Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandum dönemindeki mitingden sonra bugün Konyalılarla buluşuyor.  Mevlana Meydanında saat 13.30’da yapılacak mitingde halka seslenecek olan Erdoğan’ın bana göre en önemli programı İl Danışma Meclisi olacak.

Yıllarca elinde fotoğraf makinasıyla programdan programa koşmuş bir gazeteci olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın meydanda toplu açılış yapması yerine, hizmetlerden hiç değilse bir-ikisini bizatihi teşrif etmesini tercih ederdim. 

Sayın Erdoğan’ın son Konya ziyaretindeki yazımızda bir takım sıkıntıları dile getirmiştik.

Kısa zamanda elbette sorunların bütünüyle halledilmesini beklemek vicdansızlık olur. Ancak bunlara yeni sorunların eklenmesi, “bir yerlerde ciddi muarız durumların olduğunu” gösteriyor. Paylaşmadan edemezdik.

Bugün bu sorunlardan bazılarını dilimiz döndüğünce nakledelim;

Yaklaşık bir yıl önce, yeni bir sektör oluşması maksadı ifade edilerek “Motorlu araçların camlarına film uygulaması” filmin standartları, karartma yoğunluğu gibi birçok teknik ayrıntı da belirlenerek kanunla serbest bırakılmıştı.

Aradan bir yıl geçtikten sonra araç camlarına yapılan filmlerin tekrar yasaklanması, üstelik de ciddi bir ceza miktarın tayin edilmesi maalesef “iyi niyetle izah edilemez” gözüküyor.

Hatta “Devlet ceza yazacak yeni bir alan oluşturmuş” yorumlarını getiriyor, büyük tepki topluyor.

Sayın Cumhurbaşkanım; bilginiz olsun.

Zaten yüzde 40’lık MTV artışı girişimi ülkede hayal kırıklığına yol açmıştı. İnsanlar, zamdan ziyade zammın açıklanma şekline, kullanılan ifadelere gönül koymuştu.

Öyle ya; aracıyla her gün yola çıkan vatandaş, zaten “her gün“ vergi ödemiyor muydu?

Bazı vergi dairelerinde, küçük miktar bile borcu olan mükelleflerin araçlarına haciz ve yakalama çıkarılmakta olduğu bilgisi yenidir, bugünlerde uygulamaya başlanmıştır. 3-5 bin lira gibi çok da gecikmemiş borcu olan mükelleflerin araçları bağlanıyor. 

Biliyoruz ki AK Parti’nin prensiplerinde “İnsana eziyet etmek” yok.

O halde “halkın kemer sıkma devrine girdiği bu günlerde” halkın boğazına sarılanlar kimden güç alıyorlar acaba?

Bir başka şikayet, “Affa uğramış cezalar için” ödeme emri gönderilmeye devam edildiğidir.

Sayın Cumhurbaşkanım, bilginiz olsun.

Önemli bir sorun Milli Eğitimde yaşanıyor.

Kirli bilgilerle dolu kimi kitapların ilgili kurullardan nasıl onay alarak basıldığı, okul sıralarına konulduğu karanlıkta kalmamalı.

Kitaplar toplatılmış olsa da insanların zihninde FETÖ mücadelesinin “göstermelik” olmaktan öteye geçmediği gibi istifham oluşuyor.

Bununla birlikte öğretmen atamalarındaki uygulamalar da sorun olarak görülüyor.

Bazı branşlara ciddi miktarda branş dışı atamaların yapılıyor olması “adaletsizlik” olarak yorumlanıyor ve tepki oluşturuyor. Oysa ilgili alanda görev bekleyen ciddi bir potansiyelin varlığı inkar edilemez.

Sayın Cumhurbaşkanım; alan değiştiren bir öğretmen dostumuz kendisini takdim ederken “Çakma Beden Eğitimi Öğretmeniyim” diyerek durumunu özetliyor.

Maalesef “Çakma öğretmen” tabirine uygun tablolar oluşturuluyor. Ücretli öğretmen görevlendirmeleriyle ilgili bile çok sayıda şikayet alıyoruz. 

Bu saydıklarımızı “Halkı sizden koparma projesi” olarak görüyoruz.

Geciken, geciktirilen, ihmal edilen hizmetler de “Bütün umutlarını size bağlayan insanları sizden koparma” projesinin en önemli ayağını oluşturuyor.

İşgalci çapulcular ülkemizin tepesine çökmeye geldiğinde halk sizin çağrınızla güç bulup elinde kazmayla-kürekle düşman kovalamıştı ya…

İşte şimdi gözlerini o halka diktiler!

Size Ankara’da, İstanbul’da giydirdikleri yalnızlık gömleğini Anadolu’da da giydirmeye çalışıyorlar.

Sinsi bir şekilde halkla sizin aranızı açıyorlar.

Siz dünyanın bin bir telaşı içindeyken, onlar gözünüze ilişmeyecek köşelerde iş tutuyorlar.

Ve projeleri hazindir ki “tıkır tıkır” yürüyor.

Hani “Şike Operasyonu” adını verip Fenerbahçe’nin üzerine gitmişlerdi de taraftarıyla aranızı açmaya çalışmışlardı…

Hani Gezi Olaylarında Beşiktaş taraftarını size karşı kışkırtmışlardı…

Hani sizin “el vermenizle” yapılan stadyumda Galatasaray taraftarına sizi protesto ettirmişlerdi… 

O büyük dolap dönmeye devam ediyor!

Son Türkiye Kupası Şampiyonu, son Cumhurbaşkanlığı Kupası sahibi Konyaspor’a yapılanlar ve yaşananlar da bu planın bir parçası gibi görülüyor.

2019 yaklaşırken bu defa Konyaspor taraftarını sizin karşınıza koymaya çalışıyorlar.

En güçlü olduğunuz şehirlerde planın bir parçası da böyle görülüyor.

Bin beş yüz lira maaş alıp ortalama sekiz yüz-bin lirasını ev kirasına ayıran, kalan paranın bir kısmıyla çocuklarının okul ihtiyaçlarını görüp, servis ücretlerini ödeyen, toplu taşıma giderlerini karşılayan, ondan da artan parayla rutin elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödeyen, kalan son parayla da mutfak masraflarını karşılayan insanların umudu sönmesin.

Bizim F-16’larımız bizim şehirlerimizi bombalarken, kıyama kalkıp bizim için dua eden ümmetin umudu tükenmesin.

“Trafiğimiz beter oldu” deyip bugün sizden yine Metro isteyemedim.

Yine yaz aylarında yaşadığımız su kesintilerini hatırlatıp “KOP’un diğer ayaklarını hızlandıralım” diyemedim.

Yine “Antalya, Mersin Hızlı Treni geç kaldı” diyemedim.

Milli tohum projesine atıfta bulunamadım.

“Hayat pahalanıyor, su faturaları bile halka ağır geliyor” diyemedim.

Devletin şevkle açıkladığı kredilerin, hibelerin yerine ulaşmasında ciddi sıkıntılar olduğunu anlatamadım.

Son günlerde “Erdoğan’ın iki ayı kaldı” diyenleri duyarken, ülke psikolojik savaşın içindeyken bunlara dilim varmadı.

Hoş geldiniz.

Hoş kalınız.