GLASGOW 

İskoçya'nın yaklaşık 600 bin nüfuslu en büyük şehri Glasgow'da yaşayan İskoçlar, iki gün sonra yapılacak bağımsızlık referandumunun ülke için tarihi önemini vurgulayarak farklı nedenleri gerekçe göstererek oy vereceklerini söylüyor.

İskoçya'nın başkenti Edinburgh'dan Glasgow'a yaklaşık 1 buçuk saat süren araba yolculuğu sırasında Harthill, Whitburn, Baillieston gibi köylerden geçiliyor. İskoçya'da büyük şehirlerde "bağımsızlığa evet" yanlılarının fazlalığı, evlerin cam ve balkonlarına asılan "evet" pankartlarıyla görülürken, köy ve kasabalarda Birleşik Krallık ile birlikten yana olanların daha fazla olması dikkati çekiyor.

Halkı madencilikle uğraşan Harthill köyünde, kapısının önündeki "hayır" pankartı ve asılı Birleşik Krallık bayrağı ile 68 yaşındaki John Cefferty'nin evi, yoldan geçenlerin ilgisini çekiyor. Cefferty, elinde tuttuğu "hayır, teşekkürler" posterini AA'ya göstererek, "Bize referandumda şans dileyin, birlikten ayrılmamamız lazım" diyor.

Bağımsızlığa hayır diyecek birçok kişinin Cefferty kadar görüşlerini açıkça dile getirmemesi ve çekinmesi dikkatten kaçmıyor. Glasgow'a yaklaşırken Baillieston köyünün girişinde birlikten yana mesajlar veren İşçi Partisi, halka "bağımsızlığa hayır deyin" broşürleri dağıtıyor. Ancak kampanyayı yürüten İşçi Partililer, çok fazla görüntü alınmasını istemiyor, basını görünce seçmenlerin çekindiklerini ve kendilerine yaklaşmadıklarının söylüyor.

"Evet" kavanozu dolu

Glasgow'un tarihi şehir merkezinin yanı başındaki "Referandum cafe", yerel halk kadar referandumu takip etmeye dünyanın dört bir yanından gelen basın mensuplarının da dikkatinden kaçmıyor. Şehrin işlek caddelerinden "Saltmarket" üzerinde bulunan kafede, üzerinde "evet" ve "hayır" yazan iki farklı kapı bulunuyor. Her iki yönde oy kullanacağını söyleyen Glasgowluların yanı sıra kararsızların da kafeye geldiğini AA'ya anlatan kafe çalışanı Simon Jones, bir hafta önce açtıkları kafenin gönüllü toplum projesi olduğunu dile getiriyor.

Jones, kampanya bürolarından farklı olarak kafenin tarafsız olduğunu belirterek, "Kararsızlar arasında özellikle göçmenler bulunuyor, buraya gelerek olası bağımsızlığın neler getireceğini soruyorlar" diyor. Kafedeki "evet", "hayır" ve "kararsız" kavanozlarındaki bağışlardan en çok "evet" kavanozunun dolu olması dikkati çekiyor.

"İskoçya değil, sanki bir Afrika ülkesi"

Çok sayıda mağazanın bulunduğu Trongate ve Argyle caddelerinde AA'ya konuşan Glasgowlular arasında, değişik görüşlü olanlar bulunuyor.

66 yaşındaki emekli Margaret Simpson, referandumda "hayır" oyu vereceğini söyleyerek, "Referandumun İskoçya için iyi olacağını düşünmüyorum. İskoçya küçük bir yer, olduğu gibi kalmalı" dedi.

79 yaşındaki John Barrace ise referandumun gereksiz olduğunu savunarak, "Tatilde olacağım için postayla 'hayır' oyu kullandım. Kendimden çok torunlarımın geleceğini düşünerek oy verdim" ifadelerini kullandı.

"Evet" oyu kullanacağını söyleyen 27 yaşındaki fotoğraf sanatçısı Shaun Murawski de referandumun İskoçlar için fırsat olduğunu dile getirerek, adil bir demokrasi için "evet" oyu kullanacağını ifade etti. Murowski, referandumun önemini vurgulayarak, "Tüm İskoçlar ne istediklerini düşünmeli ve oy vermeli" dedi.

Referandum toplumu ikiye böldüğü için üzgün olduğunu ancak diğer yandan da yapılacağı için mutlu olduğunu dile getiren 49 yaşındaki inşaat mühendisi Annette Aitchison, "Evet oyu vereceğim, çünkü İskoçya için daha fazla yetki istiyorum. Bağımsız olursak, sağlık sisteminin ve devlet yardımlarının iyileştirileceğine inanıyorum. Yoksulluk sınırında yaşayan çok çocuk var, eğitimin iyileştirilmesini istiyorum, ücretsiz eğitim istiyorum" diye konuştu.

Sağlık çalışanı Debrah Black de "evet" oyu kullanacağını söyleyenler arasında bulunuyor. 46 yaşındaki Black, referandumun ülkeye heyecan getirdiğini ve birçok insanın değişiklik yaşanabileceğine inandığını kaydetti. Black, "Bağımsızlık olursa benim seçtiğim bir hükümet ülkemi yönetecek. İskoçların elinde İskoçya'nın daha zengin olacağına inanıyorum. İskoçya'da açlık sınırında yaşayan çok insan var, bu sanki Afrika ülkesiymişiz görüntüsü veriyor ve İskoçya'da böyle bir görüntünün olması mide bulandırıcı. Evet oyu çıkarsa, hükümet bunu halletmelidir" ifadelerini kullandı.

Bu arada referanduma iki gün kala "hayır" kampanyasına yapılan bağışın 2,7 milyon, "evet" kampanyasına yapılan bağışın ise 1,8 milyon sterlin olduğu açıklandı.

18 Eylül Perşembe günü İskoç halkına "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunun çıkması ve müzakerelerde anlaşılması halinde İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak.