“Bu kez olacak ve EURO 2024’ü alacağız” demiştim geçen hafta yazıya nokta koyarken. Ancak yine haçlı zihniyeti, yine adice ve de son derece basit ayak oyunları ve hepsinden de önemlisi, UEFA Başkanı Ceferin’in hiçbir etik değerle ifade edilemeyecek tavrıyla, turnuva Almanya’ya verildi.

Ceferin’in o koltuğa oturmasında hiç şüphesiz Yıldırım Demirören federasyonunun büyük katkıları vardı. Sloven futbol adamı da bunu her zaman söylüyor ve Türkiye’ye övgüler yağdırıyordu. Sağ olsun hazret (!) bu minnetini, delegelerin Almanya lehine oy kullanması için yaptığı kulisler ve yakın markajla kanıtlamış oldu.

Buradan Ceferin’e bir hatırlatma; 2019 Şubat’ında seçim var. Unutma koltuğun çok sağlam değil ve kritik bir durumdasın…  

Neyse, Almanya yapılan oylamada toplam 16 oyun 12’sini alarak mutlu sona ulaştı. Aslına bakılırsa Almanya için, “Mutlu sona ulaştı” demek de ne kadar doğru tartışılır. Çünkü ülkede çok büyük bir kesim, EURO 2024’in Almanya’da yapılmasını arzu etmiyor. Gün geçmiyor ki, Almanya’nın herhangi bir yerlerinde, protesto gösterileri yapılmasın.

Bu yarışta Almanya’ya İngiliz Ivan Gazidis ve David Gil, İtalyan Andrea Agnelli ile Michele Uva, İsviçreli Peter Gilleron, Fransız Florence Hardouin, Portekizli Fernando Gomes, İrlandalı John Delaney, İsveçli Karl Erik Nilsson, Polonyalı Zbigniew Boniek, Hırvat Davor Suker ile Ukraynalı Grigory Surkis oy veren ülke ve temsilcileri oldu.

Hollandalı Michael Van Praag, Macar Sandor Csanyi, İspanyol Juan Luis Larrea ve Bulgar Borislav Mihaylov, bu organizasyonun ülkemizde yapılmasını isteyen isimlerdi.

Bu arada, sızan bilgilere göre, UEFA’nın tetkik raporunda, Türkiye’nin bazı eksiklikleri olduğu vurgulanmış.     

İnsan haklarından - finans kaynaklarına dair detaylara, şehirler arasındaki demiryolu bağlantılarından – bahis şirketi ve alkol firmalarının sponsoru olduğu ülkelerle sorun yaşanabilme iddialarına kadar 15 maddelik bir rapor hazırlanmış.

Tüm bu nedenlerle Türkiye’nin bu işi düzenlememesi gerektiği belirtilmiş.

Raporda yer alan bir madde var ki güler misiniz, ağlar mısınız size bırakıyorum. Karar sizin. Neymiş efendim, Türkiye’nin Avrupa’yla arasında yeterli anlamda bir demiryolu bağlantısı yokmuş. Bu durum önemli bir etkenmiş.

Taraftarlar arasında demiryolunu tercih edenler, tüm Avrupa ülkelerindeki gibi, bizde de bu yolu kullanabilirler. Kastedilen hızlı trense eğer, her ülkedeki transit demiryolu taşımacılığında hızlı tren yok ki…

Doğrusunu söylemek gerekirse, hazırlanan rapordaki detayların bazıları doğru ancak, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm yetkililer, her konudaki eksikliklerin giderilerek, organizasyona kadar her şeyin halledileceğini söylediler. Üstelik bu bizzat Erdoğan tarafından da dile getirildi.

Dedik ya, ayak oyunları, küçük hesaplar ve de hepsinden önemlisi çok net bir biçimde belirgin olan haçlı zihniyeti var işin içinde…

Hoşçakalın…