Kandil’in  attığı taşı kırk ‘akil’in çıkaramadığı şu günlerde,  süreci kimin bitirdiğine kafa yoran her iki tarafın da silah bırakması gerektiğinden dem vuranlar bir şeyi atlıyor olsa gerek. Her iki taraf dediklerinizden biri Devlet( ki devlet, halkın refahı güveni için var evlatlar onun için askere gidiyor ordu onun için var, neyle neyi kıyas ediyorsunuz) diğeri de insanları kalleşçe kahpece ya uykusunda ya para çekerken ensesinden ya da eşinin çocuklarının gözü önünde bin bir tuzakla katleden adı üstünde  terör örgütü!
Suruç’taki saldırıyı bahane edip uykularında iki polisimizin şehit edilmesiyle başlayan içinde bulunduğumuz bu sürece nasıl gelindiğini anlamak için kendi hafızanızı kullanamıyor hatta daha da gerilere gitmek için zorlayamıyorsanız, herhangi bir internet sağlayıcısı bile işinizi görür  sanıyorum.. Biz sosyal medya kullanmayı bilirkişi olmakla eşdeğer tutar her şeyin doğrusunu bildiğimize inanırız ya hani, varsa o da iş görür hafızayı yoklamaya..
HDP barajı geçemezse ülkede kan akar diye millete ayar vermeye kalkan kahpelere güzelleme yapan avanaklar , aydın geçinenler takımı ve terör medyası şimdi de akan kanı meşrulaştırmaya kanıksatmaya çalışıyor..
Biz barajı geçemezlerse kan akacak sanırken bunlar baraj yapılması üzerinden kan akıtmayı daha anlamlı bulmuş olmalılar ki "Tüm barajların yapımını durdurma ve bunun için gerilla güçleri dahil her türlü imkanını seferber etme kararı alınmıştır" diye açıklama yapmış ateşkesi, dolaysıyla süreci kendi bitirmişti KCK. Seçim zamanı HDP barajı yıkacak söylemini oy anlamında zannedenlere tersinden de olsa Cem yılmazın ‘barajı yıkarlar demiyorum barajı YIKARLAR’ deyimiyle cevap vermek lazım aslında.. 
Malum Hafıza-ı beşer nisyan ile malüldür, insan unutur olanları yaşananları.. Hele de sözkonusu benim ülkemse inanın  daha da anlamlı hale geliyor bu söz. Bunlar değil miydi adliyede savcımızı şehit eden kahpelere terörist bile diyemeyen,  yaşananları eylem  diyerek yarım ağızla kınayan? 
Algı yönetimi, algı operasyonu diye lafa girince söylenenleri komplo teorisi sanan ama resmini paylaşırken ayaküstü duvarında gördüğü üç beş yalan haberle gündemi yakaladığını zanneden, güya ülkesini çok seven ama esasında dünya yansa umurunda olmayan tiplere sormak lazım; uyurken kafaya sıkmanın  kafa kesmekten ne ara  daha masum hale geldiğini…
İşid’le yatıp İşid’le kalkanlara da sormak lazım ne ara PYD’ nin YPG’ nin YPJ’ nin ve bunlar üzerinden PKK’ nın meşrulaştığını kahramanlaştığını.. İşte siz kendinizi çok biliyor sanırken birileri gelir size tüm bildiklerinizi unutturur  kendi doğrularını yutturur ve sonrasında neye inandığınızı algılamak da kendiniz bile zorluk çekersiniz.. 
Bölgede teröre karşı direniş sergiliyoruz ayağıyla kendini  ABD ile müttefik sanan ‘biji Obama’ çizgisindeki aklı eksikler şimdilerde;  PKK’ya destek verenlerin yapılan operasyonda Türkiye’ye hak vermesinden rahatsız.. Ne sanıyordunuz, siz taşeronsunuz.. Sizin gibi niceleri geldi geçti yeryüzünden hiçbirinin esamisi okunmuyor şimdi.  Kaldı ki bu destek söylemleri kimseyi de sevindirip havaya sokmasın, yarın rüzgar nereden eser kimin işine ne gelir bilinmez. 
Zira Suriye konusunda da gazı verip sonrasında yalnızlaştıranlar 300 bin masumu katletmiş kırmızı çizgileri dahi aşıp kimyasal kullanmış Esad’ı tehdit görmeyenler, güya teröre karşı koalisyon kuran ama diğer yandan  ülkesinde bizzat terör estirenlerle iş tutanlar darbeye darbe diyemeyenler, PKK’yı terör örgütü kabul edip diğer yandan PYD’ye bölgede alan açan silah yardımı yapan da bunlar değil mi?!  Kısacası dostlar terörle mücadelede görsün hesabı… 
Ayrıca PKK’ya yönelik operasyonlarda Türkiye kimsenin ne onayına ne de desteğine muhtaç! Olması gereken oluyor, ne pahasına olursa olsun terörün kökü kazınmalı ve bu kararlı mücadeleden asla geri adım atılmamalı.. Derin devlet vesayeti, faili meçhuller, yasaklar, acılar artık eski Türkiye’de kaldı. Ülkenin bir Kürt sorunu yok Kürt kardeşlerimiz bizim canımız, özümüz, varlığımız. 
Erdoğan akan kanın durması barış olması anaların ağlamaması için ortaya bir irade koydu demokratikleşme süreciyle birlikte iyi niyetle bir adım attı, Kürtçe konuşmanın yasak olduğu bir ülkede şuan açılan resmi Kürtçe kanaldan söz ediyoruz.. Diğer tüm her şeyi saymıyorum bile.. Nereden nereye gelindiğini görmemek için ya kör ya hain olmak lazım! 
Fakat yanılgı PKK’nın silah bırakacağı yanılgısıydı ki PKK asla silah bırakmaz, varoluş ideolojisine ters bir kere devrimin kanla terörle şiddetle geleceğine inanan Marksist Leninist dindar Kürtlerle onların haklarıyla uzaktan yakından alakası olmayan komünist bir örgüt PKK. (Bu bile tek başına onlarca yazıda ele alınacak bir konu)
90’larda derin devletin zulmettiği bölge halkına şimdi PKK zulmediyor(ki 30 küsür yıldır ediyordu zaten), iradesini ipoteğe kalkıyor yatırımları baltalıyor yakıyor yıkıyor bir de utanmadan haklı çıkmak adına yalanlar üzerinden bölge halkını manipüle ediyor.  Meselenin haksızlıklar hak aramak olmadığı herkesçe yeni idrak ediliyor.  Çünkü ülkenin Kürt değil PKK sorunu var ve o sorun şimdi PKK’nın anladığı dilden çözülüyor.. Aslında çözüm süreci yeni başlıyor!