Bugün sizlerle sosyal medya başlıklı yazımın üçüncü bölümünü paylaşacaktım. Ancak  konu,  bizlere  akıl tutulması yaşatan  halk oylamasının  hayret verici  uygulamaları olunca  sizleri rahatlatacak bazı paylaşımlarda bulunmam elzem oldu. Bu nedenledir konu değişikliği!.. 

Dikkat ederseniz, 16 Nisan 2017 tarihinde tecelli eden halk oylamasında dönen dolaplar, daha önce paylaştığım  psikolojik harbin  temel inanç ve düşüncesiyle   çok yakından ilişkilidir!..

Değerli okurlarım,  oylama  sonucundan  benim gibi  memnun kalmadığınızı ve hayal kırıklığı  yaşadığınızı biliyorum. Ancak kendime gelebildim ve Allah’a şükürler olsun ki  şu anda  fikir ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacak  kadar  kendimi   sağlıklı, huzurlu ve güçlü  hissediyorum. Aynı huzuru sizlere de yaşatmak içindir  şimdi yazacaklarım!..

Psikolojik harbin mermisi olan ‘slogan’, aynı merminin  atana yöneltilmesiyle -geri tepmesiyle/karşı koymasıyla - engellenebilir.  Yani demek istiyorum ki ‘durmak yok yola devam!...  

Nasıl olacak dediğinizi duyar gibiyim. Anlatmaya çalışayım. 

Sizin de  yara alan  yüreğinize, kırılan gücünüze  bir  nebze olsun su serpmem gerekiyor, biliyorum. Her seçimde olduğu gibi  bu oylamada da  benim gibi hayal  kırıklığı yaşadınız… 

Teslim olmak, korku ve endişe duymak   mücadeleci, akil   ve korkusuz kitlenin  kitabında   yer almaz.                                            

Yazılı ve görsel medyada  duymaktan gına geldiğimiz  “ Hedefe giden  her yol  mübahtır,  durmak yok,  yola devam,  atı alan Üsküdar’ı geçti”  gibi  bizleri çökkünlüğe uğratan, endişeye, korkuya  sürükleyen  sloganlar,   seçimlerden önce havalarda  uçuşur biliyorsunuz!.. Bu temalar ( oklar)  aynı zamanda    psikolojik harbin  beyinleri hedef alan  mermileridir  de !.. Günün savaşının sloganlarına  sayısız  örnek vermek  mümkündür.   

‘Kısasa  kısas’  terimi  psikolojik harbin  en  temel  ilkesidir.. Diğer bir tabirle  bu ilkeye; ‘mütekabiliyet  esası’ da  diyebiliriz. (Maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibi)  Yani  amiyane tabirle  ne kadar ekmek o kadar köfte!... 

Ne demiş Napolyon;  “İnsanları harekete geçirmek için iki manivela vardır. Menfaat,  korku/endişe yaratmak”                                                              

Napolyon’un  yukarıdaki tespitine  Ünlü düşünür  G.Gardony’nin  aşağıda verdiği  çarpıcı  örnek,  bana göre sloganların hasıdır,  isabetlidir ve  çok düşündürücüdür.   

“Korkak insanlar, buğday sapını bile yılan sanır.”  G.Gardony

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasının  sonucu nedeniyle sakın karamsar olmayalım derim.  Zira Sayın Levent Gültekin,  oylamadan hemen sonra  kendimizi toparlamamıza  vesile olan,  yıkılan  ümitlerimizi yeşerten, endişelerimizi gideren yazısını bizlerle buluşturarak damarlarımızda pıhtılaşan kanın  sular seller gibi akmasına vesile olmuştur. Helal olsun sana değerli Levent Gültekin kardeşim.. 

Yapılan analiz;  ruhsal/ sinirsel  rahatsızlığımı  gideren , acılarımı,  öfke ve  heyecanımı yatıştıran  mükemmel bir ilaç olmuştur. Ve diyorum ki “sakın enseyi karartmayalım.”  Zira  hayretle  ve  ibretle  tecelli eden halk oylamasından  çıkarılacak   sayısız dersler  vardır.  

Mesela  sizleri  şu an belirlediğim bir sloganla karşı karşıya bıraktığımda ne düşünürsünüz? 

Ülkemde Hayırcılar Kazansaydı,  Olacakları   Düşünmek Bile İstemiyorum!” veya  21 Nisan 2017 tarihli Sözcü gazetesinin  baş sayfasında büyük puntolarla yazılan “ Hayır Çıksaydı Referandumu İptal Edeceklerdi”  gibi  verilen mesajlar  halk üzerinde   korku ve endişe yaratmanın  Türkçe açılımıdır. 

Ne talihsizliktir ki Sözcü gazetesi farkında olmadan  bu sloganı kullanarak  var olan ümitleri  söndürmeye hizmet vermiştir… 

Yaranıza merhem olacak  bu  analizi okudukça şifa bulacağınıza, yürekleneceğinize  ve hızınızı kesmeden aynı tempoda akılcı faaliyetlerinizi,  17 Nisan tarihini milat kabul ederek hayata geçireceğinize  inancım tamdır. 

Allah,  adını kullanarak iş yapanların değil,  çalışkan, azimli, yürekli  ve akılcı mücadele edenlerin  daima yanındadır,  inanın bana!….

Şimdi Levent Gültekin’in  sosyal medyada  okunma rekorları   kıran  aşağıdaki  analizini  lütfen okuyunuz  ve  benim gibi, siz sevdiklerimin de  yüreklerine  su serpilmiş olsun..Zira ümidinizi, gücünüzü  yitirmenize dayanamam, bilirsiniz. Lütfen linki açar mısınız?   

http://www.diken.com.tr/referandum-sonuclari-ne-anlama-geliyor/