Merhabalarr…….

Bu defa köşemdeki sohbetimde sizlerle paylaşacağım gözlem ve deneyimlerimin konusu insan düşüncesinin sabitliği ve geniş açı düşünce yani (analatik) düşünce ile alakalı.

İnsanoğlu dünden, bugüne yani taş devrinden bugüne… bu çağlara kadar hep bir gelişim peşinde, icat peşinde koşmuşken bugün görüyoruz ki taklitlerden ibaretiz. Yani şöyleki;

Yaşadığımız çağda yenilenmek, yenilemek, emek vermek yerine armut piş ağzıma düşteyiz …

Hal böyleyken bir yapaylık haddini bilmemezlik çuvaldızı başkasına batırıyım vs. gibi düşünce gözlem içerisindeyiz.

Yakın çevreler, akrabalar, arkadaşlar yaşadığımız her alan bir yarış ama saçma bir yarış içinde.

Nedenmi? Şimdi bir insanın kültürü    ne olursa olsun gelişime açık olması demektir. Çünkü insanın yaratılışında bu var. Herşeyden önce durumlara çözümcü yaklaşması demektir.

Sonra insan ilşkilerinde sağlıklı olması demek, hayatını nasıl yönlendireceğini bilip hayattan tat alması demek. mecburiyetlere aldırmadan özgüvenin ve aklının doğrultusunda duyguya bakış açısının aslında anı değerlendirmek.

Ve baktığı her yerde objektif bir bakış açısına sahip olması demek.

İnsanları olduğu gibi kabul edip kendini de, insanları da şekillendirmeden önyargıda bulunmadan, farklı kültürler tanıyıp kendi kültürüyle harmanlayıp hayatın tadını çıkarmak demek vs. 

Velhasıl bu konu geniş anlatıma açık bir konu der.

Kendinizide, çevrenizide olumsuz eleştirilerden soyutlayıp daha yapıcı eleştirelere ve eleştiri duyarken kendinizin eksi ve artılarınızla barışık durumu daha çözümcü hale getirerek hayatta mutlu anlar yaklayabir sağlıkla nefes alabilirsiniz.

Bir kelimenin aslında algımızla, kelime bilgimizle ve aldığımız kültürle  bağlı olup kalması demek.

Hızlı akan hayatı aslında yakalayamamanız demek olduğunu hatırlatır, geniş açı düşünceyle sağlıklı ve mutlu huzurlu yaşamlar dilerim dostlar.