Prof.Dr. Sefa Saygılı tarafından kaleme alınan “Çocuklarımızın Başarısı Elimizde” isimli kitap Elit Kültür (0212 6136894) Yayınları tarafından neşredildi.  Kitabın takdim bölümünde yazar Ahmet Maraşlı eser için şöyle diyor; “Çoğunuzu zeki ve başarılı olarak yetiştirmeyi ‘yeterince istiyorsanız”, kitabın satırları sizi bekliyor. Çoğunuz da, kendisini büyütmekten öte yetiştirmeniz için sizi bekliyor”

Kitap kısa bölümler halinde ve her bölüm kendi içinde müstakil konuları içeriyor. Bugüne kadar 13. baskı yapan “Çocuklarımızın Başarısı Elimizde” kitapta konuyla ilgili çeşitli resim ve figürlerde yer alıyor. Kitabın başlığından da anlaşıldığı gibi çocuklarımızın başarı aslında bizim başarımızdır. Ancak günümüz şartları içersinde çocuklar sınav atı gibi koşmaktadırlar. Bu nesil adeta “Tost yiyen, test çözen” nesildir.

Önsözde kitabın yazarı Prof.Dr. Sefa Saygılı anne babaları şöyle uyarıyor: “Çocuğunuz sağlıklıysa, yani kendisine ve çevresine karşı dürüstse olanla yapabildiğini yapıyorsa ve kendisi ile barışsa, kendini seviyorsa ne mutlu bize.” Gerçekten çok önemli ve yerinde bir uyarıdır.

Kitap kendini aslında çok güzel tanıtmış arka kapağında;“Normal çocuk yoktur. Her çocuğun bilgi, zekâ, kişilik, beceri ve yetenekleri, ilgili oldukları alanlar farklı farklıdır. Diğer çocuklara göre “normal” olan bir şey, bizim çocuğumuza uymayabilir. Her çocuk gibi bizim çocuğumuz da tamamen kendine has gelişimiyle özgün (orijinal) bir ferttir.

Elbette ki çocuğumuza yeterli ilgiyi ve sevgiyi göstermeliyiz. Ancak, mükemmel olmak zorunda da değiliz. Onları yetiştirirken yanlışlar yapmış olabiliriz. Bize düşen, elimizden gelenin en iyisini yapmaktır. Ama yaptığımız asla mükemmel olmayacaktır, bunu kabul edelim. Çocuğumuz sağlıklıysa, yani kendisine ve çevresine karşı dürüstse, elinde olanla yapabildiğini yapıyorsa ve kendisi ile barışıksa, kendini seviyorsa ne mutlu bize.

Onların zeki ve başarılı olması için yapacaklarımız anne karnında başlıyor. Okul öncesi ve okul dönemi boyunca devam ediyor. Çocuklarımızın öğrendikleriyle hayata hazırlandıklarını unutmayalım. Elinizdeki kitap bu hedefe varmadaki temel kuralları belirlemek için kaleme alındı. Anne baba olmanın mutluluğu yanında sorumlulukları olduğunu da zihnimize kazıyalım lütfen.”

Sağlığımı Koruyorum

Yine Prof.Dr. Sefa Saygılı tarafından kaleme alınan “Sağlığımı Koruyorum” kitabı Elit Kültür yayınları tarafından neşredilmiş. Titiz bir araştırma ve inceleme ürünü olan kitapta şu noktanın altı özellikle çiziliyor; “Sağlığımız ile çevrenin ve toplumsal hayatın yakın ilgisi vardır. Dengeli çevrede yaşamak, sağlıklı ve mutlu bir toplumda yer almak, bize de sağlığı ve mutluluğu getirecektir. Gerçekten dünyamızın daha güzel ve yaşanılır olmasını sağlamak elimizdedir. Bu kitap işte bu konularda yazılmış çeşitli yazılardan oluşmaktadır. Okudukça hem dünyanın dengesi ve toplumun mutluluğu üzerinde şaşırtıcı bilgiler edinecek hem de daha sağlıklı olmanın yolları üzerinde düşünmeye başlayacaksınız.”

Prof. Sefa Saygılı, “Sağlığımı Koruyorum” isimli kitapta, hayatı daha anlamlı ve daha verimli yaşayabilmek için gerekli olan birçok konunun yanı sıra, öğrenmede iyimserliğin ve olumlu davranmanın gücünü anlatan iki deneye de yer vermiş. Eğitim açısından oldukça önemli olan deneyler şöyle:

Psikologlar Robert Roshental ve Lenore Jacobson, öğretmenlerin tutumunun öğrenmedeki rolünü ölçmek için bir deney yapmışlar. Öğrencilerin zekâ seviyelerini ölçüyoruz, diye uydurma bir test uygulamışlar.  Ardından testlerin sonucuna göre dört öğrenciyi seçerek öğretmenlere, “Bu öğrencilerin okul başarısından parlama olacak.”demişler.

Aslında bu öğrenciler sınıf listesinden rastgele seçilmişler.

Öğretmenler, bu öğrencilerin gelişme göstereceğine dair büyük bir beklentiye girmişler. Bu sebeple de onlara karşı, daha etkili ve daha samimi eğitim vermeye yönelmişler.

Öğrenciler, öğretmenlerinin kendileri hakkındaki başarı beklentilerini sezmiş ve daha çok derslere sarılmışlar. Kendilerinden başarı bekleyen öğretmenlerine mahcup olmak istememişler. Öğretmenlerin bu öğrenciler hakkında besledikleri olumlu kanaat, öğrencilerin zekâlarında ve başarılarında gerçekten de ölçülebilir bir gelişmeye yol açmış.

İyimserlik ve pozitif tavır, öğrencilerin başarısını artırmış.

Prof. Saygılı, öğretmenlerin olumlu yaklaşımının kendi eğitim hayatında da etkili olduğunu anlatıyor: “İlkokul dördüncü sınıfa kadar vasat bir öğrenci idim. Gittiğim sınıflar oldukça kalabalıktı, 60’ın üzerindeydi. Üstelik üçlü eğitim (sabahçı, öğlenci, akşamcı) görüyorduk. Dördüncü sınıfta öğretmenimizi değişti. Yeni öğretmenim Sami Çağlı, birkaç defa bana ismimle seslenerek daha yüksek performans beklediğini söyledi. Bunun üzerine derslere daha çok çalışmaya başladım. Sınıfta daha çok söz alır ve derse daha çok katılır oldum.  Ortaokul ve lisede hep sınıfın en iyileri arasında yer aldım.”

Her iki kitaptan dolayı Prof.Dr. Sefa Saygılı’yı tebrik ediyor daha nice güzel eserlerle bizleri tenvir etmesini diliyorum.