Her yüzyılda kadın olmak zor mirim. Kadın dediğin etten kemikten ibaret değil! Beyni var, duyguları var, tavan yapan hormonları, gel-gitleri var! Dümdüz yaşamıyor şu hayatı…
Eskiden teknoloji yokmuş, kadın en ağır işlerde bile çalışır ama kıymeti bilinmezmiş, eksik etek denirmiş. Şimdi ise her teknoloji emrinde! Ayşe hanım teyze bulaşıkları yıkarken Fatma hanım teyze çamaşırları yıkıyor. Fiziksel devrelerinde sorun yok belki ama beyin devreleri yanıyor fazla çalışmaktan, günü haftayı planlamaktan bitap düşüyor. 
Yüzyılımızda kadın eğitimli, kadın gerek evinde gerek sosyal çevresinde gerek iş hayatında beyin gücünü sonsuz kullanıyor, duygularını romantizmi bir kenara itiyor, durmaksızın yorulmaksızın koşturuyor.  Günlük hayatında döpiyes, tayyör, topuklu ayakkabı kullanmıyor, bi kot bi tayt bi de sandalet ya da spor ayakkabı tamam! Makyajsız, makyajı varsa da natürel, var ama yok gibi…  Sadece özel günlerde ve kutlamalarda daha bi kadın kadın. Diğer zamanlar atletik, sportif, sade. Halbuki kadın estetik, kadın naif. Tamam çok yetenekli, sabırlı, azimli belki ama kendine ayıracak özgür zamanları nerde? Duygularını filtresiz yaşayacağı sosyal çevresi mi var yoksa elalem ne der sonracı, yüzüne gülüp arkasından çekiştiren, mutsuz ama şahane mutlu ifadeli, maskeli şakşakçıları mı? Ekmeğini aslanın midesinden sonra bağırsaklarından çıkaran eşinin en büyük destekçisi elbet ama rafa kaldırdığı romantizm kokan anıları depreştiğinde ne yapıyor? Üstelik artık eşlerin birçoğu çok seyahat ediyor, sanal alemden haberleşiliyor, görüşülüyor çoğu zaman. Haftanın 1 günü ailece beraber olmak büyük lüks! Yemekler alelacele tele-konferanslar, toplantılar esnasında tepside yeniyor. Bir acele bir telaş! Ama iyi böylesi, varsın çalışsınlar! Çünkü kriz var, ekmek artık aslanın midesinde  değil, belki bağırsaklarında bile değil, safra kesesinde!
Ömürse bir tane! Gelip geçiyor! Bazen rölantiye almak da gerek hayatı! Bazen çok güçlü olmamak da gerek! Duygusallık da romantizm de güzel bazen! Artık centilmen erkeklere de pek rastlanmıyor, beyinler über teknik, süper meşgul çünkü…  Bir şiir, bir serenat, biraz romantizm gereksiz zaman kaybı, ancak evlilik teklifinde tanık olabilirsin belki.
Arada bir herşeyi unutmak, sadece anı yaşamak gerek! Özgür olmak, duyguları özgür bırakmak… Kadın çelik gibi sağlam görünse de bu yüzyılda da kadın yine kadın! Dışı tunç, içi naif… Bu yüzyılda duygular çok bastırılıyor, çok maske , çok meşguliyet var be mirim! Toplumsal baskılar, garson boy gelinler, şiddet, vahşet, taciz de var üstelik be mirim! Kısacası bu devirde kadın olmak zor be mirim!
Zoru başaran tüm hemcinslerimi tebrik ediyor ve sevgilerimi gönderiyorum, kadın olmanın ayrıcalığı ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle…