2015 Aralık ayında Paris'te toplanacak olan BM İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21) kapsamında çıkacak iklim anlaşması, dünyadaki tüm canlıların kaderini belirleyecek. Şimdiye kadar birçok sosyal, ekonomik ve çevreyle ilgili krize sebep olan, şimdi ise iklim krizinin sorumlusu olan G20 ülkeleri ise bu tarihi zirveden önce son kez Türkiye başkanlığında Antalya’da bir araya gelecekler. 
İklim değişikliğine neden olan sera gazı salımlarının yüzde sekseninden sorumlu olan G20 ülkelerini yöneten hükümetler, ekonomik büyüme uğruna iklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusu olan fosil yakıtların, yani kömür, petrol ve doğalgazın daha fazla tüketilmesine neden olan, doğayı ve yaşam alanlarımızı tahrip eden, herkese ait olan müştereklere el koyan yatırımlara hız veriyor. 
Bunların sonucu olan iklim değişikliği nedeniyle Pasifik’teki ada ülkeleri sular altında kalıyor, Asya’dan Amerika’ya kadar pek çok ülke tayfunlar ve kasırgalar tarafından vuruluyor, sıcak dalgaları ve kuraklık Türkiye gibi Akdeniz ülkeleriyle Afrika başta olmak üzere tüm dünyayı kasıp kavuruyor. 
Bu sonuçlar da halkın ve tüm canlıların yaşam hakkını tehdit ediyor. Susuzluk ve gıdaya erişimle ilgili sorunlar, yoksulluk, artan hastalıklar ve iklim göçleri, bu büyük krizin sonuçları arasında.
İklim değişikliğine neden olan sistemin ürünü olan diğer sorunlar; kentlerdeki fosil yakıt bağımlısı, tüketime odaklanmış yaşam biçimi, yıkıcı “mega projeler”, kentsel dönüşümler, birbiri ardına dikilen dev binalar, trafikte geçirdiğimiz saatler, soluduğumuz kirli hava, güvencesiz işler ve iş cinayetleri, hayatımızı sürdürmemize yetmeyen düşük ücretler, işyerlerinde mobbing, ayrımcılıklar hayatımızı kâbusa çeviriyor. 
Kırsal bölgelerde derelerimizi kurutan HES’ler, suyumuzu ve toprağımızı zehirleyen madenler, havamızı zehirleyen termik santraller, kimyasal zehirlerle dolu kötü tarım ve hayvancılık uygulamaları, yok edilen tarım arazileri, tarlada kalan ürünler, iklim değişikliğine bağlı zamansız yağışlar, dolular, seller, hortumlar, ormanların, sulak alanların ve canlı türlerinin ortadan kalkması, dünyayı üzerinde yaşamanın giderek zorlaştığı bir gezegen haline getiriyor. 
Bu arada TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’ndan bir davet aldım. Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu 26 Temmuz Pazar günü saat 11.30’da Ankara Oran Kavşağı’nda,  Mogan ve Eymir Gölleri ile İmrahor Vadisi bölgesi için planlanan gizli projeleri açıklayacaklarını bildirdiler.