ERBİL - Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) öncülüğündeki silahlı grupların neden olduğu şiddet ortamı, binlerce kadın için çileli bir sürecin başlangıcı oldu. 

Musul ve Telafer ile Diyala, Selahaddin ve Enbar'da bazı bölgelerin IŞİD'in eline geçmesinin ardından binlerce aile, evlerini terkederek sığınmacı durumuna düştü. Günlerce göç yollarında olan bu insanlar, sığındıkları kamplarda da huzuru bulamadı. Zira kampların çoğu aceleye getirilerek toprak zeminlere kuruldu. Gerekli altyapının olmadığı kamplardaki çadırlar, sürekli toz bulutlarına maruz kalıyor. Bez çadırlar, yüksek sıcaklara karşı çocukları, yaşlıları ve kadınları koruyamıyor. Bu olumsuz şartlarda işi en zor olan kadınlar. Zira kadınlar, bir yandan yeni tanıştıkları çadır hayatına alışmaya çalışırken diğer taraftan çocuklarını salgın hastalıklardan korumak için çabalıyor. 

Günlük işlerini aksatmıyorlar

Erbil'e 50 kilometre uzaklıktaki Hazer bölgesinde tarla üzerine kurulan çadır kamptaki muhacir anneler, çadırda da çocuklarının bakımlarını aksatmıyorlar. Göç yollarında ve kamplarda maruz kaldıkları durum karşısında güçlü ve ayakta durmaya çalışan kadınlar, çadırı evleri gibi bilip yemek, bulaşık, çamaşır gibi günlük işlerini sürdürüyorlar. Kadınlar, kamptaki çeşmelerden kovalarla taşıdıkları suyla kaldıkları ortamı sürekli temiz tutuyor. 

"Güçlü olmaya çalışıyorum" 

Musul'un gelen ve 5 çocuğuyla bir aydır Hazer Çadır Kampında kalan anne Fatma Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çatışmalardan kaçtıkları günden beri birçok sıkıntıyla karşılaştıklarını söyledi. Kamp hayatının zorluklarına rağmen çocuklarına bakmaya çalıştığını anlatan Hüseyin, "İçim kan ağlasa da çocuklarıma bunu yansıtmıyorum. Güçlü olmaya çalışıyorum. Çocuklarım ne zaman eve döneceklerini soruyorlar. Burada şartlar gerçekten çok ağır. Ama şimdilik alışmaktan başka çaremiz yok" dedi. 

Bölgede etkili olan sıcağa ve yetersiz beslenmeye rağmen oruç tutan 3 çocuk annesi Zeynep Abbas, evleriyle, bütün hayallerini geride bırakarak kaçmak zorunda kaldıklarını ifade etti. 

Kampa yerleştikleri günden beri kadın olarak ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Abbas, "Bir toz yığını olan çadırlardan kurtulup evimize dönmek istiyoruz. İstedikleri kadar bize yardım etsinler, yiyecek dağıtsınlar. Hiç bir şey evimizde olmamız kadar bizi mutlu etmez. Çocuklarımız sıcaklar nedeniyle gözümüzün önünde eriyor. Biz bunları hak edecek bir şey yapmadık. Masum bu kadar insandan ne istiyorlar. Yöneticilerin yaptığı hesapların bedellerini bizler ödüyoruz" diye konuştu.