Gün geçmiyor ki bir doğal afet haberi ile sarsılıyor, çaresizce düşüncelere dalıyoruz. Günlük koşturmaca telaşı içinde neler yapmamız ya da yapmamamız konusunda yeterli bilgi sahibi olmak adına bir çaba gösteremiyoruz. Her zaman yetişecek işlerimizin peşinden koşup duruyoruz. Peki ya hayatımızın güven içinde geçmesi için ne yapıyoruz? 

Uzman görüşlerin senelerdir yapmış oldukları uyarılara ne kadar kulak veriyoruz?

Yazılı ve görsel basında mütemadiyen tekrarlanan deprem uyarı haberlerini görmezden gelerek, geleceğimizi ve hayatımızı aslında riske atıyoruz. 

Dünya üzerinde ve Ülkemiz de yaşadığımız depremlerin ardı arkası kesilmiyor.  Neyin ne olacağını hiç bilmeden, her şeyin an meselesi olduğunun bilincinde, her şeyin bir anda değişebileceğini bilerek ilerliyoruz hayatımıza. 

Son birkaç yazımda yer verdiğim bilgilerin ışığında her birey kendince alması gereken önlemleri almalıdır. En yetkili ağızlardan alınan bilgileri ciddiyetle değerlendirmeli ve bu konularda gerekeni yapmalıdır. 

Bakın yetkili kişiler bizlere sürekli sesleniyor ve uyarılarını yapıyorlar. Daha önce yaşanan acı tecrübelerin tekrarlanmaması için her birey, her birim üzerine düşen görevleri yapmalıdır. 

Bu konuda en yetkili kişiler bakın neler söylüyor. Onlara kulak vermek gerekiyor diye düşünüyorum.

Prof. Dr. Haluk Özener : Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, toplantıda yaptığı konuşmada "Bütün bilim insanları şunu kabul etmiş durumda; Marmara'da yakın gelecekte 7'nin üzerinde bir deprem olacağı açık. Tarih veremiyoruz ama bu tek parçalı bir kırık olabilir, iki parçalı bir kırım olabilir.  Marmara'da bir deprem olacağı gerçeğini değiştirmez. Depremleri nerede ve yaklaşık ne büyüklükte olacağını biliyoruz ama hiçbir zaman maalesef bugünkü teknolojiyle zaman verme şansımız yok" dedi. 

Prof. Dr. Celal Şengör:   “Şu anda beklediğimiz en çetin deprem İstanbul depremi” diyen Şengör, depremin maksimum büyüklüğünü 7.6 olarak tahmin ettiklerini söyledi. Bu depremin şiddetine baktığımızda sahillerde Yeşilköy’de, Tuzla’da depremin şiddeti 10’u buluyor, diğer sahil bölgelerinde 8’i buluyor. Bu, binaların yarısı gidecek demektir. Depremin şiddeti 10’u bulduğu zaman ayakta neredeyse bina kalmıyor. İstanbul’un üzerinde kurulduğu jeolojinin özelliklerinden, yapı envanterinin kötülüğünden ve hâlâ yüklenen nüfus nedeniyle bir felaket ve çılgınlık. İstanbul’u 7.6’lık bir deprem vurduğu zaman başa çıkmanız mümkün değil. 

Prof. Dr. Naci Görür : Marmara depremini yakın gelecekte bekliyoruz. 17 Ağustos'un üzerinden 18 yıl geçti ama çok şey yaptık gibi görünse de konutları depreme hazırlayamadık. Bodrum'da yapı bloğu iyi bir sınav verdi. Yapı bloğunun tüm Türkiye'de depreme hazır olması gerek. Marmara depremini yakın gelecekte bekliyoruz. 2045 yılına da kalmayabilir.

Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu : 'Beklenen deprem yakın gelecekte olacak. Birtakım belirtiler var ama belirgin bir tarih vermek yanlış olur. İstanbul'da riskler çok arttı. Yüksek katlı binalar her yerde. Yapı denetimi problemli." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Marco Bohnhoff: Araştırmamızı şu anda Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın belirli bir bölümü üzerinde, direkt olarak İstanbul girişinde Marmara Denizi altında yoğunlaştırmış durumdayız. Bunun nedeni, son on yıllardaki deprem dizisine baktığımızda yakın zaman içerisinde Marmara Denizi'nin altındaki bölgede oldukça kesin bir biçimde bir deprem olacağını varsayıyor olmamız.

Serhat Yılmaz: İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Proje Koordinatörü Serhat Yılmaz, Ege Denizi'nde meydana gelen depremlerin olası İstanbul depremine etki edebileceğini söyledi. 

Doğan Perinçek: Emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Marmara Denizi'nde yaşanan sessizliğe dikkat çekip, büyük bir deprem uyarısında bulundu. 

Prof. Dr. Levent Gülen : Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen de Türkiye'de 6 seneden beri 7’den büyük deprem olmadığını işaret ederek, "Dolayısıyla yakın bir zamanda 7’den büyük deprem olursa şaşırmamamız gerekiyor çünkü bu 100 yıllık istatistik eninde sonunda bir deprem oluşturuyor." dedi.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir : Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’deki fayların 7,2 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini açıkladı. 

Ulusal Kanal’a özel açıklamalar yapan Sözbilir, İzmir’deki 3 kritik fayın şehir merkezinden geçtiğini belirtti. Öyle ki İzmir Ekonomi Üniversitesi ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü de fay üzerinde...

"İzmir'de ve Türkiye ölçeğinde birçok yapı faylar üzerinde bulunuyor. Çünkü fayla ilişkili yerler, aynı zamanda insanların tercih ettiği yerler. Dağla ovanın sınırı, suyun çıktığı yerler. İnsanlar mutlaka faylara yakın yaşamak zorunda. Burada önemli olan fayın üzerine oturmamak.Çünkü fayın bir zonu var ve yüzeyi parçalayacak. İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, bütün olarak fayın üzerinde olan üniversitelerimiz maalesef. Ama fayın nereden geçtiği, 1/1000 ve 1/5000'lik planlara işlenirse, fay üzerindeki binaların boşaltılıp, dışındaki kısımların yapılaşmaya açılmasında yarar görüyoruz.”

Mehmet Özhaseki : Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bilim adamları İstanbul'da 2030-2040 arasında büyük bir depremin yaşanacağını, öte taraftan İstanbul için 7 şiddetinde bir depremin olacağını söylüyorlar. Bunların hepsini bilerek bizim bir şeyler yapmamız lazım. İstanbul için, gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin gerek TBMM’nin hazırladığı raporlar bizi korkutuyor. Bu iki raporda riskli yapı ve kullanılamayacak hale gelecek konut sayısı 600 bin olarak veriliyor. Ölü sayısını söylemek istemiyorum. Onun için bizim bir an tedbir almamız gerekiyor.” dedi.

Ayrıca görüşlerine ve bu alanda yapmış olduğu çalışmalara saygı duyduğum Sayın Reşat Dengiç Bey’in görüşleri de aynen şu şekilde olmuştur.

‘M7 üzeri büyük depremlerin geleceği bölgelerde parametreler bir kaç yıl öncesinden kendini göstermeye başlar. İlk ciddi gözlenebilir parametre, hava koşullarındaki değişikliklerdir. Büyük depremden 4-5 yıl öncesinden, ne kış tam anlamıyla kışlığını yapar, ne de yaz tam anlamıyla yazlığını yapar. Bölgede ani hava değişimleri, ısı değişimleri gözlemlenir. M7+ bir depremin sarsıntısını hissedecek tüm bölge için bu geçerlidir. Örneğin, Girit civarında olabilecek M7-8 arası bir depremin parametrelerini İstanbul'dan, Ankara'dan  dahi toplayabilirsiniz.. Bu sebeple parametrelere dikkat ederken her parametrenin görüldüğü bölge potansiyel deprem riski taşıyor diyemeyiz. Mevsimsel anomaliler son bir kaç yıldır özellikle Batı bölgelerimizde ciddi bir şekilde sinyal vermekte. Bunun aksini iddia edenler bu bölgelerde yaşamıyor demektir. İstanbul depremi ile alakalı çok uzun zaman pencereleri verilmekle birlikte, takip ettiğim yaklaşık yirmi parametrenin bazılarının İstanbul depremi için sinyal vermeye başladığını söyleyebilirim. Suud ve Afrika plakalarının tektonik hareketlerini de göz önüne alacak olursak, İstanbul depreminin önümüzdeki iki-iki buçuk yıl içerisinde gerçekleşme ihtimali mevcut görünmekte. Bu arada, öncesinde KAF'ın Güney Marmara kolunda Erdek, Bandırma, Balıkesir civarında, M6 üzeri bir deprem meydana gelecek olursa; bu durumda meydana gelecek İstanbul depremi öncesinde son uyarı anlamına gelecektir!.  Hatta, bu meydana gelebilecek depremi, Marmara Denizi açısından, bir öncü deprem kategorisinde dahi ele almamız gerekecektir. Doğu'da ise, Güney-Doğu Anadolu'dan, Van'a kadar olan bölgede Suud plakasının hızına bağlı olarak önümüzdeki bir kaç yıl riskli görülmektedir. Kaldı ki, Anadolu'daki mikro plakaların dengelenmesi açısından meydana gelecek Batı depreminin Doğu karşılığı, ya da öncesinde Doğu'da gelirse Batı karşılığının gelmesi bilimsel anlamda mutlaktır!.. Bu arada, en büyük deprem riskini ise Girit zonu taşımaktadır diyebilirim. Bodrum, Fethiye tarafından ziyade, büyük depremin o bölgede, Girit- 12 Adalar açıklarında oluşabileceğini tahmin etmekteyim. O bölgede olabilecek bir depremin M7.5'in dahi üzerine çıkma ihtimali mevcuttur. En yakın M7+ depremin hangisi olacağını soracak olursanız, bunun Girit açıklarında olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. ‘

Bunca yetkili kişi ve bu kadar yapılan uyarılar karşısında hangimiz duyarsız kalabiliriz.?  Soruyorum sizlere.    

Eğer geleceğimiz bizlere emanet ise çok geç kalmadan gerekli tedbirlerin bir an evvel ve ivedilikle alınması gerekmiyor mu?  

Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız.

Afetsiz yarınlar dilerim.

Sevgi ile kalın.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/-7-nin-uzerinde-bir-deprem-olacak--gundem-2503681/

         http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/korkutan-aciklama-olasi-istanbul-depremini-tetikleyebilir-1976401/

             http://www.mynet.com/haber/guncel/marmara-depremi-icin-tarih-mi-verildi-istanbul-depremi-olacak-mi-istanbulda-deprem-bekleniyor-mu-3101467-1

             http://www.dw.com/tr/alman-uzmandan-marmara-i%C3%A7in-deprem-uyar%C4%B1s%C4%B1/a-40129665

            https://www.ulusal.com.tr/gundem/izmir-deki-faylar-72-buyuklugunde-deprem-uretebilir-h182657.html