Ay Aslan burcundayken;  kimliğimize ortaya koyar, organizasyon ve yöneticilik becerilerimizle dikkatleri çekeriz…
Liderlik özelliğimizi gösterir  başardıklarımızla takdir edilmek te isteriz. Ayrıca Ay Aslan’da iken yaptıklarımıza da onay görmek isteriz… Onay görmezsek kendimize olan güvenimiz de biter..
Ay Aslan’dan geçerken ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey “açıklıktır”. Gizli olan, yeraltındaki her şeye karşı çıkarız. 
Her şeyin ortada olmasını isteriz ve “aba altından sopa göstermek”, “manüple etmek” gibi kavramlara şiddetle karşı çıkar her şeyi açıkça ortaya koymaya yatkın oluruz. 
Ay Aslan’dayken DÜRÜSTLÜK ve AÇIKLIK ön plandadır…
Aslan burcunda hiçbir şey gizli kalmaz. Bu evrede beğenilme ihtiyacı da sıklıkla görülür. Yaptıklarımızla takdir görmek de isteriz.
Ay Aslan burcundan geçerken karanlık havaya ve umutsuzluğa nefretle karşı çıkarız.  Ancak her şey ortaya dökülsün isteriz. Kimse gizli kapaklı iş yapsın istemeyiz.
ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ:
VENÜS artık nihayet normal seyrine “başlıyor”. Normal seyrine 11 Eylül’de ulaşmış olacak.
Venüs’ün temsil ettiği konularda, ilişkiler ve diplomasi ve finansal alanda problemlerde bundan sonra daha iyiye gidiş bekleyebiliriz..
Venüs’ün  Jüpiter ile paralel açısı altında finasal yatırım için uygun bir zaman dilimin başladığı görülebilir. 
Herhangi bir için yatırım yapmak için 11-20 Eylül arasını düşünebilirsiniz. 
Diplomasi alanında da daha olumlu gelişmeler bekleyebiliriz.
Bozulan ilişkilerinizi de düzeltmek için bu tarihler arasında yoluna sokmayı deneyebilirsiniz.
AYIN AÇILARINA BAKARSAK:
Sabah saat 07:37’de  Ay’ın  Merkür ile 60 derecelik açısı altında zihnimiz netleşir ve keskin çalışır bu saatlerde. Organizasyonlarınız ve öğrenmek için değerlendirebileceğiniz saat dilimleri..
Bir şeyler öğrenmek veya hafızanızda kalıcı olmasını istediğiniz şeyleri ezberlemek için değerlendirilebilir. 
Öğleden önce ise saat 10:24’de Ay’ın  Venüs ile kavuşumu yani 0 derecelik açısı ile, duygular ve dünyevi zevklerimiz uyum içindedir. Yani tad almaktan, dokunmaktan, güzel kokular v.s. gibi her türlü hazdan duygusal olarak beslendiğimiz saatlerdir…
Bu saatlerde tolerans ve hoşgörü yükselir. Sanattan da ayrıca hoşlandığımız saatlerdir..
Bu açı para da harcatacağından bunun farkında olup; aşırıya kaçmamaya dikkat edin.. Enerji bu yönde aktif …
Akşam üzeri saat 20:19 civarında ise Ay’ın Uranüs ile üçgen açısı altında; ani hatırlamalar, anılar ve geçmişe ait bazı sorunların bu hatırlamalarla çözümlenebilir…
Bu açının etkisi ile özgür kalma isteğimz tetiklenebilir.
Sıra dışı ve tek başına yapılmak istenen hareketlerimiz olabilir..
Marjinal çıkışlarımız olabilir. Orijinal oluruz bu zaman diliminde.
Daha önce hiç yapmadığımız hareketlere yönelebiliriz.
Bu saatler ayrıca sürprizler yaşayabileceğimiz ve beklenmedik sürprizlerden hoşlanacağımız bir zaman dilimi olacak…
Bu kontak ayrıca içgüdüsel olarak üstoktav bilgiden besleneceğimiz saatlerdir. Uykuya denk geldiğinde rüyalarınız mesaj içerebilir. Farkında olun..
Geceye doğru saat 22:58’de Ay’ın  Mars ile kavuşumu ani beklenmedik  sonu düşünülmeden yapılan hareketlerin sonradan pişman olacağımız hareketler sergilememize neden olabilir. Agresif ve kışkırtıya eğilimli bir süreç olacağından özellikle son günlerde ki enerjileri de düşünürsek; sakin olmaya özen göstermelisiniz. Çünkü gökte böyle bir emerji akşam saatlerinde aktif olacaktir. Ve sizi riskli davranışlara sürükleyebilir.
Kaza açısıdır bu aynı zamanda. Gereksiz kahramanlıklar. Başınızı ağrıtabilir.. 
Bu nedenle sağduyuyu korumalı ve agresyondan özellikle uzak durmalı. Çok enerjik hissediyorsanız bunu spor gibi faaliyetlerle açığa çıkarmanız yerinde bir davranış olacaktır.
Duş almak ta neutralize olmanıza yardım eder.
**
GÜL YAPRAĞI OLMAK
Uzakdoğu’da bir düşünür, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. 
Burada geçerli olan incelik; “anlatmak istediklerini konuşmadan” açıklayabilmekti.
Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. 
Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. 
Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu.
Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki budist rahip, kapıda duran yabancıya baktı. 
Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. 
Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.
Budist rahip bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. 
Bu, “yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz” demekti.
Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. 
Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı.
İçeride ki budist rahip saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. 
Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.
Sağlıkla