemize geldiği düşünüldüğünde ve Türkiye’de yaklaşık 25.000 Alman vatandaşının ikamet ettiği bilindiğinde Almanca dilinin önemi çok daha fazla artmaktadır.

İngilizceye göre öğrenilmesi biraz daha zor olan Almanca dünya üzerinde 38 ülkede yaklaşık 120 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Almanca öğrenerek Beethoven, Bach, Einsten, Goethe, Kafka, Freud ve Nietzsche’in dünyaca ünlü eserlerini doğrudan hiç kimseye ihtiyaç duymadan objektif olarak anlayabilirsiniz.

Almanca 8 büyük ülkede resmi dil olarak kabul edilmektedir. Bu ülkeler;

  • Almanya,
  • Avusturya,
  • Lihtenştayn,
  • Lüksemburg
  • Belçika,
  • Polonya,
  • İsviçre'nin neredeyse tamamı,
  • İtalya’nın Trentino-Güney Tirol bölgesi

Almanca öğrenmeyi zorlaştıran en önemli nedenlerden biri çok detaylı dilbilgisi kurallarıdır. Almancada her ismin başında artikeli vardır ve nesnenin tekil, çoğul, dişi, eril ve tarafsız hallerine göre bu artikel değişir.

Almancaya her geçen gün İngilizceden kelimeler girmektedir. Bu durum Almancanın özgün dil yapısını ne yazık ki bozmaktadır.

Uzun kelimeli telaffuz yapısı ve ağır dilbilgisi kuralları göz önünde bulundurulduğunda Almanca öğrenilmesi zor bir dil olarak nitelendirilebilmektedir; fakat şunu da unutmamak gerekiyor ki Almancayı öğrendiğinizde Cermen koluna ait olan başta İngilizce olmak üzere Felemenkçe, Danca, İsveççe, Norveççe, İzlandaca ve Faroece gibi dilleri çok daha kolay bir şekilde öğrenebilmeniz mümkün olacaktır.

Alıntı: https://www.ingilizceturkce.gen.tr/almancaturkceceviri.html