Sevgili okurlarım merhaba, Hollanda’dan kesin dönüş yapan babamı 2000 yılında kaybettim. Annemi dulluk maaşına bağlatmak için SVB’ye başvuru yaptım. Cevap alamayınca ikinci başvurunun yanı sıra Ateşe Mehmet Sevim’le birlikte SVB’e birebir konuşmaya gittik. Bize verilen cevap: “Babanız ölümünden 25 gün önce BAĞKUR’a emeklilik için başvurmuş ve sigortalılığı sonlandırılmış. Maaş bağlamamız için babanızın aktif sigortalı olması gerekli. Dolayısıyla annenizi dulluk maaşına bağlayamıyoruz.” Dediler. 

İlginçti bu durumun babamın Hollanda’daki çalışma geçmişiyle hiçbir ilgi ve alakası yoktu, bunu söylediğimde: “İsterseniz kurumumuzu mahkemeye verebilirsiniz, ama zaman kaybı olur. Sizin başvuracağınız kurum BAĞKUR. Babanızın hakkını oradan araştırmanız gerekiyor.” Dediler. 

Hollanda Ateşe’miz ufak tefek bir adamdı, ama bilgili, çalışkan, mütevazi ve aynı zamanda mükemmel İngilizce biliyordu. Buna rağmen SVB’de Türkçe konuştu. Konuşmalarını Flemençe olarak tercüme etmemi istedi. Hollanda kanunlarını bilgisi, konuşmalarımızı yazılı olarak almamızı sağladı. Bize verilen belge Türkiye’de açılacak davada önemli belge olarak sunulacaktı!.. 

Ateşe: “Zekiye hanım, elimizde yüzlerce dosya var, anneniz gibi Türkiye’de hak sahipleri maaşını bekliyor. Aldığımız bilgilerle BAĞKUR’u mahkemeye verip kazanırsanız açtığınız dava diğer dosyalara örnek teşkil edecektir. Böylece Hollanda’dan maaş bekleyen insanların, aynı zamanda annenizin hayır duasını almış olacaksınız. ” Dedi.

Ankara’dan avukat tuttum. BAĞKUR aleyhine anam adına açtığımız dava iki yıl sürdü, ama bizim lehimize sonuçlandı. BROKRATLARIN yurtdışı görevleri beş yıl. Bu süreç içerisinde durumu bilen Ateşe gitmiş yenisi gelmişti. Konuyu anlattım. Mahkeme kararını sundum. SVB’ye yazılı başvuru yapıldı, ama maalesef cevapsız kaldı. Ateşe’mizi uğraştırmak yerine mahkeme kararını aldım. Bize önceden yazılı olarak sundukları belgenin ve mahkeme kararının fotokopisini kısa bir yazıyla taahhütlü olarak SVB’e gönderdim!.. 

Bir önceki Ateşe’mizle görüştüğümüz görevliyi telefonla aradım birde sözlü olarak  sözlerini hatırlattım ve: “Anam üç yıldır hakkı olan dulluk maaşını bekliyor. Dediğinizi yaptım anam adına BAĞKUR’u mahkemeye verdim ve kazandım. Gerekeni yapmazsanız Hollanda’da adli kuruma başvuracağım. Ayrıca Ateşe kanalıyla gönderilen mahkeme kararına cevap vermemenize şaşırdım. Annemin hakkı olan maaşı talep ediyorum.” Dedim.

Mahkeme kararı elinde olan görevli: “Babanızın öldüğü tarihten bu güne kadar ödenmesi gereken meblağ ve bu aydan sonra her ay anneniz dulluk maaşına bağlanmıştır. Yazılı olarak bu kararı adresinize göndereceğiz, annenizi müjdeleyebilirsiniz.” Diyen görevlinin sözlerini bir önceki Ateşe’ye söylemek isterdim, ama kendisiyle iletişimde değildim, kim bilir belki de bir yerlerde bu makalemi okuyup gülümseyecektir.

Geçenlerde çevre müdürüyle atıkların geri dönüşümü hakkında görüştüm konuyla alakalı bir makale yazdım. Yayına verilmeden önce okumak istedi bende e-posta kanalıyla yolladım. Telefonla dönüş yapan müdürüm: “Ben BROKRATIM bu makaleyi bu şekliyle yayınlayamazsın.” Dedi ve ikinci kez belediyeye gittim makalemin konusu kendisi olmadığını, atıklarla alakalı çalışmaları aktardığımı konuşmanın dışına çıkmadığımı söylemiş olsam da başkana basın danışmana sorup dönüş yapacağını söyleyip atıkların geri dönüşümü hakkında yazmış olduğum makalemi beklemeye aldı.

BROKRAT Ateşe Mehmet Sevim o dönemki bir konuşmamızda: “Ben devlet memuruyum. Vatandaş olarak bu davayı annen adına sen açacaksın yanlış yapan devlet değil devlet kurumlarında çalışanlarıdır.” Demişti ve yapmam gereken yolu göstermişti bende sonuca ulaşmıştım.

Belediyelerde devlet kurumlarında görevlilerin konumu yaptığı iş ne olursa olsun onların akıllı çalışkan bilgili mütevazi olmalarını arzu ediyorum. Yeni kanun mu çıktı? Belediye görevlileri ne zamandan beri BROKRATLAR oldu? 

Eğer ki, biz yolumuzu kaybedip haritayı bilene yol soruyorsak vatandaşa yol gösteren görevli o dönemlerdeki Ateşe’miz gibi karakterli, kişilikli, eğitici ve katıksız doğru yolu gösteren olmalıdır!.. 

Sevgi ve saygılarımla