Darbe girişiminin açıklanamayan yanları var mı?
Darbe girişimi, tutarsızlıklar ileri sürülerek tartışılıyor; kimin yaptığı, kimin yaptırdığı, nasıl planlanıp geliştiğini uzun zaman konuşulacağa benziyor.
Demokratik olmayan yollarla iş başına gelen en iyi askeri yönetim bile seçilmişlerin en kötü yönetiminden daha kötüdür. 
15 Temmuz gecesi cuntanın koyduğu ‘’çakma’’ sokağa çıkma yasağına rağmen sokaklara dökülen binlerce vatandaş da bu gerçeğin bilincinde olduğunu gösterdi ve şu mesajı verdi: Seçimle gelen seçimle gider. İşte bu gerçeği kabul etmek bazı kesimlere zor geliyor sanırım.
Tek Çare Tam Demokrasi..  Ama Artık Çok Zor! 
Ülkenin yakın tarihini iyi kötü bilen, darbelere tanıklık etmiş aklı başında olan hiç kimsenin arkasında durup destek olmayacağı sersemce bir girişime hep beraber tanıklık ettik. Amaçlarının ne olduğu uzun süre tam anlaşılamayacak bir grup maceracının masum insanların kanıyla sulanan girişimi, Ülkemizin ve halkımızın dengelerinin sarsılmasına neden oldu.
Darbeler her daim bu ülkenin özgürlükçü gelişim serüvenine engeller çıkarmış, insan hakları ihlallerini sıradanlaştırmış ve yargıyı gücün esiri haline getirmiştir. Memleketi kurtarmak için yola çıkan her asker, ülkeyi uzun vadede bir batağa sürüklemiştir.
15 Temmuz ayaklanması başarıya ulaşsa, bu darbenin en ağır bedelini yine demokrat kesimler, Kürt-Türk, Alevi-Sünni tüm halkımız ayrışmadan bunun ağır bedelini ödeyecekti.
Böylesi karmaşalı bir zamanda, her şey birbirine girmişken, olup biteni tam anlamıyla kavramak elbette çok imkansız..
Türkiye’nin yaşadığı kabus gecesi, günü ve sonrası üzerine yıllarca yazılıp çizilecek. Zaman geçtikçe yeni bilgiler, belgeler çıkacak. Şimdilik sağlıklı bir değerlendirme yapabilecek verilere de sahip değiliz. Ancak şu aşamada da bir iki satır karalanabilir.
Umursadıkları demokratik hukuk devleti değil
Darbeler meşruiyet ve destekçi arar. Türkiye’de böyle oldu. Yoksa, Türkiye’de bir darbe bugünkü dünyada ayakta kalamaz. Burası Mısır değil.. 
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) Gülen cemaati yanlısı bir grubun gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması Türkiye’nin demokrasi sınavında önemli bir köşe taşı oldu.
Geçmiş kâbusların geri gelmesi gibi, korkunç bir geceydi. Aklı hâlâ bu yollara yatanlara lanet olsun! Ama Türkiye genel olarak iyi bir sınav verdi, her kesimden insan bu rezalete karşı durmakta tereddüt etmedi.
Neydi, kim planladı, nasıl bu noktaya geldi bilemem ama, umarım böylece askeri darbeler devri bu sefer gerçekten tarihin çöplüğüne atılmış olsun. Yine de bedeli ağır oldu, korkunç görüntülere tanık olduk, masum insanlar hayatını kaybetti. Yine umarım ardından sivil darbe gelmesin, bu lanetli olay demokrasi zemininin pekişmesine vesile olsun. 
Tam da bu nedenle, bundan sonrası çok önemli ..
Bu lanetli tecrübeden alınması gereken ders; sahiden demokrasinin değerini kavramak, ne kadar farklı anlayışlara, fikirlere sahip olursak olalım, böylesi lanetli işlere karşı ortak karşı durma azmi olmalı. 
Doğrusu, ilk tepki, iktidarı destekleyenlerin, kendilerini temsil edenlere, seçilmişlerine sahip çıkmaları şeklinde tezahür etti, bundan sonra en doğrusu, hep birlikte ülkemize, demokrasiye, hakka, hukuka sahip çıkmak olacak.