Biz, bol Antep fıstıklı baklava diye, çoğunlukla bol bezelyeli baklava yedik..!

Biz, bol klojenli kelle paça çorbası diye, esasında sadece hayvanın dilini yedik!

Biz, mahallemizde; “Süüt-çüüü” diye bağıranlardan, organik süt diye, rafların tarihi geçmiş sütlerini alıp içtik. 

Bi güzel yoğurt yaptık. Kafamız rahat; ohh mis gibi yoğurt. Heee, sen öyle san!

Biz, peynir diye, kıvam buldurmuş, bol bol domuz jelatini yedik!

Kibrit kutusu kadar canım!

 Yooo, öyle göz belertmeyin… Tabi canım ne sandınız, gerçekten peynir yediğinizi mi?

Köy peyniri alıyorsan, o başka… Ha ondanda anlıyorsan tabi!

Biz, etli kıymalı pide diye, bol tavuk taşlıklı, hatta işkembe kıymalı pideler yedik!

Ne olacak canım müshil müshil!

Biz, hazır meyve suyu diye, sadece yüzde yirmi, yüzde otuz meyve suyu, gerisi; ne ararsan onu içtik!

Biz, salam sosis diye, bol kabartma maddesi yiyip, kendimizi şişirdik!

Kabarıyoruz ey ahali kabarıyoruz, mayalı hamur gibi kabarıyoruz, hem de..!

Biz, gazlı içecek işte bunu ne diye içtik bilmem ama bildiğim tek şey biz mideye kezzabı ve tuz ruhunu içtik, şiştik!

Pişirdik kaynattık içimizi ey ahali, tuvalet taşı gibi kaynadık!

Hangi yörede organik bal bulabilirim? Nerde organik peynir vs bulabilirim demeyin artık!

İnanın sembollü yörelerde artık kendi içlerinde organik bulmakta zorluk çekiyorlar!

İşte biz bu kadar yörelerin organik sembollerini de zehirledik, yok ettik!

Biz, böyle böyle  bal diye, zehir yedik, glikoz yüklendik!

Biz, kısacası marketlere gidip zehrimizi sepetlerimize doldurduk… 

Zehrimize paralar döktük, zehrimizi yedik, zehrimizi içtik!

Biz zehirlendik ey ahali biz zehirlendik!

Biz, ekmek diye tahıl değil, içinde ne ararsan mamulü yedik, inanmayacaksınız ama hatta plastik bile!

Biz, kırmızı et diye, hayvanı şişirdikleri iğneyi ilacı dahası küspeyi yedik.

Baytar ilaçları yüklendik, ey ahali baytar ilaçları yüklendik…

Uyanın, ey ahali hayvan ilaçlarını önce cana, sonra kana geçirdik.

Biz, işte bu yediklerimizden, döndük, sonra birbirimizi yedik….

Biz, işte böyle böyle teşekkür ve özür yerlerini değiştirdik…

Nasıl mı? Sadece birkaç örnek…

Biz, Metro, AVM vs. kontrolsüz geçirildiğimizde bu sorumsuzluk örneğine teşekkür ettik!

İşte biz, böyle böyle olaylar patlamalara yer verip, sonrada üzgünüz dedik!

Biz, gişe kuyruklarında ellerinde fazla numaralardan birini bize uzatıp, başkalarının hakkına girerek sevap işlediklerini sananlara teşekkür ettik!

İşte biz böyle böyle çemberi daraltıp, bize de sırası gelecek haksızlığın gişesine girdik!

Şimdi numarasız sıramızı bekliyoruz, iyimi? Her an, her yerde!

Biz işte böyle böyle, porsiyon porsiyon doğru bildiğimiz yanlışları yedik, üstüne bardak bardak özürleri içtik… 

Yetmedi; tüm yanlışlara, tüm özürlere teşekkür ettik.

Afiyetler olsun bize!

Ey biz, bilmeliyiz ki özürlere teşekkürlerimizden, hayatının teşekkürünü özürlere emanet ettik.

Teşekkürler biz! Sevgilerimle