Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?
Derya Uğur Demirhan Kanal V televizyonunda Deryaca programı yapımcısı ve sunucusu , kişisel gelişim uzmanı olarak bireysel , eğitim ve stil danışmanlığı yaptığım işlerden birkaçı , aynı zamanda kadın hikayelerinden oluşan bir kitap yazıyorum ve filmlerde küçük oyunculuk deneyimleri yaparken kendi kısa film projelerimi hazırlıyorum.

Neden Medya ?

Medya ile uğraşmayı hem seviyorum hem de insanlara ulaşmanın en etkili iletişim platformu olduğunu düşünüyorum.

Sunuculuğa  ilk adımı nasıl attınız?

Şu anda yayın yaptığım Kanal V’de  bir programa kişisel gelişim uzmanı başka bir programa da stil danışmanı olarak katıldım. Sonra kanal ekranda benim sunumumu çok beğenerek bana program teklifi getirdi. Düşüneyim derken kendimi yayında buldum..(Gülüyor)

İlk yayınınızı hatırlıyor musunuz, nasıldı?

Evet hiç unutamıyorum programcılığı bilmeden sunucu kimliğimle yayına girdim. İlk yayına güzellik uzmanı ulan kardeşim Deniz Uğur ve iş kadını olan Olga Eser ile katıldım. Onları tanımanın rahatlığı ile ilk günü atlattım.

Örnek aldığınız isimler var mı ?

Elie Drake çok beğendiğim kadın sunucu. Sahnede duruşu beden dili ve hitabı beni çok etkiledi. 

Unutamadığınız bir yayın anınız var mı?

Bir programda kadın konuğumu tanıtırken Candan Erçetin bugünkü konuğum demiştim. Soyadı yanlış olunca reji bizim niye haberimiz yok demişti.

Sunuculuk dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Kısa film projesini yapmak ve yönetmenliğini üstlenmek istiyorum.

Medya dünyası hareketli bir yapıda..Siz genel olarak sektörün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sektör gerçekten çok hızlı ilerliyor. Sektörde ayakta kalmak için mutlaka çok çalışmak aynı zamanda üretmek gerekiyor.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Hayatım boyunca meslek hayatımın içerisinde kimseyi kıskanmadım ve rakip olarak da görmedim. Hep kendimle yarıştım daha iyi ne yapabilirimi aradım.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

İçeriği daha yüksek dolu dolu izleyicilerin hayatlarında farkındalık oluşturan programlar yapardım. Sinema sektörü içinde gişe filmleri değil de kalitesi yüksek sinema filmleri yapmak isterdim.

Sunuculuk  için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için iletişim mezunu olmak gerekli midir?

Eğitim her meslekte önemli ben iletişim mezunu değilim fakat 25 yıllık meslek hayatımda iletişimle ilgili en iyi eğitimleri aldım. Kendimde kişisel gelişim uzmanı olarak iletişimle ilgili eğitimler veriyorum. İletişim hayatımızın her alanında önemli zaten bu eğitimleri herkes almalı anlaşılamamak yok iletişim kopukluğu var hayatımızda.

Sunuculuk artık rol model işlerden biri haline geldi bunu nasıl değerlendirirsiniz ?

Sunuculukta rol model alınan çok iyi sunucularımız var. Fakat rol model almak taklit etmek olmamalı. Taklitler asıllarını yaşatır. Modellenebilir fakat özünde özgün bir şeyler olmalı benim programımın bu yüzden adı Deryaca çünkü benim özüm var. Derya’nın kendince yarattığı bir ben var. Zaten bu böyle olmazsa sen hissetmezsen hissettiremezsin.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Kendimi seviyorum bu demek değil ki ben mükemmelim bu sevgi sadece yaptığım doğrularımla olmaz. Yanlışlarım da beni ben yapar. O yüzden hayatı deneyimliyorum. Her şeyimle bu benim değişim anlıktır ne geleceği değiştirebilirsiniz ne geçmişi

Deryaca programından bahseder misiniz ?

Deryaca programında ana tema kadın olsa da programı herkes izleyebilir. İçerik için önce ben böyle bir program olsa neden izlerim diye düşündüm ve cevabını aldığım her şeyi programıma kattım. Deryaca dopdolu programda eğitim , sağlık , moda , güzellik , sanat , spor , dans , kadın hakları , müzik , kitap…Aklınıza gelebilecek her konuya dair konuklarla sohbetler yapıyoruz. İki saat süren programımızda her şey spontane gelişiyor. Önceden soru hazırlanmıyor. Her şey yayın anında gelişiyor. Konu konuyu açıyor. Canlı telefon bağlantılarıyla interaktif bir programa da dönüşüyor.

Sinema çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Birkaç sinema filminde küçük oyunculuk deneyimlerim oldu. Aynı zamanda film hikayesi ve senaryo çalışmaları yapıyorum. Hedefim kendi filmimi yönetmek. Film sektörü çok emek isteyen bir sektörmüş. İçerisine girince bunu çok daha iyi anladım. Yönetmen , oyuncu ve tüm ekibin özverisiyle filmler ortaya çıkıyor.

Kişisel gelişim ve seminer çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Eğitimlerim aile içi iletişim eğitimi , satış , motivasyon , hedef planlama , etkili iletişim , sunuculuk aynı zamanda stil danışmanlığı gibi başlıklar içeriyor. Bu eğitimleri kadınlarımızın içindeki gücü çıkarmak için kadınlarımıza yönelik verirken yine çocuk ve aile eğitimlerimi de söz konusu. Zaten büyük bölüm çalışmalarımız kurumsal nitelikte ve kurumlara yönelik. Aynı zamanda bireysel danışmanlık hizmetlerim de devam ediyor.

Şu an birde kitap projeniz var sanırım biraz bundan bahseder misiniz ?

Kadın hikayelerinden oluşan bir kitap projem var. Halen yazıyorum. Kadınlarımızın yaşadıklarını biraz kendimden biraz danışanlarımdan biraz da kurgulayarak yazıyorum. Eylül ayında okuyucularla buluşmayı hedefliyorum.

Medya alanında biri olarak medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

İyi bir televizyon izleyicisi değilim. Televizyonda seçiciyim içeriği güzel farkındalığı artıracak programları izliyorum. Günde en az iki film izlerim. Yabancı filmler ağırlıklı. Her filmi de izlemem görselliği yüksek içeriği farklı bana ve işime bir şeyler katacak filmleri tercih ederim. Dergilerde de yazıyorum. Kişisel gelişime yönelik yazılarım var. İnternetten gazete okurum. Sosyal medya işimizin bir parçası takip ediyorum. Derya Uğur sayfamı inceliyorum. Burada bana dair tüm gelişmeler ve duyurular da yer alıyor.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zaman diye bir kavram bilmiyorum. Saçma da geliyor. Benim her anım dolu geçiyor. Kendimi mutlu edecek meşgul edecek her şeyi yapıyorum.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?

İçeriği yüksek bir medya platformu. Takip edenler bir ayrıcalığın farkında bilmeyenlerde ne kaybettiklerinin farkında değiller.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

İçeriği farklı izlenirliği yüksek programlar yapacağım. Benim hedeflerim günlük,aylık , yıllık 5 ve 10 yıllık şeklinde..Hedeflerimden birisi de 5 yıl içerisinde siyasete girmek. Hedefler hep var hep olacak hedefler biterse insan da yok olur. Mutlaka hedefimiz olmalı hedefleri olmayan insanları hedefleri olan insanlar için çalışmaya mahkumdur. Seçim senin ya kendi geminin kaptanı ol ya da bu gemide Tayfa.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Kanal V ekranlarından Deryaca programını izlemeye devam etsinler. Bizi eleştirsinler ki biz daha iyi olalım. Sevgiyle kalın.

Röportaj : Cengizhan KAYA


Hayalden Gerçeğe Yolculuk


Medya Dünyası


Olsa da Yesek Başlıyor!


Başarılı ve güzel sunucu Çiğdem Korkmaz’ın hazırlayıp sunduğu Olsa da Yesek programı hazirandan itibaren yeniden başlıyor. Hem birbirinden özel ve güzel yemeklerin hazırlandığı hem de hoş sohbetlerin gerçekleştirildiği program her hafta Cuma günleri Ton TV ekranlarında olacak. Güzel sunucu Çiğdem Korkmaz program için geçtiğimiz günlerde fotoğraf çekimindeydi. Programın fotoğraf çekiminde de keyif dolu anlar yaşandı. Çiğdem Korkmaz fotoğraf çekimine de güzelliğini ve pozitif enerjisini yansıttı. Olsa da Yesek Haziran’da Ton Tv’de.

Büyük Ödül İçin Geri Sayım Başladı : Dijital Dünyanın Enleri


Türkiye’nin en özgün ödül töreni olarak tasarladığımız ve 4.kez gerçekleştireceğimiz Dijital Dünyanın Enleri ödül töreni için geri sayım başladı. Büyük ödüller 8 Haziran’da Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde sahiplerine verilecek. Evo’s Angels ve KırmızıTürk olarak 4.sünü gerçekleştireceğimiz bu özel gecede başta Türkiye’nin en özel defilesi de olmak üzere pek çok farklı sürpriz olacak. Alanında en başarılı isimlerin oylama sonucu belirlendiği bu gecede en iyiler belirlenmiş olacak. Şimdi geri sayım zamanı Dijital Dünyanın Enleri 8 Haziran Çarşamba günü….

Özge Pirçek İyilik Meleği Oldu!


Down Sendromlu Çocuklar yararına düzenlenen ‘Yılın Empati Ödülleri’, geçtiğimiz günlerde Suadiye Oteli’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. TÜREV (Türkiye Engelliler Vakfı), Mutluluğun Adresi Derneği, Boğaziçi Otizm Gençlik ve Spor Kulubü vakıfları yararına Yılın Empati Ödülleri töreni, önceki akşam Suadiye Oteli’nde düzenlenen geceyle gerçekleşti. Gecenin sunuculuğunu Cem özer ve Özge Pirçek üstlendi. Gecenin organizasyonunu da üstlenen Özge Pirçek çocuklar yararına düzenlenen bu etkinlikle sosyal sorumluluk alanında ki çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş oldu. Artık pek çok insan tarafından iyilik meleği olarak adlandırılan Pirçek gecede şıklığı ve güzelliğiyle de dikkat çekti.

Ödül Törenine Melike Yazgün Damgası!


Medya dünyasında daha çok kamera arkası çalışmaları ve yapımcı yönüyle yer alan Melike Yazgün geçtiğimiz günlerde Down sendromlu çocuklar yararına düzenlenen Yılın Empati Ödülleri ödül törenine katıldı.Törende şıklığı ve güzelliğiyle medyanın ve davetlilerin dikkatini çeken Melike Yazgün sağlık sorunları nedeni ile bir süre işlerine ara vermek zorunda kaldığını hatırlatarak ilerleyen günlerde hem yeni projeler hem de sosyal medya çalışmaları olacağının da bilgisini verdi.


Kitap Dünyası


Hayalden Gerçeğe Yolculuk


Erkan Demir’in Hayalden Gerçeğe Yolculuk kitabı Barış Kitabevinden çıktı. Kitap tanıtım bülteninde “Kartalın yeniden doğuş hikâyesi benim kişisel gelişimimde ilerlememi sağlama noktasında önemli bir paya sahiptir. Kartallar kuş familyasında en uzun yaşayan türlerdendir. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa gelebilmek için 40 yaşlarında çok zor ve radikal bir karar almaları gerekmektedir. Kartallar 40 yaşına gelince pençeleri sertleşir, gagaları aşağı kıvrılır ve kanatları kemikleşir. Bu durum avlanmalarına, beslenmelerine ve kendilerini korumaya engeldir. Ölümcül bir karar verirler o zaman. Ya ölümü seçeceklerdir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyeceklerdir. Bu yeniden doğuş süreci ortalama 150 gün sürecektir. Dağların kuytusuna sığınıp, önce gagasını kayalara çok sert bir şekilde çarpa çarpa kırar ve gagasının yenilenmesini beklerler. Yenilenen gagayla, pençelerini keserler. Bir ay sonra da yenilenen pençelerle kanatlarını kopartır ve kanatlarını yenilerler. Beş ay sonra kartal yirmi yıl ya da daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir. İşte hikâye buya ne kadar yaşamak istediğin ya da neyi başarmak istediğin senin o gagana bağlı. "Hayal etmeyi severseniz, gerçekleştirmenin bağımlısı olursunuz." Şeklinde ifade ediliyor. Bu değerli eseri mutlaka okuyun.


Kim Kimdir ?


Rabia Coşkun


Rabia Coşkun Başkent iletişim bilimleri akademisinden spikerlik ve sunuculuk eğitimi aldıktan sonra ilk olarak bu mesleğe radyo spikeri olarak başladı. Tiyatro çalışmaları da yapan Rabia Coşkun uzun süre televizyonda da seslendirme çalışmaları yaptı. Birçok belgesel , tv programı , reklam ve tanıtım filmi seslendirdi. Kanal B’de uzun süre çalışan Rabia Coşkun son olarak kendi ajansını kurarak çalışmalarını burada devam ettirmeye başladı. Medya sesi seslendirme ajansında güçlü bir kadroyla beraber bu alanda pek çok çalışma gerçekleştiren Rabia Coşkun bu alanda önemli bir marka haline geldi. Bu meslekteki deneyimi , başarısı ve yeteneğinin yanında ışıltısı , pozitif enerjisi ve güzelliğiyle de dikkat çeken Rabia Coşkun adını gelecekte de sıkça duyacaksınız..