Bana sakın deli demeyin, benim deliliğim sahip olduğum vücuduma.
Sevgili vücudum, küçüklüğümden beri seni besledim. Yedirdim, içirdim, giydirdim, gezdirdim, koştuk, eğlendik, büyüdük. Nedir benim senden çektiğim. Şimdi yaşlandım diye mi bana karşı geliyorsun. Bacaklarım da kollarım tutmuyor. Hep ağrım var, yoruyorsun beni. Ben uyurken sende uyu. Ben yürürken sende yürü. Şimdiye kadar ben seni taşıdım. Şimdi de sen beni taşı. Bak işte, benim de sana işim düştü. Bundan sonra benim sözümü dinle. Yaşlandık artık. Önceki gibi her isteğini alamam. Sana her şeyi yediremem bunu iyicene kafana sok.                  
Benim artık tansiyonum yükseldi.  Damarlarım kireç bağladı. Kalbime yeterince akciğerlerime, kan pompalayamaz oldu. Teklemeye başladı. Yeterince nefes alamıyorum. Göğüsüm daralıyor. Hareketlerim yavaşladı.
Sevgili vücudum, Sen de mideme safrakeseme sahip çık. Canımı acıtma, bak bende senin canını acıtırım bıçağın altına yatırırım inan. İnan ki seni sevdiğim kadar hiç kimse sevmiyor. Bana yiyeceklerden uzak durmamı söyle. Benden şekerli, Tuzlu, hamurlu yiyecekler isteme. Tembellik yapıp hemen otobüse, taksiye de binme.  Her türlü ihtiyacımızda yürüyelim Hatta yolumuzu, on, on beş dakika uzatalım. Hiç olmasa, sabah akşam, yarımşar saat yürümüş oluruz. Şimdilik bu kadar yeter bile. Seninle haftada bir kırlara çıkalım, bol oksijenli temiz hava soluyalım.
Sağlıklı vücudu sağlıklı kafa taşır. Bunu asla unutmayalım.