Çin bir uluslar hapishanesidir. Adı sözde halk cumhuriyeti olan fakat Han Çinlilerinin egemenliğinde olan Çin kültür ve milliyetçiliğini esas alan Doğu Türkistanlıları ve Tibet ve İç Moğolistan’ı sürekli olarak baskı altında tutan, Bu halkları Sözde Özerk bölgelere Han Çinlisi göçmenler yerleştirerek, halkı azınlık durumuna düşürerek asimile etmeye çalışan emperyalist bir devlettir.
Çin’de işgal altındaki bölgelerin halklarının hiçbir söz hakkı yoktur. Bu bölgelerdeki özerk cumhuriyetlerdeki yetki Çinli yöneticilerin ellindedir. Yerli yöneticiler vitrinlik olarak kullanılan kuklalardır. Çin Özerk bölgelerdeki nüfusu doğum kontrolü ve yerleştirdiği Han Çinlileri sayesinde asimile edip, Çinlileştirmeye çalışmaktadır.
Türklerden sonra gelen başlıca kadim uluslar: Şuanglar, Hueiler, Tibetliler ve Moğollardır. Şuangların nüfusu 10 milyon kadar olup, Orta Çin’in güney kesimlerinde, Kuang-si Şuang eyaletinde yaşamaktadırlar.

Çin Esiri Kadim Halklar


  Türkler, Kadim Türk Yurdu Doğu Türkistan’da yaşamaktadır.  Türk nüfusu Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Tatar Türklerinden oluşup, 45 milyona yakındır. Doğu  Türkistan’da Türkler  büyük bir Çin asimilasyonuyla  karşı karşıyadır.Bölge adeta Han Çinli  göçmenlerin istilasına uğramıştır.Bölgenin Sincan Uygur Özerk Bölgesi Çinliler(Xīnjiāng) yeni kazanılmış toprak  ismini kullanır  Doğu Türkistan  İçin , başkenti Urumçi’nin nüfusu 13 milyon. Göç politikasının sonucunda buradaki Çinliler’in sayısı 10 milyona ulaştı.Bölgenin diğer bazı kentlerinde Uygurlar’ın oranı daha fazla. Örneğin Kaşgar’da çoğunluk Uygurlar’ın, yüzde 60’a 40 gibi bir oran var. Yarkent, Turfan, Eli, Ulca gibi şehirlerde de genel itibariyle Uygurların sayısı Çinlilerden biraz daha fazla. Genel olarak oranın yüzde 50 yüzde 50 olan şehirler var.
 Doğu  Türkistan’da uygulanan  bir asimilasyon politikası'da  eğitimin Çinlileştirilmesidir,, 2007 yılında Çin yönetimi tarafından Uygur dili eğitimden kaldırıldı. Şimdi tek dil Çince olarak yapılıyor. 2007’e kadar Çince ve Uygurca olarak veriliyordu ancak şimdi resmi olarak eğitim sadece Çince veriliyor. Benzer kısıtlamalar dinde de yaşanıyor. Uygurların çoğunluğu Sünni Müslüman’dır; Çinli işgalciler Camilerin açılmasından Oruç tutma, toplu teravi namazı kılmaya bile müdahale etmektedirler. Doğu Türkistan’da Din adamlarını Uygur toplumu kendilerini yetiştiriyor. Çocuklar camiye gidiyor, orada Kuran-ı Kerim’i ve dinlerini öğreniyorlar. Bunun için devlet çatısı altında ayrı bir eğitim yok. Eğitim cemaat içinde yapılıyor, hükümet bunu organize etmiyor. Devletten dine karşı bir destek değil tersine köstek olma durumu var.
 Doğu Türkistan’da Nüfus kontrolü bir Demografik soykırımıdır, Çin Yönetimi, Doğu Türkistan'da Müslüman Uygur Türklerinin kökünü kurutmak maksadıyla, Mecburi Doğum Kontrol Siyasetini zor kullanarak, uygulamaktadır.
Tibetliler: Nüfusu 4 milyon kadar olup, Yüksek Tibet yaylalarında dağınık bir şekilde yaşamaktadırlar. Batılı yayınlarda 1959 yılında 1.273.969 kişi olan Tibet’in yerli nüfusunun yaklaşık %20’lik bir azalma ile 2000 yılında 1.000.000 kişi civarına düşmüş olması; buna karşılık aynı süreçte bölgedeki Çinli nüfusunun üç misline çıkartılarak 1.600.000’e ulaşması olgusunda işlenmektedir. Çin yönetimi Tibet’teki bu nüfus azalmasını Tibet’ten diğer bölgelere gerçekleşen “gönüllü göçler” ile izah etme eğilimindedir. Bu resmi rakamların Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri için 1949’da 6.750.000 ve 2000 yılında 8.345.622 ve Doğu Türkistan’daki Çinli sayısının ise 7.489.919 olduğu dikkate alınırsa Tibet ve Doğu Türkistan’da yaşanan trajedinin boyutlarını kıyas imkânı bulunur. Buna karşılık Çin’in asimilasyon politikasını kınayan yayınlarda sürekli olarak Tibet’in ön plana çıkartılması dünya kamuoyunun nasıl yönlendirildiği konusunda ilginç bir örnektir.
 Moğollar: İç Moğolistan’da yaşamakta olup, iki milyon civarında nüfusları vardır.Nüfus; 23,840,000 (2004)  rakamlarına  göre 19  milyon Han Çinlisi  göçmen İç  Moğolistan’ı tamamen  Çinlileşiyor.

Mançular ve Mançurya: nüfusu  38  milyonu Çinli 9 milyonu  Mançudur . Mançu milliyeti esas olarak ülkenin kuzeydoğusundaki Hei Longjiang, Jilin ve Liaoning eyaletlerinde, geri kalan kısmı ise ülkenin diğer orta ve büyüklükteki kentlerinde yaşıyor. Mançu milliyeti 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Mançu milliyetinin kendi dili ve yazısı vardır. Mançu dili Altay dili ailesine aittir. Bugün Çin’de Mançu milleti tamamen asimile olmuş, sadece Mançuryanın adı kalmıştır.
Çin’de Özerk bölge ve eyaletlerin Hepsi merkezi hükümete şartsız itaat etmek zorundadır. Merkezi hükümetin yapısında da çeşitli Milliyetlere özellikle yer verildiği yazılıdır. Ancak, Merkezi Hükümetin Devlet Başkanı, Başbakanı, Bakanları ve diğer yüksek düzeydeki idareciler mutlak çoğunlukla etnik Çin Milliyetinden”Seçilirler.” Bu olay Uygur Özerk Bölgesi içinde geçerlidir kısaca, Çinlilerin yönettiği ve liderlik hak ve hukukun tamamen Çinlilerin ellindedir tüm özerk bölge eyaletler Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Tibet, İç Moğolistan...  Durum böyledir.
Doğu Türkistan bağımsızlık ayaklanması Türkiye’deki Çinci lobinin anlattığı gibi Dış güçlerin kışkırtmasıyla olan bir ayaklanma değildir. İşgal Altındaki Bir halkın özgürlük mücadelesidir. Çin sömürgeciliğine bir başkaldırıdır. Doğu Türkistan olayı, Çinin Sömürgeci yüzünün ortaya çıkmasının bir dışa vurumudur. Bu olaya ideolojik bir gözle bakamayız. Doğu Türkistan, Tibet ve İç Moğolistan sorunu aynı zamanda bir insanlık sorunudur. Yok, edilmeye çalışılan kültürlerin var olma mücadelesidir, Bu olaylar Çinin nasıl Faşist ve baskıcı devlet olduğunu Sosyalist olduğunu iddia eden emperyalist bir ülkenin, İşgal altındaki Uluslarını kendi kaderini tayın hakkını hiçe saydığının en açık delilidir.
 Kaynaklar:
1) Suna LEE. “2008 Pekin Olimpiyat Oyunlar ve Çin’ de İnsan Hakları Sorunu”, Stratejik Analiz, Sayı. 100 (Ağustos 2008), s. 79.
2)Çin’in Gölgesinde Uzakdoğu Asya Derleyen:  Deniz Ü. Arıboğan
3)www.hrw.org (Human Rights Watch)
4)www.amnesty-international.org.uk
5)www.uygur.org
6)www.doguturkistan.net
7)www.freetibet.org/
8)www.innermongolia.org
10)tr.wikipedia.org/wiki/Mançurya