Bugün kendime iş edinip 2009 yılından bu yana seçim öncesi yazdığım yazıları kolaçan ettim.

Hep itidal tavsiye etmişim.

Dikkat edelim.

Birbirimizi kırmayalım.

Üzmeyelim.

Bir seçim kaç can eder demişim.

Hep Aristo'nun: “ Sevdiklerinizle siyaset yapmayın.”  diye başlayan vecizesini paylaşım yapmış durmuşum.

Her seçimde benzer yazılar yazmışım.

Benzer sağduyulu cümleler kurmaya olanca gayret ettim.

Ama bu yerel secimler sonucunda ölen ve yaralananlara baktığımız zaman yapılan itidal çalışmalarının bir anlam ifade etmediğini üzülerek gördüm.

Secim öncesi ve seçim akşamı ve sonrasında muhtarlar özelinde ve diğer alanlarda onlarca kişi silahlı ve bıçaklı saldırılarla hayatını kaybeditti ve kaybediyor.

Bu kaybediyor ısrarla Aristo'nun da belirttiği gibi başlayayım ama sonuç yine hüsran olacak.

“Sevdiklerinizle siyaset yapmayın.

Siz sevdiklerinizi kaybedersiniz.

Siyasetçiler ise hiç bir şeyi kaybetmez.”

Yaşanan gelişmeleri izlerken üzülüyorum ve maalesef ki endişe içinde takip ediyorum. 

Seçim sathı mahalline girmişken ortada dolaşan üslup kirliliği, hakaretamiz cümleler, kelimeler uçuşuyor.

Ve maalesef her seçim bu düzen değişmiyor. 

Böyle devam ederse de umudumu yitirdim değişmeyecek.

Ki daha son haftaya ve hararetli seçim atmosferine de girmemişken.

Siyasilerden hep ayni nakaratlar yükseliyor.

Bu seçim gerçekten kritik, önemli…

Bu seçimden sonra terör son bulacak!!!

Beka sorunu.

Yerli ve milli...

Ekonomi canlanacak!!!

İstihdam sorunu son bulacak!!!

İham, siham,kaan!!!

Atanamayan öğretmen ve memur adayı kalmayacak!!!

Hukukun üstünlüğü devreye girecek!!!

Demokrasi tam anlamıyla yerleşecek!!!

Emekliye seyyanen zam verilecek.!!!

Gibi…

Gibi…

Gibi…

Bir sürü asılsız vaatler ve vizyonlar. 

Yerelde bir önce ki vekillik seçiminde söylediklerinin daha yüzde onunu yapmayan ya da yapamayan  seçilmiş vekiller.

Aynı aymazlık ve vurdumduymazlıkla yine bol keseden vaatler.

Aslına bakarsanız ülkemizde kritik olmayan seçimde yıllar var ki yoktur. Her seçimi parti başkanlarının ve 

mabeyninin diliyle, tavrı ve keskin üslupları ile hayat memat meselesi haline getiriliyor.

Sonrası malum.

Ötekileştirme.

Benden olmayan kötü.

Ona oy verirsen dinden çıkarsın…

Ona oy vermezsen vatan hainisin…

Satılmışlar…

Vatan hainleri…

Kaç para ediyorsanız ben ücretinizi ödeyeyim…

Bu seçim en kritik seçim…

Bu argümanlar uzar gider. Ben artık maalesef ki siyasete inancımı yitirmek üzereyim. Hatta yitirdim diyebilirim.

 Bir siyaset uğruna kalpler kırılıyorsa, kardeş kardeşe küsüyorsa, en kötüsü mala ve cana kastediliyorsa işte o zaman seçim benim için anlamını maalesef ki yitiriyor.

Geçtiğimiz gün bir partinin çadırına ya da otobüsüne yapılan saldırıyı her ne sebep olursa olsun kınıyorum, lanetliyorum.

Ama bu işin sadece temenniden ibaret olduğu muhakkak görünmekte. Diğer seçimlerde ki tecrübelerimizde maalesef ki yine bu minval üzere. Sadece geçen 2009-2019 yerel seçimlerini düşünürsek ölenlerin rakamları onlarca diyebiliriz. 

Hele ki muhtarlık seçimlerinde akan kanın haddi hesabı yok.

Rica ediyorum yetkililerden, parti başkanlarından, cumhurbaşkanı yada yeni adıyla başkan adaylarından. 

Doğru üsluplar kullansınlar. 

Siz yukarıda hapşırsanız, seçmen aşağıda nezle oluyor. 

Siz birbirinize hakaret ederseniz seçmenleriniz, taraftarlarınız ya da holiganlarınız bir birlerine bıçak sallamakta, silah sıkmakta bir beis görmemekte.

Önümüzde ki mart yerel seçimlerin de  olduğu düşünülürse gerginliğin en aza indirilmesi gerekiyor. 

Ortamın gerilmesinden medet umanlar oldukça fazla gibi.

Bu ortamda korkarım ki silahlı suikastlar olmasın, derin pkk bir yerlerden fırlayıp çıkmasın. 

Zaten istim üzere giden bir durumumuz var. İşler iyice içinden çıkılamaz bir hale gelir. 

Özellikle belirli bölgelerde marjinal gruplar ve pkk bu işten menfaat sağlamak isteyebilir. 

Çünkü onlar için her şeyin yolunda gitmesi onlara kaybettirir. 

Bu sebeple eskisinden daha uyanık olmamız lazım. 

Emniyette yaşanılan değişimlerinde zafiyet doğurduğu yadsınamaz bir gerçek.

 Bunun için daha da dikkatli olmamız lazım. 

 Bu seçimler inşallah kimsenin ister bilinen isterse mahalle örgütünden olsun canına mal olmasın. 

Kimsenin burnu dahi kanamasın isterim.

Bu sebeple eskisinden daha dikkatli olmalı büyüklerimiz. 

Üsluplarına dikkat etmeli, birbirlerine yüz binlerce kişinin katıldığı mitinglerde hakaret etmemeliler. 

Yapıcı, birleştirici dil kullanmalı, bir birlerinin üzerinden oy toplamaya kalkmamalılar.

Son olarak soruyorum?

Bir can, kaç seçim eder?

Lütfen sağduyu.

Lütfen aklıselim hakim olsun.

Yoksa çok çetin günler bizi bekliyor.