Bu aralar fena dalgınım!

Soğuklar başladı canım sıkkın ondan mıdır bu kafamı toparlayamama durumları, gündemin sıkça değişmesi midir neden, yoksa konsantrasyon eksikliği mi var üstümde, yada tam tersi çok hızlı çalışıyor da beynim bu aralar algılarım yavaş mı kalıyor bilemiyorum. 

Belki de çok fazla sigara içmemden kaynaklanan bir durum. Kim bilir?

Evet biliyorum çok zararlı, ama içiyorum.

Hem de öyle bir kanka durumumuz var ki, sigarayla, artık ciğerlerim ayrılın diye avaz avaz bağırıyor neredeyse.

Bu durumdan dolayı utanıyor muyum? hiç sanmıyorum. Sigara konusunda oldukça arsız olduğumu söyleye bilirim.   

Okurlarım arasında merak eden varsa,  söyleyeyim, yakın  zamanda sigara ile aramızda ki tüm bağı kopartmayı planlıyorum. 

Hadi itiraf edin. Çok boş cümleler sarf ettim değil mi? 

Aaaa Yazıyorum yazıyorum, dur durak bilmiyorum bu gece!

Pek yapmam öyle şeyler ama yapasım gelmiş işte ne diyeyim. Halbuki normal zaman da, ağzımdan kelpetenle bile laf alamazsınız. O denli az konuşurum yani.

Evet ben sadece boş konuşmaya dair kısa bir örnekleme vermek istedim. Ancak hepimizin hayatında incir çekirdeğini doldurmayan konularla beynimizin içini dolduran yığınla boş konuşan insan vardır. 

Erkeğin de çok konuşanı var mutlaka, ama kadınlar bu konuda biraz daha aktif. Bu durumuda şuna bağlıyorum. 

Belli bir sosyal aktiviteye dahil olmayışları, can sıkıntısı, stres vs.

Bilgisi olmayan kişi ne konuşur? Ya günlük hayatın pratiklerini, yani yediğini içtiğini anlatır, ya da Ayşe ne dedi? Fatma ne dedi? şeklinde dedi kodu üretir. Bunlar boş konuşanların zararsız türleridir. 

Bazı insanlar, basit düşünme yapısına sahip oldukları için düşüncesiz ve boş konuşurlar. En basit bir konuyu bile uzattıkça uzatıp içinden çıkılmaz bir hale getirirler. İster doğru olsun, ister yanlış, her konuya dahil olmada üstlerinde yoktur. Bu insanlar patavatsızdırlar. Lafın nereye gittiğini düşünmezler.

Ne söylediğimiz önemli.

Ama nasıl söylediğimiz daha önemli

Akıllı ölçüp, tartmak

Kalp, vicdan süzgecinden geçirmek

Sözü öyle söylemek.

Önemli olan budur. 

Öyle olunca, incinmez kimse

İncinen doğru yolda olmaz.

Hak olursa, haksızlık olmaz.

Özellikle ikili ilişkilerde, evliliklerde yaşanan bazı tartışmalara şahit oluruz. Tartışılan konu gerçekten incir kabuğunu doldurmaz. Ama incir kabuğunu doldurmayan tartışma ya mahkeme salonunda biter, ya da  cinayetle sonlanır.

Neden? Çünkü taraflardan biri sabit fikirlidir ve hep o haklıdır. Bu nedenle kendini ifade etme çabasıyla konuştukça konuşur. 

Bana göre bu gibi  durumlarda  en iyi çözüm ortalığı ateşe vermek yerine, susmaktır. 

Ne demiş büyüklerimiz? Söz gümüş ise, sukut altındır.