Sevgili Anne ve Babalar,

Dünya Anneler günü nedeniyle yaşamlarımızın en önemli varlığı kadınlarımıza aydınlık, özgürlük, mutluluk, sağlık dolu yıllar geçirmelerini dilerim. Hepimizi var eden kadınlarımız herşeyin en iyisi ve güzeline layıktırlar.

1. Büyük bir mutluluk, sevinç ve heyecanla beklediğiniz çocuğunuzun dünyaya gelmesi bir insan yaşamında en unutulmayacak bir durumdur. Bu mutluluğun devam etmesine özen gösteriniz.

2. Onun büyüyüp serpilmesi, her ay yeni bir gelişim göstermesi sizlerde her gün özel duygular uyandıracaktır. Bu duyguları doya doya yaşamak hakkınızdır.

3. Çocuğunuzun sizlere minnet dolu olarak tam bir güven ve sevgi ile bakmasının tadını çıkarın. Evrende hiç kimse bebeğinin anne - babaya mutluluk ve sevecenlik dolu bakışı ve gülüşünü gösteremez. Bu durumu yaşamaya ve yaşatmaya devam edin. Çocuklarınızın gülüşünün ve mutluluğunun devamı için gayret gösterin.

4. Çocuğunuza karşılıksız sevgi ve şefkat gösterdiğinizi hissettirin. “Eğer böyle yaparsan severim”, “Seni seviyorum, çünkü” gibi sözleri söylemekten kaçının.

5. Çocuğunuz ergenlik dönemi sonuna  kadar büyüme ve gelişmesinde  yönetim sizde olsun. Sizin uygulama ve yönlendirmelerinize uyum sağlamasına gayret gösterin.

6. Çocuğunuza uygun olmayan veya ona zarar verebilecek şeylere karşı “hayır” deyin ve uymasını sağlayın. Bu konuda anne baba olarak kararlı ve kesin tutumlu olun.

7. Çocuğunuza özgüven verin. Özgürlüklerini sağlayın. Ani bir ateş yükselmesi, düşme veya çarpma durumunda hemen telaşlanıp, heyecanlanmayın. Sakin olmaya çalışın. Panik, endişe, bağırma, aşırı heyecan çocuğu ürkütür, ağlatır, özgüven duygusunu yok edebilir.

8. Çocuğunuzun size sonsuz sevgi, güven ve minnetle bağlı olduğunu unutmayın. Bu özellikleri iyi değerlendirip onların özgüvenlerinin artmasını sağlayın. Yaratıcı ve sorgulayıcı ruhunu geliştirin. Yeteneklerini ve becerilerini keşfedip o yönde gelişimlerini sağlayın.

9. Sevgi, şefkat, ilgi, kişiliklerine saygı, dengeli beslenme, sosyal ve psikoljik destek, koruyucu önlemler (aşılar, anne sütü, kaza ve zehirlenmelere karşı alınacak önlemler gibi) sayesinde çocukların çok dengeli ve sağlıklı gelişecekleri kesindir.

10. Türkiyenin kültürü, gelenek-görenekleri, inanç etmenleri üzerinde çocukları bilgilendirirp, akla ve mantığa uygunluğu tartışılmalı ve en uygun yol çocuklara gösterilmelidir. Çocukların bu yönde sorularını karşı açık ve tarafsız olmalı, onların görüşleri önemsenmelidir. Uygulaması zor ve çağdışı gelenek, görenek ve inançlar çocuklara verilmemelidir. Aksi taktirde çok mutsuz olabilirler. Körü körüne inançları kabullenmek onların sorgulayıcı ve araştırıcı duygularını köreltebilir.

11. Çocuklara yaşamdan zevk almaları, gülmeleri, stres yönetimi öğretilmeli, çevrenin önemi anlatılmalı, duyarlı olması sağlanmalıdır.

12. Anne baba ve yakınları çocuklara zaman ayırmalı onları çevre gezilerine çıkmalı, oyun parkında oynamalı, özgürce dolaşıp doğayı ve çevreyi tanıması sağlanmalı, doğa sevgisi verilmelidir. Ona zarar verebilecek şeyler gösterilmeli ve anlatılmalıdır.

13. Herşey dürüst ve açık şekilde anlatılmalı, yalancılık, hırsızlık, arkadaşlarını dövme, vurma gibi durumlara karşı çok duyarlı olmalı bu durumda uygun olarak konuşmalı doğru yöntemler öğretilmelidir. Onları hayal kırıklığına uğratmadan veya psikolojik sorunlara yol açmadan gerekirse psikolojik destek alarak olabilecek yanlış davranış ve tutumlardan kurtulmalarını sağlamak gerekir. Sorun ve problemleri bildikten ve kabul ettikten sonra çözüm bulmak daha kolaydır.

14. Çocukların başarılı olmasını herkes ister. Ama başarısız olmak da kötü bir şey değildir. Önemli olan bu başarısızlıktan ders çıkarmasını öğretmektir. Büyük buluşlar bu sayede olmuştur.

15. Çocukların başarı ve başarısızlığını başka çocuklarınki ile kıyaslamayın. Çünkü her çocuğun belirli kapasite ve yeteneği vardır. Her çocuğun başarılı olduğu bir alan vardır. Önemli olan bu noktayı yakalamaktır. Bu sayede çocuk hem sevdiği hem de başarılı olabileceği bir alanda kendini geliştirir. Bu da onların hem mutlu hem de uzun soluklu bir iş veya meslekte olmalarına olanak sağlar.

16. Çocuklarımıza popüler ve geçerli diye belirli iş ve mesleklere yöneltmek yerine onlarla görüşüp onların severek yapacakları iş  ve mesleklere yöneltmek en doğrusudur.

17. Okulda, medyada, internette her çeşit yazı ve düşünceyi bulmak mümkündür. Önemli olan çocuklara her yazılana ve her gördüklerine inanmamak olduğunu öğretmektir. Herşeyi sorgulasınlar ve akıl süzgecinden geçirsinler.

18. Çocuklara her istediği şey alınmaz. Onun için gerekli ve yararlı ise alınabilir. Çocuk bir eşya ve oyuncağı hangi amaçla alındığını bilmelidir. Her istediğini almaya alışan bir çocuk ileride hiç birşeyin kıymet ve önemini bilmeyebilir. Aşırı savurgan ve tüketici olabilir. Herkesin ekonomik durumu farklıdır. Özellikle maddi durumu iyi olmayan çocukları da düşünmek gerekir. Çocuklar bu noktada kıyaslamaya çabuk girebilirler. O nedenle gösteriş yapar gibi pahalı ve gereksiz oyuncak ve gıdalardan çocukları uzak tutmak gerekir.

19. Çocuklara hoşgörülü olmak, birbirlerine saygı ve sevgi ile yaklaşmak örneklerle gösterilmelidir. Alaycı, kavgacı, kaprisli, her istediğini yaptıran çocuk eğitimi çok yanlıştır. Tersine saygılı, dinlemeyi bilen, kişi haklarına saygılı, çevresini ve doğayı koruyan, bitki ve hayvanları tanıyıp onları sevmesini ve esirgemesini bilen, her şeyi merak ve sorgulayarak gözleyen çocukları yetiştirmek bizlerin elindedir. Özellikle arkadaşları ile (özürlü ve fakir çocuklar gibi) alay etmek onları küçümsemek, o çocuklar ve aileleri üzerinde çok derin acılar bırakabilir. Bu konuda çocukların çok hassas olmaları gerekir. Onları korumak, yakınlık göstermek, sıkıntılarına destek olmak daha mutlu, sağlıklı ve başarılı nesillerin oluşmasını sağlar.