Facebook da , “Bir insanın duymak istediği en önemli söz sizce nedir?” soruma karşılık, onlarca yanıt alıyorum. Verilen cevaplar birazda onların iç dünyalarını yansıtabiliyordu.

Bir önceki sorum ise, “İsminizin anılması gereken yerde, hiç anılmamış olsaydı ne hissedersiniz?” iken yine oldukça fazla cevap aldım.

İsminizin gereken yerde anılmaması, niyet sorgulatır..

   *Bir seminerimde programı yöneten kişi, seminer başlangıcında sunumun konusundan bahsettiği halde, ismimden hiç bahsetmemesinden bozulduğumu unutmadım; “onun acemiliği ya da amatörlüğü de olabilir” diye avunmaya çalışsam da, iyi niyetinden hiç emin olamadım.

*Yapılan araştırmalar okulda öğretmenleri tarafından isimleriyle hitap edilen öğrencilerin derse olan ilgisinin %40 kadar daha arttığı gözlemlenir. Örneğin bir öğretmen sınıfta, “ön sırada oturan kırmızı kazaklı sen söyle cevabı nedir?” ya da “Ahmet, bu sorunun cevabı sence ne olabilir?” ismin söylenmediği ilk cümlede öğrenci, değersizlik duygusu yaşayacaktır

*Anne ve baba tarafından isimleriyle çağrılan çocuklar daha olumlu tepki verirler. Çocuk için en değerli varlık olan anne ve baba tarafından isimlerinin söylenmesi, ailesine olan güven, sempati ve aidiyet duygusunun arttığı gözlemlenir.

*Satış ve pazarlama konusunda en başarılı olanların “pardon isminizi alabilir miyim?” benzeri sözleriyle ismini öğrendiği müşteri adayına 10 dakikalık iletişimi esnasında 2-3 kere ismini kullanmış  olmasının satışa etkisi oldukça fazla olduğu tespit edilmiştir.

*Bir yazarla sohbetimde, “öldükten sonra unutulup gitmek, hiç olmak istemiyorum;  benimle birlikte bilgilerimin yok olup gitmesini  önlemenin yanında kitaplarımla dünyadan gelip geçtiğime dair imzam olsun ismim geçsin istiyorum”

*Gazino kültürünün yaygın olduğu dönemlerde sanatçıların isimlerinin üst sıralarda yer almaları konusunda, ne kadar titizlendiğini biliriz.

İsmi kullanmak neden önemlidir?

İnsan için en temel konu, var olmaktır.

Var olmanın boyutları nedir?

Sevilmek, kabul edilmek, umursanmak, değerli bulunmak, ilgi görmek, her haline tanıklık edilmesi ki örnek olarak düğün ve cenaze sahipleri iyi ve kötü gününe tanıklık edenleri, kimlerin katıldığını radar gibi tarar, kaydeder ve hiç unutmaz. Var olmanın tanıklık boyutunun önemini ortaya koyar.

*İnsanın en temel imzası, onun var olmasını sağlayan, simgesi olmuş ve kendisiyle özdeşleşmiş olan ismidir. Yazılarımızın, eserlerimizin altına ismimizi belirtmeyi unuttuğumuz pek de görülmez. İsimlerin ağaçlara, banklara vb kazıması yaygındır

*Dünya da ve ülkemizde şirket isimlerinde kurucuların isim ya da soy isimlerinin kullanılma oranı yaygındır.

*Sevmediğiniz kişiye, “bırak şu adamı, ismini bile anmak istemiyorum” dersiniz. İsmini nasıl söylediğiniz karşıdaki kişilerde derin izler yaratır. İsmini kötü söylüyorsanız, ismiyle dalga geçiyorsanız; inanın ki ömür boyu unutamayacağı kötü bir anı oluşturursunuz.

*Bir insanın dostluğunu kazanmak için önce bir gülümseyin. İkinci olarak ismini söyleyin. Samimiyet, cinsiyet gibi kriterleri de göz ardı etmeden mümkünse kısa dokunuşlarda bulunun.

*Danışmanlığını yaptığım bir kişiye, “eşinizle ilk tanışmanız ve evliliğe karar vermenizde sizi etkileyen en önemli faktör nedir?” diye sormuştum. “Hocam belki size tuhaf gelecek ama ismimi o kadar içten ve sevecen söyledi ki, sanki o an çok da tanımadığım eşimle evlenme kararını vermiştim bile.”

“İletişim ve ikna” seminerlerimde katılımcılara “ismin ifadesi” konusuyla ilgili deneyimlerini sorduğum zaman benzeri çok fazla yaşanmış örnek çıkıyor karşımıza.

“Duymaktan en çok hoşlandığımız kelime nedir?” sorusunun her kişiye göre değişen cevabı olsa da değer verdiklerimiz tarafından ismimizin söylenmesidir.

Yazıyı buraya kadar okuduysanız, isminizle çok yaşayın J diyorum.