Su, Ateş ve Ahlak dostluk kurmuşlar.

Dolaşırlarken birbirlerini merak etmeye başlamışlar.

Suya sormuşlar, "kaybolursan seni nasıl bulacağız"

Cevap; "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım."

Ateşe; "seni yitirirsek ne yapalım."

Ateş;"bir duman gördüğünüz yerde ben varım."

Sıra ahlaka gelince, cevabı şu olmuş, "Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız."

İman bakımından "Müminlerin en üstünü ahlaken en güzelidir" Hadisi'nin artık bizler için hiç bir şey ifade etmediği günlerde, Ahlak'ı ara ki bulasın. 

İnsanların ahlakını sorgulamak sana mı kaldı dediğinizi duyar gibiyim. Böyle bir soruyu bana bir kaç yıl evvel sormuş olsaydınız muhtemelen,, "estahfurullah, ne haddime, ne münasebet" gibi lafları ağzımda geveler, susup otururdum. 

Ama bugün bu soruya hiç çekinmeden, korkmadan evet diyebilirim. 

Neden mi? Çünkü ahlaksız bir toplum olma yolunda hız kesmeden ilerliyoruz. Ve bu durum beni  ciddi anlamda rahatsız etmeye başladı.  

Onları artık her yerde görebiliyoruz. Sokakta, çarşıda, pazarda, evde, okulda, iş yerinde hatta ve hatta camilerde. 

Evet, evet doğru okudunuz! Ahlaksızlık çıtasını yükseltenler bu defa da, camileri mesken tuttular.

Manisa'nın Salihli İlçesinde, Suriyeli bir kadınla camide basılan imam rezaletini duymayan kalmamıştır sanırım. 

Yine benzer bir olay, geçtiğimiz yıl, Konya'nın Selçuklu ilçesindeki bir camide yaşanmıştı.

Biri resmi nikahlı iki eşi ve 6 çocuğu olan 60 yaşındaki imam yardıma muhtaç kadınlarla para karşılığı cami içinde ilişkiye girdiği iddia edilmişti. 

Kurban olduğum Allah'ım, bunların yaptığı rezaleti yanlarına bırakmadı tabii. Dünya da onları ifşa ederek ömürleri boyunca başları eğik bir şekilde gezdiriyor.

Ülke de ahlaksızlığın, rezaletin sonu gelmiyor. Her gün bir değil, onlarca iğrenç haber düşüyor gündeme. Bunların arasında Küçük çocuk tecavüzleri başı çekiyor. Aile içi istismar, ensest ilişkiler ve daha sayamadığım bir çok iğrençlikler. 

Hadi gelin hep birlikte düşünelim. "Ne oldu da bu hale geldik."

Sizler düşünedurun, ben de  şahsi fikirlerimi sıralayayım.

Bana göre en büyük neden, yüreklerden silinen Allah korkusu ve sevgisidir.

Son yıllarda Din iyice laçkalaştı. Siyasete bulaştırıldı, din adı altında cinayetler işlendi, vurgunlar yapıldı, Allah'ın oku dediği kitaplar kapatıldı, çocuklara tecavüz edildi vs. 

Hal böyle olunca, özellikle dini tam kavrayamamış olan gençler dinden ya uzaklaştı, veyahut dinini reddetti.  Sadece gençler değil tabii. Bir çok insan dinden soğuyarak Allah'ı ikinci plana attı. Ne yazık ki durum bu. 

Bir diğer neden ise; Modern bir ülke, çağdaş yaşam ve özgürlük isteğinin yanlış  uygulanmasıdır. 

Toplumda bazı insanların ahlaki bir bunalım geçirip uçurumun eşiğine getiren, eşcinselliğin adeta moda olduğu, kumarın, rüşvetin, insanların birbirlerine güvenmemelerinin, evlilik öncesi birlikteliğin modernlik zanne-dilmesinin,  insanların utanma duygularını yitirmelerinin, dürüst ahlaklı insanların saflıkla nitelendirilerek yadırganmasının ardında yatan en önemli unsurdur.

Söz edilen modernlik ve çağdaşlık güzel özellikler olan çağın gelişmelerini yakından izlemek, yeniliğe açık olmak değildir. Ama., her türlü ahlaksızlığı ve sapkınlığı topluma normalmiş gibi sunmaktır.

Millet olarak hepimiz, elbette modern bir ülke istiyoruz.

Ancak, yüzünden ar perdesini indirmiş. Dinimizle dalga geçen, sapkın insanların göstermeye çalıştığı türden modernlik değil. Bizler insanlığa yol gösterecek, ışık tutacak gerçek modern bir ülke istiyoruz.

Biz modern ülkeyi kızlarımız çocuk yaşta evlendirilmesin, okusun ülkeye faydalı bir birey olsun diye istedik.

Modern bir  ülkeyi çocuk işçiler olmasın, ezilmesin, çocukluklarını yaşasın diye istedik. 152inde alkol ile tanışsın, madde bağımlısı olsun diye istemedik. 

Biz modern ülkeyi kadınlarımız çağ dışı kalmış dayakların esiri olmaktan kurtulsun, kendi ayalarının üzerinde durarak bir erkeğe bağımlı olmadan yaşayabilsinler diye istedik. 

Velhasıl değerli okurlarım, bize ne olduysa yine bizden ötürü oldu. 

Herkes şapkasını eline alıp "hangi adımı atarsam çözüme götürür" diye düşünmeli ve buna göre davranmalı.

Ve lütfen unutmayalım. Bir Ülkeyi Toplum Ahlakı ayakta tutar.

Sağlıcakla kalın..