Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası tek kelimeyle muhteşem geçiyor. Bugüne kadar oynanan futbol ve atılan goller eminim ki bütün futbolseverleri tatmin etmiştir.  Turnuvaya Avrupa Kıtası'ndan katılan 13 takımından 7 tanesi ilk turda evine döndü. Turnuvaya 10 takımla katılan ve 7 tanesi ikinci tura çıkan Amerika Kıtası takımları ise turnuvaya damgasını vurdu.

Dünyanın önde gelen futbol ülkelerinden İtalya oynadığı çağ dışı, üretkenlikten uzak futboluyla birinci turda elendi. Neredeyse on yıldır ne oynadığı belli olmayan, üst seviye futbola hiç yaklaşamayan İngiltere de evine döndü. Katıldığı son üç turnuvayı kazanan, kendine fazlasıyla güvenen ve başarıya doymuş İspanya, takım futbolundan uzak bir görüntü veren diğer avrupa takımları Portekiz ve Hırvatistan da turnuvaya ilk turda veda etti.

Turnuvadaki en büyük sürpriz ilk turda zorlu grupta 3'te 3 yapan ve ikinci turda Yunanistan'ı eleyen Kosta Rika oldu. Kolombiya'da dikkat çeken takımlardan bir diğeriydi. Keşke forvet oyuncuları Falcao da turnuvada olsaydı. Bu takımı Falcao ile de izlemek isterdim. 2. turda Almanya'ya elenmesine rağmen Cezayir de turnuvaya büyük renk kattı. Ayağa ve dikine pas, pres ve yürekli futbollarıyla Almanya'ya kafa tuttular. Belçika ise neredeyse mükemmele yakın bir ekip görüntüsünde. Sadece biraz tecrübe eksikliği var. Bu yetenekli jenerasyonu 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda izlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum.

2. turdaki eşleşmelerde grup birincilerinin tamamı karşılaştıkları grup ikincilerini elediler. Son sekiz takım arasına dört Güney Amerika, dört de Avrupa takımı kaldı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki kalan hiçbir karşılaşmada mutlak favori yok. Her takım birbirini eleyebilir. İçlerinde en çok isteyen, en iyi hazırlanan ve şansı da yanında olan takım bu kupayı kazanacak. Ben kupanın Avrupa Kıtası'na geleceğini düşünüyorum. İzlemeyi hayal ettiğim final ise Almanya - Hollanda.

Bu turnuva daha şimdiden, Güney Amerika futbolunun büyük geri dönüşüyle, yıldızların değil takım oyununun önemini bize tekrar hatırlatmasıyla ve oynanan açık futbolla hafızalarımıza kazındı. Geriye kalan sekiz maçın da diğerleri kadar mükemmel geçmesi ümidiyle. İyi seyirler.