İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin dünyada DDOS saldırısına uğrayan ülkeler arasında yüzde 6 ile 7'nci sırada yer aldığını belirterek, "Bilişim sektöründe siber güvenlik kavramı, önümüzde süreçte kişileri, işletmeleri ve ülkeleri en çok ilgilendiren konulardan biri olacak." dedi.

International Data Corporation (IDC), Kamu Bilişimcileri Derneği, Bilgi Güvenliği Derneği ve ISSA Türkiye iş birliğiyle düzenlenen Kamu Bilişim Zirvesi, "Kamuda Dijital Dönüşüm" paneliyle başladı.

Acarer, burada yaptığı konuşmada, ilginç bir sektör olan bilişim sektörünün hızla geliştiğini, bu nedenle dün, bugün ve yarının tanımını yapmanın zor olduğunu söyledi.

"Bir iPhone 7'nin fiyatı, 2 ton demire eşit"

Acarer, geçen yıl yüzde 28 olan mobil iş gücü oranının, gelecek yıl yüzde 31, 2019'da ise yüzde 34 olacağını belirterek, "Geçenlerde bir tespit vardı, 1 ton demirin bedeli iPhone 7'den daha az. Rakam doğru mu diye baktım, daha da dramatik, bir iPhone 7'nin fiyatı, 2 ton demire eşit." dedi.

Türkiye'nin, dünyada DDOS saldırısına uğrayan ülkeler arasında yüzde 6 ile yedinci sırada yer aldığını ifade eden Acarer, bilişim sektöründe siber güvenlik kavramının gelecek süreçte kişileri, işletmeleri ve ülkeleri en çok ilgilendiren konulardan biri olacağını söyledi.

Acarer, bugün toplam haberleşmenin yaklaşık yüzde 95'inin mobile kaydığını bildirdi.

Acarer, en büyük değişimin "grafen" isimli "silisyum" malzemenin yerini alacak "saf karbon" malzemenin kullanılmaya başlanmasıyla gerçekleşeceğini belirterek, "Grafenle birlikte antenler, bataryalar, ekranlar ve en önemlisi sensörler çok küçülecek. Çok düşük güçte, hatta ortamdaki elektromanyetik alanda çalışan birçok cihaz ve sistem üretilmeye başlanacak. Sensörler o kadar küçülecek ki bunlar çevremizde her yerde kullanılacak ve bunların ürettikleri bilgiler, çok büyük dataları meydana getirecek." ifadesini kullandı.

"Bilişim Bakanlığının kurulması için girişimlerde bulunuyoruz"

Kamu Bilişimcileri Derneği (KBD) İkinci Başkanı ve Anadolu Ajansı (AA) Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörü Yakup Şıvka da geçen yıl kurulan derneğin, kamuda mahrem olan bilgilerin korunması, kamu kurum ve kuruluşlarında yöneticiler arasında bilgi ve deneyim paylaşımının sağlanmasını amaçladığını anlattı. Kamu kurum ve kuruluşlarında çok güzel projelerin olduğunu, ancak bunların kurumlar arasında duyurulması konusunda sıkıntılar yaşandığını dile getiren Şıvka, şunları kaydetti:

"Kamu tarafındaki en büyük eksikliği, denetim ve üst çatı olmaması olarak görüyorum. Kamuda bilişim alanında üst birliktelik yok. Sektörün bir kısmı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bir kısmı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bir kısmı Türksat ve TÜBİTAK tarafından yürütülüyor. Ancak sektörde hedef konulması ve denetlenmesi anlamında üst kurum yok. Buradan siyasilere sesleniyorum: Bilişim Bakanlığının kurulmasının vakti gelmiştir. Bilişim Bakanlığının kurulması için dernek olarak girişimlerde bulunuyoruz, bu fikrin altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz."

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) sektöre en büyük zararının yönetici ve uzman personel düzeyinde gerçekleştiğini belirten Şıvka, bu alanda yetişkin insan gücü boşluğunun oluştuğunu söyledi.

Kamuda yapılan çalışmalarda genellikle zarara bakıldığını, yarara bakılmadığını bu nedenle de kamu kurumlarında yapılacak çalışmalarda ve projelerde öncü olmak yerine başka kurumlar tarafından denenen çalışma ve projelerin tercih edildiğine işaret eden Şıvka, "Hiçbir kamu kurumu yöneticisi yeni projelerde risk almak istemiyor. Kamudaki yöneticilerin risk alması gerekiyor." ifadelerini kullandı.