YURDAGÜL ATUN

Son günlerde duyduğum en isabetli hukuki karar Yunanistan’da alınmış.

“İşte olması gereken bu” dedim. 

Yunanistan’daki bir yasayı beğenmemizin sosyolojik ve siyasi duruşumuza halel getirmeyeceğini belirterek anlatayım; 

Yunanistan sınırları içindeki Gümülcine’de 6 yaşındaki işitme engelli M.S ölü bulunuyor. Adli tıp uzmanı, 6 yaşındaki talihsiz çocuğun otopsisini gerçekleştirdikten sonra hazırladığı raporda “15 yaşındaki failin küçük çocuğa önce tecavüz ettiği daha sonra da bir eliyle ağzını kapatarak, diğer eliyle de şahdamarını sıkarak boğduğu” belirtiliyor. Azınlıkça'daki habere göre Adli Tıp Uzmanı, cinayet öncesinde S.'ın şiddetli cinsel istismara maruz kaldığını, yüzünde ve boynunda çiziklerin meydana geldiğini kaydediyor.

Polislere suçunu itiraf eden 15 yaşındaki katil zanlısı hakkında hazırlanan iddianamede ise “kasten adam öldürme, tecavüz ve çocuk ayartma” suçlamalarına yer veriliyor.

Buraya kadar her şey bizdeki gibi. 

Sonrasını dinleyin;  6 yaşındaki S.'a tecavüz eden 15 yaşındaki failin ebeveynleri de sanık sandalyesine oturacak. Rodop Savcısına göre “reşit olmayan çocuklarının gözetiminden sorumlu anne ve baba bu yükümlülüklerini ihmal etti ve tecavüz etmesini engellemediği” için 15 yaşındaki çocuğun ailesi de yargılanacak…

**

Bugünlerde taciz/tecavüz olayları mı arttı, yoksa iletişim araçlarının artmasıyla daha çok şeyden mi haberdar olur hale geldik bilmiyorum.

Tek bildiğim bu suçlarla dünyanın heryerinde olduğu gibi, bizim ülkemizde de sıkça karşılaşır olduğumuz.

7 yaşındaki oğluna tecavüz ederek öldüren baba.

5 yaşındaki çocuğa tecavüz eden 15 yaşındaki çocuk.

İki küçük kızını taciz eden baba.

Ve daha duymadığımız niceleri…

Göğüs kafesinin içinde kalp taşıyan hiçkimsenin dayanamayacağı hikayeler yazılıyor etrafımızda. Travmanın boyutu inanılmaz geniş zira sadece tecavüze/tacize uğrayanı değil, tüm toplumun paranoya katsayısını da yükseltiyor bu tecavüzler.

Kimse kimseye güvenemez, kimse çocuğunu sokakta oynatamaz durumda artık. Dizimizin dibinden ayırmadığımız çocuklarımıza bir şey olacak diye aklımız çıkıyor. Ki lojmandaki salıncakta sallanırken yanına gelen 15 yaşındaki kötülük tohumu yüzünden hayatı kararan 5 yaşındaki kız çocuğu örneği belleklerimizdeyken nasıl rahat olabiliriz…

15 yaşındaki bir çocuğun bu kadar kötü olabilmesi için nasıl bir ailede yetiştiğine bakılması gerektiğini söylerim hep.

Yunanistan yasaları da aynı şeyleri düşündüğüne göre aklın yolu bir: O suçluyu yetiştiren aileyi sorumlu tutmak.

Tecavüzde de, hırsızlıkta da, terör olaylarında da böyle olmalı. 

Bir diğer önlem de Hadım Yasası. Türkiye’de Ceza İnfaz Kanunu’da yapılan değişiklikle cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda verilecek cezalar belirlenmiş, cinsel saldırı suçlularına yönelik olmak üzere ayakta ya da yatarak, ilaçla ya da ilaçsız olarak veyahut her iki usul ile cinsel dürtünün azaltılmasına ya da denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azalmasını ya da yok edilmesini sağlayan yöntem olarak tanımlaman tedaviye ilişkin yönetmelikte düzenlemeye gidilmişti.

Değişen dünya ve suç düzleminde, bundan 100 yıl önceki suç tanımlarına göre cezalar öngören KKTC yasalarına da hem Hadım Yasası, hem de çocuk suçluların ebeveynlerinin cezalandırılması gibi maddelerin eklenmesi 100 puanlık bir davranış olacak.