CAPE TOWN

Güney Afrikalıların efsanevi lideri Nelson Mandela, ölümünün 5. yılında anılıyor.

Dünyada "Özgürlük ve uzlaşı lideri", ülkesinde de "Ulusun Babası" olarak tanınan Mandela, yaşamını ırk ayrımına (apartheid) karşı mücadeleye adadı.

Mandela, Güney Afrika'daki tüm ayrımcı politikalara rağmen ülkenin ilk siyahi avukatı olmayı başararak, ilk kez 25 yaşındayken Afrika Ulusal Kongresi'e (ANC) katıldı ve yakın yol arkadaşları Walter Sisulu ve Oliver Tambo ile ANC'nin Gençlik Kolu'nu kurdu, başkanlığını üstlendi.

Apartheid rejiminin etkilerinin ağır şekilde hissedildiği 1950'li yıllarda mecburen daha "militanca" bir örgütlenmeyi savunan Mandela, görüşleri nedeniyle defalarca tutuklandı, siyasi faaliyetleri yasaklandı.

Apartheid mücadelesi yüzünden müebbet hapis cezasına çarptırılan Mandela, cezasını çekmek üzere yüksek güvenlikli "Roben Island" ada hapishanesine gönderildi.

Siyasi hükümlülerin gönderildiği Roben Island ada hapishanesinde 18 yılını geçiren Mandela, burada genç hükümlüleri etkilediği gerekçesiyle yakın arkadaşlarıyla, şartların daha iyi olduğu Cape Town'daki Pollsmoor hapishanesine nakledildi.

Ülkenin siyahi ilk devlet başkanı

Mandela'nın ismi, yakın arkadaşı Tambo tarafından başlatılan uluslararası kampanya sayesinde tüm dünyada duyuldu ve Afrikalıların özgürlük mücadelesinin simgesi oldu.

27 yılı hapiste olmak üzere 67 yıl boyunca eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı duruşu sayesinde dünyada iz bırakan Mandela'yı, elde ettiği zafer sonrasında mücadele ettiği insanlara karşı barışçıl tavrı, dünyada saygın bir lider konumuna taşıdı.

Güney Afrika'da yapılan ilk demokratik seçime katılan Mandela, 1994'te ülkenin ilk siyahi devlet başkanı oldu.

Mandela, kabinesinde ırkçı rejimin son başbakanı Frederick Willem de Klerk'e başkan yardımcılığı görevi vererek, ülkede artık kin ve nefretin değil, barışın egemen olacağını vurguladı.

Sadece bir dönem başkanlık görevi yapan Mandela yeniden aday olmayarak, koltuğu yol arkadaşı Thabo Mbeki'ye bıraktı.

Mandela, bundan sonraki yaşamını sosyal sorumluluk projelerine adayarak, ülkedeki yoksulluğun temel sebebi olan ve oğlunun da ölümüne yol açan AIDS ile savaştı.

Kurduğu vakıf aracılığıyla Mandela, Güney Afrika'nın her alanda ilerlemesi için çalışmalarını sürdürdü.

"Filistin özgür olmadan Güney Afrika özgür sayılmaz"

Mandela, sadece kendi ülkesindeki özgürlük mücadelesiyle yetinmeyerek, tecrübelerini tüm dünyada baskı ve zulüm altında tutulan tüm toplumlara aktarmaya çalıştı.

"Filistin özgürlüğüne kavuşmadan Güney Afrika gerçek anlamda özgür sayılmayacaktır." görüşünü savunan Mandela, Filistin halkının özgürlük mücadelesinin de en önemli destekçilerinden oldu.

Ölümüne 18 yıllık hapis cezası sebep oldu

Güney Afrikalı lider, 5 Aralık 2013'te 95 yaşında solunum yolu enfeksiyonundan yaşama veda etti.

Doktorları, Mandela'nın ölümüne neden olan hastalığının, 27 yıllık hapis cezasının 18 yılını geçirdiği Robben Adası'ndaki kötü şartlardan kaynaklandığını söyledi.

Mandela'nın ölümünden sonra eşi Graca Machel, yaptığı konuşmada, liderin son sözlerinin, "Sizleri barış içinde terk ediyorum ve barış içinde yaşamanızı istiyorum" olduğunu aktarmıştı.