Zaten kadınlar her zaman ağlar der gibisiniz farkındayım. Âmâ niçin ağlar neden ağlar bilmiyorsunuz ki..
Kadınlar fiziki yönden zarif, kırılgan olduğu kadar duygusal yönden bir o kadarda kuvvetli varlıklardır. Sevdiklerinde deli gibi severler bağlandı mı tam bağlanırlar. Sevdiklerini korumak için demirden pençeleri vardır kimse onları, elinden alamaz. Dünyası onun üzerine kurulmuştur. Sevildiklerinde, çok mutlu olurlar mutlu etmek içinde ellerinden gelen her türlü muzipliği yaparlar. Sevdikleri için canı pahasına her türlü zorluğa katlanırlar. Açlık, sefillik, katlanamayacağı hiçbir zorluk yoktur, yeter ki sevsin, sevildiğini bilsin.
 Kadınlar çok hisli varlıklardır. Hani, altıncı his derler ya bunlarda daha ileri gelişmiştir. Sevdiğinin gözünden düşünceleri okur. Daha kapıdan içeri girdiği anda onun ne durumda olduğunu anlar. Davranışını ona göre ayarlar. Sevdiği için yapmayacağı hiçbir hizmet yoktur ayağını yıkar yemeğini yapar. Etrafında fır döner. Sevdiği adam onu sevsin el üzerinde tutsun, o karşılığını beş misli verir. 
Kadın demek güzellik demektir. Seven kadın güzeldir güzelleşir neşelidir bol kahkahadır. Sohbeti tatlıdır. Bulunduğu ortama neşe katar. Güzelleştirir..
Aslında kadın demek doğuştan ana demektir. Ana demek sevgi demektir, can demektir ana demek yavrusunu her türlü şartlarda doğuran, doyuran demektir. O canından can üretir. Ama o can içinde canını verir. 
Kadın hiç bir zaman boşuna ağlamaz ki,  Kadın canı acıdığı için ağlar ya yavrusu için, ya sevdiği için ya da ihanete uğradığı için ağlar. Beynin de birikmiş olan duygusal acılarına ağlar. Bırakın kadın işte o zaman ağlasın. Yeter ki sizler onu ağlatmasın.