*Çocuk ailenin aynasıdır; nasıl olmasını istiyorsanız öyle olun.

*Bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkan, beyne uğramayan nasihatlerden vazgeçin ve çocuğunuzun sizden gördüklerini taklit edeceğini unutmayın. 

*Çocuğunuzun sevgisini kazanırsanız o da severek siz gibi olmaya çalışacaktır. 

*Bir taraftan sigara içerken, diğer taraftan sigara konusunda öğüt vermeyin, davranışlarınız özünüz, sözünüz birbirine uysun.

Kitap Okuma Kültürünüz Olsun

*Kitaplığınız olsun ve önce siz okumaya başlayın.

*Kitap okuma kültürü ailenizin en belin irgin yönü olsun.

*Okuduğunuz kitapların temasını çocuğunuzla paylaşın onunla kitap almaya gidin ilgi alanına giren kitapları okuyup anlattığı anlar takdir dolu bakışlarınız olsun. 

*Küfürlü konuşmayın

*Daha az tv izleyin, daha çok sohbet içinde kalın, en çok da yargılamadan, sorgulamadan anlamasına dinleyin. Çünkü çocuğunuzun adam olmaya başladığı kendini tanıdığı adam yerine konulup dinlenildiği anlardır. Ve, "seni anlıyorum" deyin sadece. Size ne kadar ters de gelse yanlış da gelse “anlıyorum” demekle ona onay vermiş olmuyorsunuz. Gerekirse, "seni çok iyi anladım bununla birlikte ben de şöyle düşünüyorum" diyebilirsiniz.

*"Bununla birlikte" nin yerine, "ama", "fakat" "ancak" kelimelerini kullanmayın.

*Davranışlarınız nazik ince ve bilgece olsun

*”Sağlıklı iletişim nedir?” Öğrenin

Harvard Üniversitesinin Yaptığı Araştırmaya Göre 

*En mutlu insanlar, sağlıklı iletişim içinde olanlardır

*İnsanların en çok ihtiyaç duyduğu şey; anlaşılmaktır

Önce Kendinizi Tanıyın. 

*Kimsiniz? Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir? Temel değerleriniz olmazsa olmazlarınız vb nelerdir? Duygusal kalıplarınız nelerdir? Yani hangi olaylar karşısında korku, üzüntü öfke, kaygı sevinç duygusunu ne kadar yaşarsınız? Ve yetiştirin kendinizi farkındalığınız artsın iletişim becerilerinizi geliştirin.

* Duygu kontrol sorununuz var mıdır? Kendinizin ve karşınızdakinin duygu, düşünce ve davranışlarının ne kadar farkındasınız ve yönetebilmektesiniz?

Mükemmeliyetçilik, Doğamıza Uygun Değildir

 *Mükemmeliyetçi olmayın. Onun yerine elinizden gelenin en iyisini yapın; çünkü mükemmeliyetçilik, sonuca göre davranmak,  sonuç odaklı olmak, sonucu önemsemek demektir.

* Sonuç bizim yapımıza, kapasitemize uygun olmayabilir. Sonuç belirsizdir. Belirsizlik ise, kaygı sıkıntı yaratır, verimimiz düşer, ruh halimiz bozulur. Onun yerine “sonuç ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini nasıl yapabilirim?" diye sorun. 

*Elimizden gelenin en iyisini, yapmaya çalıştığımız zamanlarda süreçte verimimiz artar; çünkü baskı değil, zevk alma vardır. Ruh sağlığımız olumsuz değil olumlu etkilenir.

Hatam, değil “deneyimim oldu” deyin.

*Hatanın olmaması mümkün değildir. "Hatasız kul olmaz" sa o zaman o hatalar ders çıkarmak tecrübe kazanmak için iyi ki yapılmışlardır. 
*Hata karşısında kesinlikle ne suçlanın, ne de suçlayın. Sadece nedenlerini araştırın; sonraki zamanlarda neyi, nasıl daha iyi yapacağınızın ipuçlarını hatalarınız sayesinde görüsünüz. 

*Çocuğunuza mükemmel değil, elinden gelenin en iyisini yapmasını sağlayın. “Ahmet daha yüksek not almış, sen neden  düşük not aldın?” değil de, " senin sınava nasıl hazırlandığını, elinden geleni yaptığını gördüm; çabanı takdir ediyorum..." demeniz onu motive edecektir. Dersi sevmesini sağlayacak verimini arttıracaktır.

Sevgi-Disiplin Dozu Önemlidir.
*Sevgi-Disiplin dozunu iyi ayarlayın; zira çok sevgi, az disiplin nedeniyle psikopat ve narsist yön gelişebilir iken, çok disiplin ve az sevgi pısırık ve güvensiz yön oluşur..

Sağlıklı Aile Ortamında, Çocuklarımız Var Olurlar

*Çocukların önemsendiği, kabul gördüğü, sayılıp sevildiği sağlıklı aile ortamında ruhsal, bedensel ve sosyal yönden sağlıklı, sınır ve sorumluluklarının bilincinde yapı gelişir..