Beklediğimiz netice geldi, belki de lale devri sona erdi. 2014 yılı büyümesi %2,9 olarak açıklandı. Şüphesiz yeterli değil… Asıl şaşırtıcı olan, bazı yazarların, bu büyüme oranını beklediklerinden, daha iyi görmeleridir. 
Türkiye’nin 2023, Cumhuriyetin 100. Yıl hedefleri vardı, ne oldu? Bu büyüme oranı ile 2023 büyüme hedefi olan 2 trilyon $ GSMH ve 500 milyar $ ihracat hedefine nasıl ulaşacaktır? Biz bunu tüm yazılarımızda belirttik. Sn. Özal İzmir İktisat Kongresini açarken, şöyle diyordu: “Eğer Türkiye elindeki imkanları iyi değerlendirirse, vakit kaybetmezse, dünyanın en gelişmiş ilk 10 ekonomisi arasına girebilir.” Kendisi bunu ifade ederken, bizlerde yanındaydık.
Türkiye’nin en gelişmiş 10 ekonomi arasına girmesi için, yılda ortalama en az %7 büyüme oranını (%2,9 değil) yakalaması gerekir. Aslında, bunların hedeflediği gibi, 2 trilyon dolar GSMH ilk 10 ekonomi için yeterli değildir. Zira, şuanda bizim üzerimizde olan ülkeler, elleri armut toplayacak değildir. Onlarda gelişiyorlar. Bu nedenle, bizim onlardan daha yüksek gelişme hızıyla 4 trilyon $ GSMH’ye ve en az 1 trilyon $’da ihracata kilitlenmemiz gerekir. Biz 90’lı yıllarda ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini verirken, Türkiye en gelişmiş 15. Ekonomi idi. Şimdi ise son üç yılda birer basamak düşerek, 19. Sıraya indi. Yani, yükselmiyor, geriye gidiyor, bu gidişle de 21. Basamağa inebilir. Yatırıma, üretime, ihracata, istihdama odaklaşmayan bir büyüme modeli ile ancak bu kadar gidebilirsiniz! Varsa yoksa, biz plancıların “Non productive” dediğimiz inşaat, konut, AVM yapımı ekonomisi ile, diğer adı ile rant ve müteahhit zengin etme, sade vatandaşa hiçbir şey kazandırmayan faaliyetlerle işte böyle %2,9’a takılırsınız. 
Son işsizlik rakamları tüyler ürperticidir. Üniversite mezunu genç işsizler ordusu %24’lere çıkmış, genel işsizlik oranı, gerçek rakam olarak %15’lere yükselmiştir. Artık iş aramaktan yorularak, yılgınlığa düşmüş, evde oturan, iş bulmaktan ümidini kesmiş insanlar bu rakamlara dahil değildir. Devletin görevi, yeni yatırımlarla, tüm vatan sathında fabrika ve işyerleri açmayı teşvik ederek, işsizliği önlemek, fertlere kendilerini ve ailelerini geçindirecek, ekmek parası kazandırmaktır. Ne yazık ki, boş laf ve vaatlerle günler geçmektedir. 
Yatırımlar durmuştur. Özellikle, özel sektör ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları, hemen hemen bitme noktasına gelmiştir. Yatırımcı, müteşebbis, yabancı sermaye, bir ülkede herşeyden önce güven ortamının bulunmasını, demokratik hak ve hürriyetlerin var olmasını arar. Bunu ifade ederken, ekonomik hürriyetlerin büyük önemi vardır. Turizm sektörü temsilcileri açıkladılar. Başta Ruslar olmak üzere, turist sayısında %27 iniş var diye. Bu durum turizm sektörü için endişe vericidir. Zaten, bir türlü kış turizmi başarılamamıştır. Yazında azalırsa, o güzelim, 5 yıldızlı oteller ve tatil köyleri kapanabilir. Yukarıda ifade ettiğim gibi, yatırımlara bağlı olarak, halihazır sermaye üretimi de gerilemiştir. Kapasite kullanımı %60’lara düşmüştür. İhracattaki son rakamlarda giderek düşmekte ve endişe verici boyutlara gelmektedir. Ülkemizin Cumhurbaşkanı, bizim Özal ekibinin 1990’larda ifade ettiği 2023’te 4-6 trilyon $ GSMH hedefini şimdi 2015’te, söylemeye başlamıştır. Bu güzelde, 4 trilyon dolara çıkmak için, başkanlık sistemini ön şart olarak görmesi bir paradokstur. 
31 Mart 2015 günü tüm Türkiye sathında elektrikler kesilmiş, hayat felç olmuştur. Bunun ülkeye maliyeti 700 milyon dolardır. Gelişmiş bir ülke iddiasında olan bir ülkede, böyle bir elektrik kesintisi düşünülebilir mi? Enerji Bakanı derhal istifa etmelidir.. Bu Amerika’nın tarihinde bir defa olmuş ve büyük panik yaşanmıştır ve elektrik kesintisinden günler geçtiği halde, bunun nedeni bir türlü açıklanamamaktadır! 
Ülkenin büyüme ve ekonomik gelişme meselelerini irdelerken, sanayi üretiminin ihracatın, yatırımın, turizmin gerilemesi ve işsizlik rakamlarının endişe verici boyutlara ulaşmasına değinirken, muhalefetten yapıcı bir şey duyuyor musunuz? Geçenlerde TV’de Sn. Çiller’e benzeyen, sarı saçlı bir hanım gördüm. Denildi ki, ekonomide CHP’nin yeni yüzü ve yetkilisi bu hanımdır. Ben, yılların plancısı olmama rağmen, anlattıklarından berrak bir fikre ulaşamadım. Türkiye meselelerine ne kadar hakim olduğu, iktidara geldiklerinde nasıl bir büyüme, kalkınma, ekonomik ve sosyal gelişme, refah ve istihdam politikası ve tedbirleri uygulayacaklarını anlayamadım! Allah’tan arkadaşımız Dr. Süleyman Yaşar ekonomik ve mali hadiseleri açık seçik anlattı. 
Ben bu satırları hükümeti ve birilerini yerden yere vurmak için ifade etmiyorum. Zira, %2,9’luk kritik büyüme oranı, hepimizi etkiliyor. Hepimiz aynı gemideyiz. Zararı hepimiz yaşayacağız. Ben Türkiye’nin %7-8 büyüme oranı ile, 4 trilyon $ GSMH 1 trilyon $ ihracat hedefine odaklanmasından yanayım. Bunu kim yaparsa, elini sıkarım, tebrik ederim. Çünkü, büyüme ve refah, kalkınma, tüm millet için faydalı olacaktır. Ne yazık ki, Türkiye ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve özellikle dış politika ve laik demokratik Cumhuriyet rejimi açısından endişe verici statülere sürüklenmektedir. Türkiye’nin Güneydoğu’sunda bölücülük, ayrı devlet oluşturma senaryoları, artık tehlikeli boyutlara ulaştı.  2023 hedeflerine ulaşma konusunda da çocukluğumuzun büyük karagöz üstadı hayali Hayri Usta’nın performansı aklıma geliyor… 
Not: Deveye sormuşlar neren doğru diye? Gerçekten gerçekten can siperhane bir oyunla 90+2 dakikaya kadar 1-0 galip götürdüğümüz Hollanda maçını berabere bitirdik. İnsan o dakikada kendini Sneijder’in önüne atar, şut attırmaz. Aslında Türkiye 2016 Avrupa ümidini İzlanda, Letonya ve Çek maçlarında yitirmişti. Yani bu iş mucizelere kalmıştı. 
Belki de Hollanda maçı bu mucizenin adıydı. Her ne hikmetse, Lüksemburg ile de bir maç yaptık. Bakın, eskiden bu turnuvalarda gruplarda, puan alınacak garanti takımlar vardı. Bunlar Andorra, Forea Adaları, Lüksemburg, Moldova, İzlanda, Malta vesairedir. Bu küçük ülkelerin takımlarının itfaiyecilerden, memurlardan, bakkallardan kurulu olduğu söylenir. Lüksemburg’ta böyle bir takımdır. Milli takıma layık olmayan bazı oyuncuları milli yapmak adına, böyle ucuz maçlar bağlamak, Türk futboluna acaba ne kazandırır? Ayrıca İspanya’da harikalar yarattığı söylenen büyük yıldızımız! Arda’nın Milli Takım’da nasıl oynadığını hep birlikte izledik…