Ligin sonuna gelirken, şampiyonluk yarışı kadar, ligde kalma mücadeleleri de iyice kızışmaya başladı.

Ligden düşme potasının hemen üstündeki Gaziantepspor'da, Mutlu Topçu'nun istifasından sonra takımın başına geçen Serhat Kandemirli'nin taktik anlayışı, daha maçın başından anlaşıldı.
Gaziantepspor,rakibe baskı kuran, kontra ataklarla gol bulmaya çalışan, bir görüntü çizdi. Kjaer'in attığı golden sonra iyice bocalayan Gaziantepspor'un, ikinci yarı sahada varlığıyla, yokluğu belli olmayan performansı, Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü.

 * * *

 Nani'nin oyun kurucu görevini üstlenmesinden sonra,hem kanatlardan hem ortadan rakibi bunaltan ataklarıyla, daha fazla pozisyona giren ve daha fazla gol bulan Fenerbahçe, maça ağırlığını koyduğu dakikalarda, Van Persie'nin Kjaer'e yaptığı asistin altında; "Gol pası nasıl verilir?" iması yatıyordu.

 * * *
 Saha içerisinde, pozisyonlarda nerede bulunacağını çok iyi bilen Kjaer,ne kadar doğru transfer olduğunu,taktik bilgisinin ne kadar üst düzeyde olduğunu, attığı golle ve oynadığı futbolla bir kez daha gösterdi.

 * * *

 "Gecenin Yıldızı"


Açıkçası bu akşam kulüp bazında 500.resmi maçına çıkan Van Persie'den, ekstra performans bekliyordum.Geldiği günden itibaren beklenilen performansı yakalayamadığını konuştuğumuz Van Persie, 500.resmi maçında yaptığı asist ve attığı gollerle, tabiri caizse "resital" yaptı.Yaptığı asist ve attığı gollerin dışında, saha içerisinde başarılı performansıyla, bir kez daha gösterdi ki; "Yıldızlar Sönmez"

Saygılarımla.