Bugün ilham perilerim bana yazının başlığı canımın ta içisin olsun dedi. Ben de neden olmasın sen çok yaşa emi dedim ☺

Canımın içi, samimiyetinden şüphe edilmeyecek kadar içten bir sevgi sözcüğüdür bence. Sevgi emek ve fedakârlık ister. Bunun neticesinde büyüdükçe büyür, en saf sevgilerden biridir. Ailemizin sevgisi karşılıksız sevginin en yalın ve saf hali aile sevgisinde gizli değil midir? Öyle bir sevgidir ki eşi benzerine rastlanmaz. Onlar bizim canımızın içleridir.

Hiç düşündünüz mü arkadaşlarımızın yanında bir takım şeylerden mahrum kalabiliriz ama ailemizdeki o sıcacık sevgide parayla pulla satın alınmayacak kadar değerli. Mutluluk bizim için annemizin yaptığı krepte, mantıda, kahve eşliğinde ve koyu muhabbette değil mi?

Canımın içi sözcüğünü öyle çok kullanır ki hak etmeyenler, canımın içinin anlamını bilmeyenler de, gerçekten hak edip delice sevenler de.

Canımın içi demek; sen benim gözümde farklısın, sen o kadar içimdesin ki kendimi arıyorum ama sürekli seninle karşılaşıyorum, ben sen olmuşum, sana bulaşmışım, sen yapışmışın bana çıkmıyorsun gözlerimden dudaklarımdan en önemlisi de kalbimden.

Canımın içi demişken yazımı konu başlığına uygun, çok sevdiğim ve Pazar günü konserde okumaya çalışacağım eser ile sonlandırayım.

Büyük Bestekâr Yusuf NALKESEN Kürdilihicazkâr şarkısında soruyor?

Söyle nazmı bu kaş çatış

Benden uzaklara kaçış

Sensiz hayatım olur kış

Canımın ta içisin sen

Nasıl severim bir bilsen.

Ne güzel ne anlamlı sözler değil mi?

Fazla naz âşık usandırırmış

Âşık olan usanır mı hiç?

Sevgilinin naz ettiğini bile bile 

Peşinden koşmaz mı?

Perşembe görüşmek üzere, sevgiler dostlarım...