7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde mevcut iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı 400 vekil, anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi diyerek meydanlarda konuşmalarını yapmışlardı. Daha öncesinden de Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi; her şeye rağmen hep gündemimizde oldu. 

Bizler Cumhuriyetimize ve kurucu değerlerimize son 14 yıldır bir baskı ve saldırının farkında olduğumuz için “evet anayasa değişsin ama toplumun en üst düzey ortaklaşma metni olduğu için herkesi kucaklayacak bir metin olarak değişsin” demiştik.

İç ve dış siyasetin aksamalarına, teröre, ekonomiye rağmen tek konuşulan şeydi son iki yıldır anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi… 

15 Temmuz öncesi Cumhurbaşkanı hukuktan sorumlu başdanışmanı Mehmet Uçum “Atatürksüz ve Türksüz Anayasa” hazır dediğinde de yine yazmıştım. Böyle bir anayasa olamaz diye.

Ama kapalı kapılar arkasında Anayasa değil ama değişiklik paketi yazıldı, bir şekilde Meclis'ten geçti ve bizlerin önüne referandum olarak geldi. 

Şimdi bize Egemenliği elinizden bırakıp tek bir adama mı vereceksiniz diye soruyorlar. Bunun baştan beri Yüce Türk Ulusuna hakaret olduğunu her platformda dedim. Ama yapacak bir şey yoktu ve demokrasi gereği bizlerde tabiki çalışmalara başladık.

14 yıldır çeşitli şekillerde Atatürk'e, Cumhuriyete, Atamızın silah arkadaşlarına saldıran bir sürü sözde yazar-çizer, politikacı, gazeteci, belediye başkanı ve Başbakanlar oldu bu Ülkede...

 Niyetler zaten hep belli idi. Ve bu niyetin sonucu şimdi Anayasa Referandumu ile karşı karşıyayız. Bu anayasa değişikliğinin getirdiği hiç bir yok ama o kadar şeyi alıp götürecek ki bizlerden. Demokrasi, Cumhuriyet, Parlamenter sistem, Hukuk, Yerel Yönetimler üzerinde federal yapı kurmak üzere Üniter Devlet ve Ulus yapımız gidecek.  Gidecek diyorum çünkü bunun zeminleri yıllardır atılmakta, hepimiz yaşıyor ve görüyoruz.

Hep dedik ki rejim değişikliğidir, ülkenin federal yapıya dönüşmesi ve bölünmedir. Ama Sayın Cumhurbaşkanı,  Başbakan ve ekibi inatla sistem değişikliğidir dediler. 

Son bir hafta ve o danışman yani Mehmet Uçum sosyal medya hesabı üzerinden “rejim değişikliği” eleştirilerini haklı çıkaran bir paylaşımda bulundu. Uçum, Twitter’daki hesabından “Sessiz değil Halkımız gümbür gümbür bir Devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun” diye yazdı.

Şimdi gelelim diğer danışman Şükrü Karatepe’ye… Bu şahısta yerel idarelerden sorumlu danışman olduğunu yeni öğrendim. Anayasa değişikliği paketinin özerklik ve bölünme getireceği tartışmaları sürerken bir makale yazan Karatepe; kalabalıklaşan metropollerin artık klasik idarelerle yönetilemeyeceğini savundu. Karatepe, “İl özel idareleri ile büyükşehir belediyelerinin gücünün birleşmesiyle, belediye kavramını aşan, yeni bir yönetim birimi oluşmuştur. 

Bu illerin yönetimine artık, şehir kavramını öne çıkaran ‘şehir yönetimi', ‘büyükşehir yönetimi' veya ‘kent yönetimi' gibi başka isimler bulmak gerekir” ifadesini kullandı.

“Büyük metropollerde ‘belediye' kavramı artık şehir yönetimini açıklamada yetersiz kalıyor” diyen Karatepe, eyaletle yönetilen Çin modelini örnek göstererek bizim hep dediğimiz şeyleri seslendirdi.

Cumhurbaşkanı danışmanları bizlerin hep bildiği ama mevcut iktidar ve yandaşlarının inatla kabul etmediği Türkiye Cumhuriyetinin sonu olacak; değişiklik paketindeki iki bombayı patlattılar. Acaba Cumhurbaşkanı gerçekten bilmiyor kandırılıyor mu, yoksa bu danışmanlar yalan mı konuşuyor?

Türk Ulusu gerçeği gör ve demokrasine, geleceğine lütfen sahip çık. 

Ne Olursa Olsun; 

Atatürk İlke ve Devrimlerini ışık olarak almış biz yurtseverlerin, Cumhuriyete, demokrasiye, hukuka ve özgürlüğe olan inancımızı, Atatürk sevdamızı içimizden söküp atamayacaksınız.