ANKARA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'nun (TESK) 19. Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

Salona girişinde, "Cumhurbaşkanımızı ahi edasıyla karşılayalım ve uğurlayalım" anonsu ve alkışlarla karşılanan Erdoğan, konuşmasına genel kurul toplantısının hayırlı olmasını dileyerek başladı.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve yönetim kurulu üyelerine, federasyon, birlik ve odaların yöneticilerine, Türkiye genelindeki tüm esnaf ve sanatkarlara, bugüne kadar Türkiye'nin kalkınmasına yaptıkları katkılar için millet adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TESK'in ülke genelindeki 2 milyondan fazla üyesi, çalışanları ve aileler de hesaba katıldığında 10 milyona yakın vatandaşı kapsayan yapısıyla Türkiye'nin en önemli ve dinamik örgütlerinden biri olduğunu söyledi. 

Türkiye'de, esnaf ve sanatkarın sadece ticaret ve ekonomik faaliyetle uğraşan bir kesim olmadığını söyleyen Erdoğan, Selçuklu döneminden başlayarak esnaf ve sanatkarların, ahilik kültürü altında, ülkenin mayası ve çimentosu olduğunu, ülkeyi ayakta ve bir arada tutan, ülkeye istikamet çizen bir vazifeyi yerine getirdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim kültürümüzde, medeniyetimizde esnaf sadece alan, satan, ticaret yapan kişi değildir. Esnaf, semtimizin, mahallemizin, sokağımızın ağabeyidir. Esnaf, manevi değerlerimizin, geleneklerin, kültürün, dilin muhafızıdır. Esnaf, toplumsal dokunun, sosyal dayanışma ve adaletin adeta teminatıdır. En önemlisi de esnaf, güvenilirliğin, emin olma sıfatının, dürüstlüğün simgesidir" diye konuştu.

"Esnaf gerektiğinde silah tutmuş, vatanını savunmuştur"

Bütün bu vasıfların bir kaç asır değil, 9 asırlık bir süreçte, Anadolu'yu, Trakya'yı, üzerinde yaşanılan toprakları ve milleti şekillendirerek bugüne ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Esnaf, elinde terazi tuttuğu kadar gerektiğinde gitmiş silah tutmuş, vatanını savunmuştur. Gerektiğinde gitmiş kalem tutmuş, ilmin ışığını yaymıştır. Gerektiğinde gitmiş polise, hakime, savcıya intikal ettirmeden adaleti tecelli ettirmiş, meseleleri çözmüş, küslükleri, anlaşmazlıkları gidermiştir.

Ne diyor Ahi Evran: Ahinin eli, kapısı, sofrası açık olacak. Bunun yanında gözü, dili, beli kapalı olacak. Ahi işine, eşine yani ailesine ve aşına özen gösterecek. Kuvvetliyken affetmesini bilecek, hiddetliyken yumuşak davranmasını bilecek. Muhtaçken bile başkalarıyla paylaşacak kadar cömert olacak. Bu vasıflar, bizim esnafımızın vasıflarıdır. Ama aynı zamanda esnafımızın toplumun tüm kesimleri için muhafaza ettiği vasıflardır. Eğer bugün bağımsız, güçlü bir ülkeysek, bugün geleceğe umutla bakan bir milletsek bunu en çok esnafımıza, sanatkarımıza, onların yaşattığı ahilik kültürüne borçluyuz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TESK Genel Kurulu vesilesiyle başta Ahi Evran başta olmak üzere tüm ahileri minnetle yadetti, 9 asır sonra bu kültürü yaşatan esnaflara teşekkür etti. 

"İlk kitlesel buluşmayı esnafla yapmaktan ayrı bir heyecan duyuyorum"

10 Ağustos'taki seçimle Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının milletin doğrudan kullandığı oylarla seçildiğini, 28 Ağustos'ta TBMM'de yemin ederek göreve başladığını anımsatan Erdoğan, hem 12. Cumhurbaşkanı hem de halkın doğrudan oylarla seçilmiş cumhurbaşkanı olarak bugün ilk kez bu tarzda bir buluşmaya katıldığını ve TESK Genel Kurulu vesilesiyle ilk kez kürsüden katılımcılara hitap ettiğini belirtti. Erdoğan, yarın da TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi'ne katılarak, katılımcılarla Türkiye ekonomisini istişare fırsatı bulacağını kaydetti. 

İlk kitlesel buluşmayı esnaf ve sanatkarlarla gerçekleştirmenin kendisi için ayrı bir anlam ve heyecanı olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esnaf için her gün yeni bir gündür. Esnaf, her yeni güne yeni bir heyecanla, yeni bir umutla uyanır. Dükkanını besmeleyle, duayla açar, akşam da kanaat içinde kazandığına hamdederek, şükrederek dükkanını kapatır. Akşam, esnaf için muhasebe günüdür. Ancak biliyorum ki bizim esnafımız, akşam olduğunda sadece alacaklarının ve vereceklerinin hesabını yapmaz. O gün ülke için, millet için, çalışanları için, yoksulları için ne yaptığının muhasebesini yapar. Bu bizim geleneğimizde gerçekten çok önemli bir yere haizdir. TESK'in 19. Genel Kurulu'nda, ahilik kültürünü bir kez daha teneffüs ederken, şahsen de yeni bir başlangıcı yapıyor olmanın, 'Bismillah' diyor olmanın heyecanını sizlerle burada bir kez daha yaşıyorum."

"Köklerimize daha sıkı bir şekilde bağlandık"

Cumhurbaşkanı seçimlerine girerken yoğun bir şekilde "Yeni Türkiye" vurgusu yaptığını ve ülkede yeni bir dönemin başlayacağını ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yeni Türkiye, esasında önemli bir boyutuyla unutulanların tekrar hatırlandığı Türkiye'dir. Yeni Türkiye, bizi biz yapan değerlerin, medeniyet unsurlarının yeniden ihya edildiği Türkiye'dir. Yüzümüzü, cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023'e döndük. Ancak bir yandan da bize gelecek istikametini çizecek köklerimize yani hayat damarlarımıza daha sıkı bir şekilde bağlanmaya başladık. Yeni Türkiye, bir yandan geleceğe yürüyüştür ama aynı zamanda o ahilik kültürünün, dayanışmanın, birliğin yeniden yakalanmasıdır.

Son 200 yıl içinde bize unutturulan ne varsa, bizim ruhumuzdan, bizim millet olarak özümüzden bir parçayı kopardı ve attı. Köklerimizle kopan her bağ, bizi tarihimizden, ecdadımızdan uzaklaştırdı. Onlarla olan irtibatımızı örseledi. Yeni Türkiye derken, esasında bir yönüyle de o tarihimizin ve medeniyetimizin köklerine yüzümüzü dönüyor, unutturulanları yeniden hatırlamaya başlıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasındaki diğer mesajlar şöyle: 

- Türkiye ayrım yapmaksızın, her türlü terörün ve terör örgütünün karşısında bir ülkedir. Biz, 'İslami terör' diye bir kavramı asla ve asla hiç bir zaman kabul etmedik, kabul etmiyoruz

- Dün uluslararası bir gazete, benim ve Sayın Başbakan'ın Hacı Bayram Camii'nde namazdan çıkarken çekilmiş fotoğrafımızı kullanıyor, altına da bir terör örgütünün o caminin bulunduğu bölgeden, terörist devşirdiğini yazıyor. Çok açık söylüyorum; bu en hafif tabiriyle, edepsizliktir, alçaklıktır, adiliktir.

- Türkiye'yi teröre destek veren, göz yuman bir ülke gibi göstermek densizliktir. Yok Türkiye petrol alıyormuş, yok Türkiye silah veriyormuş, hastanede yaralıları tedavi ediyormuş. Bunu defaatle Enerji Bakanım da açıkladı, biz de açıkladık, böyle bir şey asla kesinlikle söz konusu değil.

- Bizim için Musul'da alıkonulan 49 can her şeyden önemlidir. Biz konuşurken dikkatli konuşmak zorundayız. Çünkü biz mesuliyet makamındayız. 49 canın hassasiyetini dikkate alarak konuşmak, o hassasiyetle hareket etmek zorundayız. Biz deriz ki bu ülkenin medyası da bu ülkenin siyasi partileri de aynı hassasiyeti taşısınlar.

Çözüm süreci

- Sabotajlara itibar etmeyeceğiz, kimi illerimizde, ilçelerimizde çözüm sürecini tahrip etmek amacıyla, sabotaj amaçlı kurulmuş tuzaklara asla düşmeyeceğiz.

- Hiç kimse, umutsuz olmasın. Çözüm sürecini sabote etmek, baltalamak için, milletin zihnini bulandırmak için yapılan tahriklere hiç kimse aldanmasın. Türkiye'nin önönde bu meseleyi çözmekten başka bir seçenek yoktur ve inşallah Türkiye, bu meseleyi çözmek için başlattığı süreci güçlendirerek nihayete erdirecektir.

Ekonomi

- Avrupa'da batmış, çökmüş, şu anda Avrupa'nın çok ciddi destekleriyle ayakta tutulmaya çalışan ekonomilerin olduğu ülkeye 6 derece birden artış veren bu kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye ile ilgili yaptıkları bu açıklama sadece siyaseten çökertemedikleri bir ükeyi acaba ekonomik noktada nasıl çökertiriz, bu bir projedir, bunun gayretidir."

Yeni Türkiye

-Yeni Türkiye, unutulanların hatırlandığı bizi biz yapan medeniyet unsurlarının ihya edildiği bir Türkiye'dir.

-Yeni Türkiye derken esasında bir yönüyle de tarihimizin ve medeniyetimizin köklerine yüzümüzü dönüyor, unutturulanları yeniden hatırlamaya başlıyoruz.

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Yeni Türkiye acımasız, vahşi, vicdani olmayan bir kalkınma modeli değil refahın adil, vicdan terazisinde tartılmış şekilde dağıtılmasını öngören bir Türkiye'dir.

-2023'e milletimizin hayır duasını alarak, ahilik kültürüne sahip çıkarak yürüyeceğiz.

Filistin

-Biz Filistin'deki yaralıları ülkemize aldık, tedavi ediliyorlar.

-49 can her şeyden önemlidir. Biz konuşurken dikkatli olmalıyız. Hassasiyetle hareket etmek zorundayız.