Belçika’da meydana gelen saldırı ne ki! Dünya da o kadar çok olay ve ölümler var ki; Belçika’da olan patlama ve ölümler bunların yanında hiç kalır...

Uzun yıllardır dünyanın dört bir köşesinde, henüz adı konulmamış bir savaş yaşanıyor. Kimilerinin adını koymaya dili varmasa da, bu bir dünya savaşıdır.

Dünyaya hakim olma ve insanları hem sömürüp hem de köleleştirme siyaseti güdenler, planlarını her daim değişik versiyonlarla uygulamaya koymaktadır. Bu kez de bunun adı “terör” olarak karşımıza çıkmıştır.

Yani adına “terör” dediğimiz bu savaş, aslında bir post modern olgu olarak karşımızdadır.

Dünyada ki, bütün ilişkilerin temelinde para yani ekonomik güç kullanımı ya da maddi çıkarlar yatar. Hal böyle olunca, bu terörün kendiliğinden oluşmadığı sonucuna kolayca varırız.

Aslında terörün parasal kaynakları, insanlık alemine bir açıklanabilse, her şey tüm çıplaklığı ile anlaşılacaktır. Ancak bu temennimiz terörü yaratan ve besleyen küresel imparatorluğun, işine gelmeyeceği için, henüz imkansız gibidir.

Türkiye’de olan bitene şöyle bir sakin kafa ile bakın!

Pkk denilen bölücü ihanet kaç ülkeden maddi ve manevi destek almaktadır? diye soracağımız soruyu cevaplayınca nutkunuz tutulur. Hatta son aylarda ülkemiz topraklarında pkk safları içinde bize karşı Rus, Ermeni, Alman, Yunan, Sırp, Amerikalı, Suriyeli, Iraklı savaşıp durmaktadır! Son dört günde 16 şehit verişimizi eğer bu savaş değilse biri bana izah etsin... Savaş ama pkk taşeronluğunda, 7 düvele karşı bir savaş!

Hele pkk’nın, Türk devletine karşı kullandığı silahların gücüne ve gelişmişliğine bakınca, bu baldırı çıplakların bu silahları nasıl bulduğuna akıl erdiremezsiniz!

Aslında her şey  çok anlaşılır vaziyette…  Üç maymunu oynayan devletler ve onların arkasındaki baronlar, adına terör dediğimiz bu savaşı bize ve diğerlerine karşı finanse etmektedir.

Dünya üzerindeki hakimiyet santrancı artık “terör” üzerinden oynanmaktadır. Onun için, bir kitap bile okumamakla övünen Türkiye’nin idarecileri, terörle “Kurtuluş Savaşı Ruhu” ile mücadele edilmesi gerektiğini söyler hale gelmiştir. Tabii bu durumda artık sadece “günaydın” denir!

Dünya adına “terör” dediğimiz bu “3.Dünya Savaşı” ile yeniden tanzim edilmek ve yeni çizilecek sınırlarla farklı hakimiyet bölgeleri oluşturulmak istenmektedir. Bu planın içinde ne yazık ki; Türkiyemiz de vardır.

Ancak onların savaş ve savaş sonrası planlarında Türkiyemiz de vardır diye pes edemeyiz ve teslim olamayız.

Bunu yaklaşık yüzyıl önce de denediler. Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında toplanan Türk Milleti, bu saldırıyı püskürterek, onuru ile bağımsız yaşamayı, savaşın diğer tarafına zorla kabul ettirdi. Bu, bize oyunun zorla bozulabileceğini gösteren ve önümüzü aydınlatan en güzel örnektir.

Aksi olursa, nerede ise her gün verdiğimiz üç-beş şehidimiz ile bundan önce “vatan sağolsun” diyerek kara toprağın bağrına hiç çekinmeden koşanlar, bize haklarını iki cihanda da hiç bir zaman helal etmezler.

Bu yüzden Türk Milleti, bölücü ihanetin taşeronluğunu üstlendiği  ve yahut yeni bitme İşid’in yaptığı işlere “terör” diyerek bakmamalıdır. Bu Türk Milletine ve İslam Dünyası’na karşı yürütülen bir post modern bir savaştır. Gereği de, bir savaşta üzerimize ne düşüyor ise ona göre yapılmalıdır.

Onun için Türk Milliyetçileri, “Biz Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yanındayız!” diye her gün bas bas bağırmaktadır!

Gelin; 11 Eylül saldırılarına, Fransa-Belçika ve Türkiye’de patlayan bombalara, Suriye ve Irak’ta akan kana, Filistin’e, pkk’ya, İşid’e, Arap Baharı’na, Büyük Ortadoğu Projesi’ne, Türkiye’de Ergenekon-Balyoz-Casusluk davaları, Kozmik Oda operasyonu ve diğerleri ile Türk Ordusuna karşı  yapılan saldırıya vs. bir de bu gözle bakın!

Dünya, ölümden korkmayan cesaretli insanların, yaşam ve hüküm sürdüğü bir alan. O yüzden her türlü cesareti ruh ikliminde sırtlanmış olan aziz Türk Milleti bu savaşı da, Allah’ın izni ile kazanacak. Şehitlerimiz rahat uyusun, nöbet her daim arda kalan Türk çocuklarında!