Değerli okurlarım, sizlerle bu gün Avrupa Birliği ile ilişkilerine son veren  doyumsuz ve acımasız güçlerin babası  olduğu da kabul gören İngiltere’nin son varyasyonlarını masaya yatırmayı düşünüyordum.  Günün konusu  ülkemizi adres tutmuş terör eylemleri olunca maalesef son derece önem arz eden  İngilizlerin yaptığı  son entrikalarının  zamanlama açısından haber değeri de sıfırlandı!..

Ülke kan gölüne dönmüş,  ocaklara düşen ateşle masum insanların feryatları içimizi parçalarken  bana ne İngiliz’den dediğinizi duyar gibiyim şu an!...O derece yani!..

Diplomatik girişimlerin yetersizliği, ülkemizi ne yazık ki   kaos ortamına çekmekle kalmıyor, terörün sıklıkla yaşandığı bir ülkeye dönüştürüyor ne yazık ki!...

Adeta  aralıklarla  üzerimizde patlatılan  ateş toplarını, yitirdiğimiz masum insanları   kanıksar ve   bir kıyamet gününü  daha  karşılar hale getirildik!... 

Ülkemiz   ne acıdır ki, 28 Haziran 2016 tarihinde  bir vahşeti daha  bu kez İstanbul Atatürk Hava Limanında yaşadı!..

Başbakan  Yıldırım, olaya temiz ve samimi duygularla  "Komşularımızla normalleşmenin başladığı bir dönemde böylesine alçakça bir terör saldırısının gerçekleştirilmesi manidardır"  yaklaşırken  aslında mealen;  uygulanan diplomatik zafiyetinin   acı reçetesini  kabullenir izlenimi  veriyordu!..

Bu gün yine yüreğimiz dağlandı ve içimiz kan ağlıyor!..Halkın zaten bozuk olan ruh hali tavan yaptı,  psikiyatr ve nöroloji  klinikleri dolup taşıyor inanın bana!..Bunun sonucu olarak da herkes artık kendi kanunlarını canının istediği şekilde uygular hale geldi ülkede!..

“Unutmayalım ki kanunsuzlukların, adaletsizliklerin  hüküm sürdüğü  toplumlarda  

fertler kendi kanunlarını  işine geldiği şekilde  uygularlar!” 

Hal böyle olunca da bir zamanlar, içerde yatması gerekenlerin dışarıda elini kolunu sallar dolaşmasına, masum insanların hiç yok yere mahpushanelerde çile çekmesine neden olundu!..

Her geçen gün ülkece  çökkünlüğü, endişeyi, kaygıyı, korku ve  gerilimi  yaşamaya mahkum edilmekteyiz!..Böyle giderse de  etrafında hiçbir  dostu kalmayan ülkemizin  sonu gelmez vahşetleri yaşayacağını  üzülerek belirtmeliyim..Klişeleşmiş taziye mesajları vermekten, bize reva görülen içler ürpertici  tablonun sıklıkla yaşatılmasından  bıktık usandık artık!..

Sizlerle paylaşmayı düşündüğüm  konuyu bir tarafa bırakıp esef verici, ülkeyi acılara boğan, mahlukların bile aklına gelmeyecek ve kelimelerle tarif edilemeyecek kadar  katliam üstü eylemi  sizlerle paylaştığım  için  çok üzgünüm!.O nedenle lütfen beni bağışlayınız!..

Kalem kırıldı, elim daha fazlasını yazmaya imkan vermiyor!. 

Sonuç nedir derseniz; 

Terörü Destekleyen Ülkelerin  Kapısı Er Yada Geç Bir Gün Mutlaka Çalınır!. Örnekleri çoktur!. 

Diplomasiyi  Günün Şartlarına Göre Uygulayamayan Ülkeler, Sıcak Savaşta Elde Ettikleri Başarıyı   Masa Başında Kaybederler!.  Örnekleri çoktur ama Kıbrıs Barış Harekatı  Verilecek En Güzel Örnektir!. 

Emperyalistlerle stratejik ortaklık yapan ülkeler diplomasi  zafiyeti  gösterirlerse,   Fransız asker ve siyasetçi olan André Joseph Marie de Gaulle’ün   zamanında yaptığı hatırlatma çok manidar ve bir o kadar da ders vericidir:   

'Ülkeler arasında his yoktur, çıkar vardır.' André Joseph Marie de Gaulle