GAZZE

İsrail ordusunun dünden bu yana karadan ve havadan yoğun saldırılarına maruz kalan Han Yunus'un doğusundaki Huzaa beldesinde, sokaklardan ölüm ve kan kokusu yükseliyor. 

Saldırıların 18'inci gününde İsrail ordusunun saldırılarının devam ettiği Huzaa beldesinde şu ana kadar 30 kişinin öldüğü belirtilirken, beldenin ikinci bir Şucaiyye olmasından endişe ediliyor.

Gazze'de görevini fiilen sürdüren eski Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Huzaa'da şu ana kadar çoğu çocuk ve kadın 30 kişi hayatını kaybettiğini belirledik" dedi.

Sağlık ekiplerinin beldeye girişine izin verilmediğini kaydeden Kudra, ölü ve yaralıların sayısı konusunda sağlıklı bilgi alamadıklarını söyledi.

"Yeni Şucaiye katliamı endişesi"

AA muhabirinin telefonla bilgi aldığı bölge sakinleri, yaşananları "katliam" olarak nitelendirdi.

Merve en-Neccar isimli Filistinli bir kadın (45) "Çocuklarımın da her an artan ölümlere eklenen yeni rakamlardan biri olmasından korkuyorum. Daha önce gül kokularının yükseldiği bu sokaklarda şimdi ceset kokuları yükseliyor" şeklinde konuştu.

Beş çocuğu olduğunu dile getiren Neccar, "Burada tam bir katliam yaşanıyor. Şucaiyye'deki katliamı aratmayan yeni bir katliam. Bölge kuşatma altında. Evleri, arazileri karadan ve havadan hedef gözetmeden vuruyorlar. Pek çok aile kaçmayı başardı ancak bizim gibi beldeden çıkamayan ve hala burada kalan aileler var" ifadelerini kullandı.

Enver Ebu Rayde (45) isimli bir diğer belde sakini ise Şucaiyye'dekinin benzerinin belki de daha fazlasının Huzaa'da yaşandığını belirterek "Özgür dünya nerede? Akrabalarım, komşularım, hepsi öldü.  Her an ben de ölebilirim. Onlarca genç alınarak bilinmeyen yerlere götürüldü" diye konuştu.

Keskin nişancılar hareket eden herşeyi vuruyor

Saldırılar nedeniyle beldeyi terk eden Filistinlilerden Saad Kadih (38) ise İsrail ordusunda bulunan keskin nişancıların Huzaa'da hareket eden herşeyi vurduğunu söyledi.

Hastanede tedavi altında olan Kadih şunları kaydetti:

"Sabah saldırıların başladığı saatlerde kaçabilen kaçtı. Şu an durum çok daha kötü. Tam bir katliam var. Savaş uçakları onlarca evi bombaladı. Gözümün önünde kadınlar, çocuklar öldü. Cesetler sokaklara dağılmıştı." 

Kurtarma ekipleri tarafından beldeden çıkarılan Iyad Neccar isimli bir diğer Filistinli gördüklerini "soykırım" olarak nitelendirdi. Neccar, "Her sokakta, her caddede ölüler var. Uçaklarla, tanklarla vuruyorlar. Yaşananların tarifi imkansız" ifadelerini kullandı.

Ambulansların beldeye igişine izin verilmiyor

Bir ilk yardım görevlisi de İsrail'in açtığı ateş sonucu kendileri dahil bütün ambulansların beldeden çıkmaya zorlandığını ve sağlık ekiplerinin girişine izin verilmediğini belirtti. 

 "Beldeden yardım çığlıkları yükseliyor" diyen ilk yardım görevlisi,"Sadece birkaç metre içeriye girebildik. Büyük bir yıkım gördük. Tarım arazileri bütünüyle yanıyordu.  Görgü tanıkları enkazlar altında onlarca ceset olduğunu söylüyor" şeklinde konuştu.

Filistin İnsan Hakları Merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapan  Yasir Abdulgafur, Huzaa'da 12 bin kişinin yaşadığını aktararak, "Şu an bu kişilerin pek çoğu evlerini terk etti veya enkaz altında kaldı, kurtarmak için onlara kimse ulaşamıyor.  Ayrıca içinde onlarca yaralı bulunan bir sağlık kiliniği de vuruldu. Burada da çok sayıda kişi öldü ve yaralandı. Birkaç gün önce Şucaiyye'de gördüğümüze benzer sahneler yaşanıyor, evler vuruluyor" ifadelerini kullandı.

Merkezi İsviçre'de bulunan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Mid), İsrail ordusunun Huzaa'ya kara, deniz ve havadan hedef gözetmeksizin saldırı düzenlediğini, bombardıman ve kuşatma altındaki beldenin üçte ikisinin yıkıldığını ve diğer kentlerle ilişkisinin kesildiğini duyurmuştu.

İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'dan bu yana düzenlediği saldırılarda şu ana kadar 732 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 590 kişi yaralandı.