Bazı meslekler vardır, sevmeden yapılamaz, emek ister, sabır ister, yürek ister. Öğretmenlik gibi, doktorluk gibi… Empati kurmayı, karşısındakinin psikolojisini  anlamayı, rol model olmayı, güvenilirliği gerektirir. Zaten sevmeden yapılırsa, öyle eğreti ve şekilsiz durur ki yapana da zul gelir, karşısındakine de… Öğrenci, öğretmenden dolayı mı dersi sevemediği yoksa dersten dolayı mı öğretmenini sevemediği ikilemiyle boğuşurken, büyük bir ihtimalle hayatı boyunca o dersten nefret eder, hasta da hastalığına mı yansın yoksa böyle halden anlamaz bir doktora düştüğüne mi derken tedaviye 1-0  yenik başlar. 
Velhasıl iyi bir öğretmene de iyi bir hekime de düşmek şans işidir. İşinize duyduğunuz aşk ve disiplin karşı tarafa direkt geçer, seviyorsanız sevdirebilirsiniz, yapaylık sırıtır, eğreti durur. Yola beraber çıkar ve omuz omuza yürürsünüz, tecrübeleriniz bilgelik taslamak değil de öğrencinizin yoluna ışık tutmak güzelliğinde yansırsa, öğrencinizin motivasyonu ve özgüveni tavan yapar, önyargılarından kurtulur, size güvenir ve önce başarabileceğine inanır, sonra da gerçekten başarır. Öğrencisini iyi tanıyan bir öğretmen, onun yeteneklerini, güçlü yönlerini bilir  ve onu kariyeri konusunda yönlendirebilir. Nerede tökezleyebileceğini, hata yapabileceğini netlikle ona yansıtır, bunun farkındalığını hissettirir ve onu her türlü stres ve sınav kaygısına hazırlıklı şekilde yetiştirir. 
Günümüzün çocukları öyle bilinçli ve öyle zekiler ki, artık otoriter, klasik, dediğim dedik öğretmen modelleri out! Onun yerine gençlerin enerjisiyle uyumlu, pratik yöntemlere ve teknolojiye yatkın, takım çalışmasına ve gelişmeye açık öğretmenler in! Sadece kendi çözümünü dikte eden öğretmenler demode artık, öğrencisinin kafasındaki şablonu gören ve onun yöntemini anlayıp takıldığı noktaları aydınlatan öğretmen modelini kim sevmez ki! Özellikle branşım olan matematik için konuşursak, öyle farklı öyle pratik yöntemlerle sonuca erismek mümkün ki, ve bunun farkındalığını yaşamak  ve yaşatmak öyle keyifli ki, tam 23 yıldır bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle matematik dersi vermeye devam ediyorum. Öğrencilerimle ve aileleriyle kurduğumuz bağlar ve dostluklar zamana ve mekana yenilmiyor, güçlenerek devam ediyor.  Yepyeni bir kıta, yepyeni bir ülke deneyimim online öğrencilerimin sürekliliği ve başarılarıyla taçlanıyor, burdaki yeni öğrencilerimin değerlendirme sınavlarını yapıyorum, SAT, ACT ve CogAT sınavlarına hazırlık talebi açık ara önde gidiyor. Aslında yaptığım bu değerlendirme röntgen filmi gibi! Temelden gelen bir eksiklik, bugünkü ve gelecek konularda ne sorun yaratıyorsa onu keşfedip erken teşhisle onu iyileştiriyoruz, bunu yaparken de hem matematiğin keyfine varıyor, hem de gelecekteki konular için sağlam adımlar atıyoruz! İşin özü sevmekte, hem de çok sevmekte. Buna bir de pedagoji ve Vefa’lı öğretmenlerimin, İTÜ’lü hocalarımın, BAÜ’lü akademisyen arkadaşlarımın ve hocalarımın üzerimdeki emekleri  ve esinleri de eklenince değmeyin keyfimize…
Eğitime gönül vermiş, binlerce öğrenci yetiştirmiş tüm öğretmenlerimin ve hocalarımın öğretmenler gününü kutluyor  ve başöğretmen Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum.