1900’lü yıllarından  başlarından 1930 lu yıllara  kadar  dünyanın yüzde on’una yakın kara ve toprak parçasını işgal eden Fransızlar kendi  şehirlerini  medeniyetin ve güzellikler abidesi Paris’i  göz boyayan eserler ile inşa etmişler. Müzeler, paha biçilmez  eserler, göz boyayan kiliseler, geniş caddeler yani tüm zenginliği  buraya yığmışlar. Açık bir dille ifade etmek gerekirse, dünyanın  anasını ağlatan Fransızlar  burada  kendi yaptıkları  çirkefliklere Fransız  kalmışlar.
Dünyayı yağmalayan  Fransızlar yeryüzünün tüm zenginliklerini  bu şehre yani Paris’e yığmışlar. Fransız  sömürge  imparatorluğu  kendi  vatanları ile birlikte  1900 ve 1930 lu yıllarda 13 milyon km2 ulaşmıştı.  Bu büyüklük dünya kara sınırları  içerisinde  karasal anlamda  %10 luk bir hakimiyet demekti. Keza Fransızların  işgal ettikleri  ülkelere bakarsak her şey  daha da netleşiyor. 
Cezayir,Fas,Tunus, Kanada, Vietnam,Kamboçya,Laos Madagaskar, Fransız Guyanası, Hatay, Fildişi Sahili, Gine, Sudan,Moritanya,Nijer, Senegal, Çad, Gabon Orta Kongosu, Kamerun, Gambiya, vs.
Bu Yeni dünya düzeninin  bir parçası olan Fransızların  işgal etmediği  toprak nerdeyse kalmamış.
Yeryüzünde zulümlerinin ve vahşetlerinin  uğramadığı yer ve kara parçası yok bu Fransızların.
Girmediği ülke, soymadığı  şehir yok. 50-60 yıl önce  Cezayir’de  bizzat  yaptıkları akıl almaz vahşetler, veya  yine 20 yıl önce Ruanda’da   insanlık tarihinin en vahşi katliamını Dünya’nın Avrupa’nın  gözü önünde  ateşlerken, sonra da  hiçbir şey  olmamış gibi seyredip Fransız kalmasını nasıl  unuturuz.?
Fransızlar Cezayir’i  132  yıl süre  ile  işgal ettiler. Bu süre içerisinde  her ayaklanma ve isyan olduğunda  vahşet ve kıyımla  bastırdılar. Ve Cezayir’in  bağımsızlığını  kazanması da  olaylı oldu. 
1954-1962  yılı 1,5 Milyon  insan hunharca katledildi. Bunlara Avrupa Fransız kaldı.
Fransa  bu vahşi  katliamı  yaparken de  İsrail’den de destek almıştı. Siyonist Devlet İsrail Fransızlara  hiç Fransız kalmadı. Sonuna kadar destekledi. Hatta Ariel Şaron, İzak Rabin gibi  dönemin İsrail ordusunda ki subaylar Fransız ordusuna destek verenler arasında idi. Fransız birliklerini eğitmek için İzak Rabin ve Haim Herzog  (İsrail’in eski başbakanı ve eski cumhurbaşkanı) yardım eden ve destekleyenler arasında idi. Siyonistler ve Fransızlar ülke nüfusunun % 15 ini  katlettiler. Şimdi bakıyoruz ki  kendi içlerinde ki sorunları  terör ile  pekiştiren  Fransızlar kendi  katliamlarını görmezden gelmiş gibi, terörden  vahşetten dem vurucu dramatik  sahneler ortaya koyuyorlar.!
Ne çabuk unuttun Ey Fransa! Sen bu katliamları Ortaçağ karanlık zihniyeti  ile yapmadın! Yaşadığımız  modern çağın size göre Yeni Dünya düzeninin  oluşması için önce kan vahşet ve parçalama sonra  işgal et  ele geçir düzenini sizler  oluşturmak için  yapmadınız mı? 
Benin’de  size  halk direnince  katliam yapmadınız mı?  Modern imkanlara  sahip olan sizler, Burkino Faso ve Cibuti’de  büyük vahşetler  yapmadınız mı?  Müslümanların bütün direnişlerini baskıyla zulümle bastırmadınız mı?  Müslüman halkları bir yandan  dininden uzaklaştırdınız. Bir yandan da misyonerlik yaptınız. Bir yandan islami  eğitimleri yasakladınız, bir yandan da Müslüman halkı Hristiyanlaştırmak için uğraştınız. Koskoca ülke olan Çad’ı  1911 ‘de işgal ettiniz. Çad’ın bütün arşivlerini yok ettiniz.  1917’de Çad’da Abeşe şehrinde İslam medeniyetini yok etmek için 400 alimi  İlim adamını doğramadınız mı?  Afrika’yı  kan gölüne çevirmediniz mi?   Gabon, Gine, Moritanya gibi ülkeler de Özellikle  islam  medeniyetini  silmek ve yok etmek için uğraşmadınız mı?  Medreseleri ve eğitim kurumlarını  kapatıp, ilim  adamlarını  yok ettiniz. Yerlerine kilise ve katedral yaptınız. 
Şimdi  bakıyorum da Dünya’nın  en  hırsız ve soyguncu bir o kadar da  vahşi  sömürgecisi sizler vahşetlerinizi ve kıyımlarınızı  unutmuş gibisiniz.  Bence  unutmayın ve de kendinize Fransız kalmayın.
Avrupa’nın  göbeğinde  olup ta teröre lanet okumak la medeniyet ülkesi  olunmuyor. Terör varsa bu sizin suçunuzdur. Çünkü  siz Avrupa’nın  iki yüzlü  medeniyetler köprüsünün  bir ayağısınız.
Ya da benim her zaman dediğim gibi  Tek dişi kalmış canavarın bir kolusunuz…!