ANKARA 

ASELSAN ve Bilkent Üniversitesinin, manyetik parçacık görüntülemeye (MPG) yönelik projesi, 2+2 Türk-Alman İşbirliği Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Bu görüntüleme yöntemiyle, damar tıkanıklığından kaynaklanan hastalıkların teşhisi, kök hücre takibi, kanser teşhisi ve ameliyat sırasında gerçek zamanlı görüntüleme yapılması hedefleniyor.

Türk-Alman Bilim Yılı kapsamında organize edilen 2+2 Türk-Alman İşbirliği Programı'na, ASELSAN Araştırma Merkezi ve Bilkent Üniversitesi, "Girişimsel Manyetik Parçacık Görüntüleme (MPG) İçin Gerçek Zamanlı Görüntüleme Yöntemleri Projesi" ile başvurdu.

Proje, 130 başvuru arasında 3. olarak desteklenmeye hak kazandı.

Böylece ASELSAN Araştırma Merkezi'nde ileri teknoloji içeren bu alandaki Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak üzere yaklaşık 1 milyon liralık fon sağlanmış oldu. Projenin 3 yıl sürmesi planlanıyor.

Almanya tarafında Lübeck Üniversitesi ve Nano4Imaging firmasının proje partneri olarak görev alacağı çalışmalar kapsamında, sıkıştırılmış algılama ile kalibrasyon ve veri alma sürelerinin azaltılması, klinik gereksinimleri karşılayacak gerçek zamanlı çalışabilen donanım ve yazılımların tasarlanması, manyetik parçacık görüntülemenin dünyada klinik kullanımını yaygınlaştıracak bir görüntüleme birimine sahip olunması hedefleniyor.

Geliştirme çalışmaları sürüyor
MPG son yıllarda yeni bir biyomedikal görüntüleme teknolojisi olarak ortaya çıktı. İlk olarak 2005 yılında sunulan bu teknoloji henüz küçük hayvanların araştırma amaçlı görüntülenmesinde kullanılıyor. Teknolojinin insanlarda kullanımı için geliştirilmesine yönelik çalışmalar ise hızla devam ediyor.

Kanser riskini artırmıyor
Sistem, damardan enjekte edilen ve yan etkisi bulunmayan süper-paramanyetik demir oksit nano parçacıklarının manyetik alan ile uyarılarak geri yansıttığı sinyallerden görüntü oluşturulmasını sağlıyor. Manyetik alansız bir noktanın (sinyal alınan aktif nokta) ilgilenilen görüntüleme alanında gezdirilmesi ile üç boyutlu görüntüler elde ediliyor.

MPG, yüksek kalitede görüntülerin hızlı elde edilebilmesini sağlayacak özelliklere sahip bulunuyor. İyonize edici radyasyon (x-ışınları ve benzeri) kullanmaması, kanser riskini artırmadan görüntüleme imkanı sunuyor.

Günümüzde kullanılan çoğu anjiyografi (damar görüntüleme) tekniklerinin kullandığı kontrast maddeleri özellikle böbrekleri iyi çalışmayan hastalarda sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Öte yandan, MPG'de kontrast maddesi olarak kullanılan demir oksitin ​​kullanımı, böbrek hastaları ve yaşlılar için bile bir sakınca oluşturmuyor.

Hastalıkların teşhisini kolaylaştıracak
MPG'nin öncelikli olarak anjiyografi (vücuttaki kan damarlarının haritalanması ile damar tıkanıklığından kaynaklanan hastalıkların teşhisi), kök hücre takibi, kanser teşhisi ve girişimsel (ameliyat sırasında gerçek-zamanlı) görüntülemede kullanılması hedefleniyor.

MPG, yalnızca dışarıdan vücuda verilen demir oksit nano parçacıklarından görüntü alındığı için bu özelliği ile nükleer tıp görüntüleme (örneğin PET) tekniklerine benziyor. Ancak nükleer tıp görüntülemesinin aksine, MPG'de radyoaktif kontrast maddesi kullanılmıyor.

Buna ek olarak MPG'deki çözünürlük seviyesi hali hazırda nükleer tıp görüntüleme tekniklerindeki çözünürlükten yüksek düzeyde bulunuyor. Dolayısıyla nükleer tıp tekniklerinin "altın standart yöntem" olduğu fonksiyonel görüntüleme alanında MPG'nin çok başarılı olması bekleniyor.

Ülke ekonomisi için de önemli 
Çalışmaya konu olan MPG teknolojileri dünyada klinik kullanım için yeni ve önü açık bir uygulama olarak öne çıkıyor.

ASELSAN, MPG gibi yenilikçi çalışmalarla bir yandan sağlık teknolojileri alanında dünyayla rekabet edebilecek yeni cihazlar geliştirmeyi, diğer yandan da tıbbi cihaz yerlileştirme projelerinde yer alarak Türkiye'nin bu alandaki önemli bir eksiğini kapatmayı hedefliyor.