Nerede insan varsa orada konuşulan bir dil vardır. Her dilin sınırlı sayıda farklı sesi varsa da bu seslerle üretebileceği sınırsız sayıda sözcük potansiyeline sahiptir. Dilbilimciler tarafından yüzyıllardır araştırılan evrensel dilin ilkeleri, insanın varoluşundan, yaradılışından getirdiği özelliklere göre biçimlenmiş genelgeçer dil kurallarıdır.

Her kelimenin kendine özgü bir titreşimi vardır. O sözcüğe yüklenen anlam nesneyi somut bir anlayışa sevk eder. Evren her insanın kullandığı dile göre yansır. Her dil evreni farklı farklı tanımladığından her dilin evreni diğerininkinden farklıdır. 

Her sözcük bir düşüncedir. Okült görüşe göre belirli sözcükler, belirli düşünce formlarıyla yakından ilgilidir. Asırlar boyunca kullana kullana belirli enerjiler toplar. Zihinsel ve duygusal kayıtlar tutarlar. Ayrıca evrensel bir olayı temsil eden ilgili konularıyla kilit sözcükler yineden çağrıştırabilir.

Evrensel dil doğduğumuz zaman bilinen, ancak sonradan sosyal öğrenme sürecinde unutulan dildir. Geçmişten gelen bazı sözcükler zamanla ya anlamını yitirir ya da nesilden nesile aktarımda kaybolur. Aslında evrensel dil, evrensel bilginin akaşik kayıtlar denen bilgi okyanusuna girmek için önemlidir. Özellikle, teolojik, ezoterik ve metafizik konularda genel bir kuraldır. 

Evrensel dilde hatırlama bir sembol veya duyudur. Semboller belirli bir anlam taşıyan bir resim veya şekildir. Görsel olduğundan beynin sağ küresine, bilinçaltına, hatta kolektif bilinçaltı arketiplere direkt bağlantı kurar. Sembollerin eozterizmde geniş bir kullanma alanı vardır. Arketipler farklı insanlarda aynı aktarım yaratan, masal, efsane ve destanlarda işlenen bazen kendiliğinden rüyalarda ortaya çıkan temalardır.

Platon felsefesinde "anamesis" sözcüğü, bilgilerin sadece duyu ve akıl yolu ile değil, fakat hatırlama yolu ile geldiğini açıklar. Bu görüşe göre evrensel bilgi, şu veya bu şekilde şuurun derinliklerinde vardır. Gizli öğretiler ruhu eğitmeye değil, fakat bildiklerini hatırlatmaya yarar. Modern okültizm, evrensel bilginin akaşik kayıtlar olarak adlandırılan bir çeşit bilgi okyanusunda veya kitlesel şuur (toplu bellek) kaydında bulunduğunu açıklar. Kilit sözcükler de bu ortak bellekten yararlanmak için birer vasıtadır.