Ankara Valiliği himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri’nin ilki Ankara’da yapılacak. 26-29 Nisan 2018 tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuar, dünyada da bir ilk olacak.

Örf, adet, gelenek, görenek, sözlü gelenek, gösteri, şölen olarak tanımlanan Türkiye’nin somut olmayan kültürel değerlerinin anlatılacağı fuarda, UNESCO tarafından koruma altına alınan Şanlıurfa Sıra Gecesi, Çankırı Yarenler, Ankara Seymenler, Giresun Kuşköy Islık dili, Sivas Aşıklık, Bursa Karagöz, Ankara Seymenler, gibi gelenekler tanıtılacak.

Biz de, proje sorumlusu Yeliz GÖÇBAK’tan bu önemli fuarın detayını öğrendik.

Merhabalar Yeliz Hanım, yaklaşık bir haftadır Türkiye’nin Kültürel Değerleri ve somut olmayan kültürel mirasımız ile ilgili mailime iletmiş olduğunuz bilgileri büyük bir ilgiyle takip etmekteyim. Bu sabah fuara katılmam için o değerli davetiyenizi de alınca, yarın düzenlenecek olan fuara katılmak isteyen okuyucularımıza duyurmak istedim.

Peki, tarihimizi ve kimliğimizi; geçmişle, günümüzle ve gelecekle olan bağımızı temsil eden kültürel mirasımızın tanıtılacağı fuarın önemini anlatır mısınız?

- Öncelikle ilginiz için çok teşekkür ediyoruz. Yarın sabah saat 10:00'da Midas Hotel Kavaklıdere'de gerçekleştireceğimiz basın toplantımıza sizi tekrar davet etmek istiyoruz.

Hafızalardan silinen kültürel değerler, Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Fuarı’yla tekrar canlanacak. Her kültürel değerin kendi illeri tarafından doğru şekilde ve özüyle anlatılacağı fuarda, bizim değerimiz olmayan, gerçeği ve özü yansıtmayan hiçbir değer yer almayacak. Türkiye’nin UNESCO tarafından kabul edilen 16 kültürel mirası var. Şanlıurfa’nın Sıra Gecesi, Çankırı Yarenler, Giresun Kuşköy Islık dili, Aşıklık, Karagöz, Nevruz gibi gelenek ve görenekler, artık yeni nesil tarafından bilinmiyor. Yeni nesil bunları bilmeden büyüyor. Kültürel mirasın daha yaşanılır olması, çocuklara- gençlere anlatılması ve nesilden nesile taşınması için bu fuar çok önemli.       

                                                        

Aslında kendi kültürümüzden ne kadar yozlaştığımızı göstermek istiyoruz. Ne kadar renkli, keyifli ve sahip çıkmamız gereken bir kültürümüz olduğunu bir kez daha hatırlatmak ve hafızalara kazımak istiyoruz. Çocuklarımıza kendi kültürümüzü sevdirebilmek ise en büyük amacımız. Çocuklarımıza Külkedisi yerine Balkız, Robin Hood yerine Köroğlu’nu öğretmek istiyoruz. Özümüze dönmek ve kendi kültürümüzün fark edilmesini istiyoruz.

Aynı zamanda kültür turizminin ön plana çıkması gerekiyor. Dünyada böyle bir eğilim var. Bunu yok saymamız, görmezden gelmemiz mümkün değil. Dünyada sadece somut olmayan kültürel miras için dolaşan, gezen bir turist kafilesi var. Toplumların entelektüel seviyesi ne kadar yükselirse kültüre olan merak, ilgi de o kadar artıyor.

Bundan dolayı kültür turizmini görmezden gelmemiz mümkün değil. Kültür turizm ile ilgili insanlara daha fazla farkındalık oluşturmak için de bu fuar önem arz ediyor.