Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, bu gün sizler ile geçen hafta bir radyo kanalına canlı telefon bağlantısında konuştuklarımı paylaşmak istiyorum. Programın konusu ise mevsim itibariyle çocuklarımızı hasta edebilecek bazı enfeksiyonlar ve korunma yollarını içermekteydi. Konuşmamıza son yıllarda daha çok Amerika ve İngiltere de gündem oluşturan ve ülkemizde de hayli sıkıntılara yol açan Mide gribi ve diğer ifade ile mide üşütmesi olarak bilinen nöro virüsler tarafından oluşturulan, mide, ince barsak ve kalın barsaklarda etkisini sürdüren ve bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları ile seyreden, genellikle mikrobun alımından yaklaşık 36 saat sonra ortaya çıkan ve en az 2 gün etkisini sürdüren ve çocuğu büyük ölçüde yatağa bağlayan bir hastalıkla konuşmama başladım ve aşağıda arz ettiğim hastalıklar ile konuşmamı sürdürdüm.
1- Soğuk Algınlığı (nezle); Özellikle, kış aylarında görülen, virüsler tarafından oluşturulan en sık görülen okul çağı enfeksiyonudur. Kalabalık ortam görülme sıklığını ve enfeksiyonun yayılmasını artırmaktadır. Burun akıntısı, hafif ateş, öksürük görülür. Genelde medikal tedavi gerektirmeden düzelir. Tedavide, burnun açılması, istirahat, bol sıvı, ılık bitki çayları, bol meyve tüketilmesi yeterli olabilmektedir.
2- Grip; İnfluenza virüsleri tarafından oluşturulur. Özellikle kış aylarında görülür. Yüksek ateş, burun akıntısı, kas ağrısı ve baş ağrısı, halsizlik ile kendini gösterir. Hekim gözetiminde tetkik ve tedavisi yapılmalıdır. Özellikle çocuklarda görülen yüksek ateş hekimin görmesi gereken bir durumdur. Riskli hastalarda; alerjik astım gibi doktorun önerisi ile grip asısı yapılması ve her yıl yenilenmesi yararlı olacaktır diye düşünmekteyim.
3-Boğaz İltihabı (tonsilit); Okul çağı çocuklarında sıklıkla görülür. En önde gelen belirtisi boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve ateştir. Çoğunlukla viral olmasına rağmen bakteriyel etkenlerde tonsilit yapabilir. Bu nedenle doktorun uygun gördüğü durumlarda boğaz kültürü alınmalıdır. Zorunlu hallerde, A grubu Beta hemolitik streptokok enfeksiyonu saptandığı durumlarda antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Tonsilit de bulaşıcıdır. Tespit edilen çocuklar, toplum sağlığı açısından tedavi boyunca evde istirahat etmelidir.
4-Orta Kulak İltihabı; Özelikle burun tıkanıklığı ile giden enfeksiyonlardan sonra, sıklıkla çocuklarda kulak ağrısı ve ateşle giden bir enfeksiyondur. Tedavide burnun açılması önemlidir. Gerektiğinde, doktor önerisi ile antibiyotik kullanılır. Orta kulak iltihabı, dış kulak yolu iltihabı ile çok karışır. Dış kulak yolu iltihabında; sıklıkla yüzme ve havuz kullanımından sonra oluşur ve dış kulak yolunda duyarlılık, ağrı vardır.
5-Bronşit, Bronşiolit, Pnömoni; Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Kısaca akciğer dokusunun iltihabıdır. Düşmeyen ateş, balgamlı öksürük uzun süren iştahsızlıkta, bronşit ve pnömoni düşünülmelidir. Bronşiolit genellikle virüslerle oluşur. Çoğu zaman alerjik çocuklarda görülür. Erken tanı, tedavi açısından önemlidir.
6- Diyare (İshal); Yine üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık görülen hastalık, enfeksiyon kaynaklı ishallerdir. Kış aylarında ve kreşlerde rota virüs ishaller sıklıkla gözlenirken, yaz aylarında amip, giardia ve salmonella enfeksiyonlarına bağlı ishaller görülür. Rota virüs aşıları kısmen, rota virüs enfeksiyonlarından korur.
7- Döküntü oluşturan hastalıklar; Döküntülü hastalıkların nedeni genellikle enfeksiyoz olmakla birlikte alerjik, otoimmun hastalıklar gibi bir çok hastalık döküntü yapabilir. Çocuklarda döküntülü hastalıkların en sık sebebi viral enfeksiyonlardır. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği bu yaz sıkça gördüğümüz el-ayak ağız hastalığı en sık görülen viral döküntülü hastalıklardandır. Bu hastalıkların tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Kızıl ise bakteriyel döküntülü bir hastalık olup tedavi edilmesi gereken durumdur. Bu hastalıkların ortak özeliği genellikle döküntü öncesi görülen ateş ve sonrasında tüm vücutta görülen döküntüdür. Enfeksiyoz döküntülü hastalıklar bulaştırıcı olup, kişinin okula gidip gitmeyeceğine  doktor karar vermelidir. Ayrıca döküntülü hastalık geçiren çocukların, yaşlı, hamile ve immun sistemi baskılanmış kişilerden (kanser hastaları gibi) hastalık geçinceye kadar uzak durması uygun olacaktır.
Tüm bu sıkıntıları yaşamamak için, dengeli ve düzenli beslenme ve sabah kahvaltısının alışkanlık haline getirilmesi önemlidir. Ayrıca, düzenli bir spor; yüzme ve jimnastik okul başarısını artıracağı gibi immun sistemide destekleyecektir. Bununla birlikte, düzenli ve yaşına uygun miktarda uyku uyuması ve istirahat etmesi ve yeterli miktarda su içmesi sağlanmalıdır.
Diğer önemli bir husus ise, bu mevsim kalabalık ortamlardan ve hasta kişi veya çocuklardan ayrıca sigara ve dumanından uzak tutmak gerekmektedir. Unutmayalım ki 40 yıl bu işin içinde olan biri olarak sigaranın balkonda bile içilmesi çocuğa önemli oranda zarar verecektir. Ailevi üzüntü ve sıkıntılar ve sınav kaygısı gibi streslerden uzak durulması önemlidir. Kaygı duymadan, sevgi ortamında büyüyen çocuk da immun sistem daha güçlü olmakta, çocuk öz güven kazanmaktadır. Son olarak ta, çocuğun hekim kontrollerinin yapılması, gerektiğinde kan sayımı vitamin ve demir düzeylerine baktırılması gerekir. Çünkü vitamin ve minerallerin eksikliklerinin de hastalıklara davetiye çıkaracağı bir gerçektir.
Sağlıklı günler diliyor saygılar sunuyorum.