-Çocuklarda,ateşli ve mikroplu hastalıkların çoğunda virüsler ve bakteriler  dediğimiz, çok küçük mikroorganizmalar sorumludurlar.
Bu mikroorganizmalar mikroskop yada elektron mikroskobunda görülebilirler. İnsandan insana kolaylıkla bulaşabilirler.
Beta dediğimiz enfeksiyonlar ise çocuklarda en sık rastlanan bakteri enfek- siyonudur. Bu grup enfeksiyonlar çocuklarda bademcik iltihapları (tonsillit), nefrit, kızıl ve romatizmaya yol açtıklarından önemlidirler. İyi teşhis ve tedavi edilmeleri gerekir.
-Bu mikroplar, doğumdan itibaren çocuklara yerleşebilirler. İlk üç ayda menenjit,kemik iltihabı ve mikrobun kana karışması dediğimiz sepsis enfeksiyonlarına neden olarak hayati tehlike oluşturabilirler.
Beta enfeksiyonları özellikle 1980’li yıllardan sonra artış göstermiştir. Bu mikroplar boğaz bölgesine yerleşmeyi çok severler.
Hastalık yeni doğan  bebeklerde ve hayatın ilk üç ayında çok nadiren görülür. Beta enfeksiyonları aynı zamanda cildi de tutarak ciltte iltihaplanmalara neden olur. (impetigo)
En sık 5 ile 15 yaş arasında görülür. Rutubetli ortamlarda ve soğuk havalarda beta enfeksiyonlarına daha çok rastlanır. İnsandan insana aksırma, öksürme, öpüşme yoluyla geçer. Ayrıca ciltten, gıdalardan ve sudan da geçebilir. Kalabalık ev ortamlarında, okullarda daha sık rastlanır. Ciltten geçen beta enfeksiyonuna daha sık yaz mevsiminde rastlanmaktadır.
Beta enfeksiyonu geçiren çocukların şikayetleri çok çeşitli ve fazladır. Beta mikropları kanımıza toksin dediğimiz zararlı maddeleri salarak cilt döküntü-leri (kızılda olduğu gibi), ateş, öksürük, kusma, baş, boyun, bacak, karın, sırt ağrıları, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, bitkinlik yapar. Ateş genellikle 39-40 C arasındadır. Titremeyle seyredebilir. Tedavi edilmeyen vakalarda ateş 1 haftaya kadar sürebilir. Antibiotik tedavisinden 1-2 gün sonra ateş düşer. Beta enfeksiyonunda çocukların bademcikleri şiş ve kızarıktır. Bazen beyaz-gri görünümlü (kriptik anjin) plakalar olabilir.
Boğazda genellikle yaygın kızarıklık vardır. Yumuşak damak üzerinde kırmızı noktacıklar vardır. Küçük dil de şiş olabilir. Dil başlangıçta beyaz çilek görünümündedir sonra kırmızı çilek görünümüne döner.
Kızıl vakalarında deride yaygın, ince, deriden kabarık olmayan, basınca solan, özellikle vücudun kıvrım yerlerinde çok olan döküntüler gözükür.
Döküntüler genellikle boyun,koltuk altı ve kasıktan başlar.Alın ve yanaklar  kızarık, ağız etrafı soluktur.
Döküntülerden ortalama bir hafta sonra el ve ayaklarda soyulmalar olabilir. Beta enfeksiyonları,özellikle yaz mevsimlerinde ciltte iltihaplı yaralara neden olabilir ki buna impetigo denir. Bu mikroplar kolaylıkla deride bir yer- den başka bir yere sıçrar ve süratle ilerleyip deri altına yayılabilirler. Bazen ateş-kusma-huzursuzluk görülebilir.
Beta enfeksinyonları bazen kız çocuklarda vaginal akıntıya, kaşıntıya, kızarıklığa neden olabilir.İleri dönemlerde de ağrı yapabilir.
Beta enfeksiyonlarının kesin tanısı kültür yoluyla olmaktadır. Fakat her zaman kültür yapmaya gerek yoktur. Klinik gözlem ile hastalıktan şüphe edilebilir.
Klinik gözlemde; Yüksek ateş, boğazda ve bademcik etrafında kızarıklık, toplu iğne başı büyüklüğünde beyaz noktacıklar görülür.
Boyunda lenf bezi şişkinlikleri,paslı yada çilek rengi dil, baş-boyun, bacak, karın ağrıları, ciltte kırmızı döküntüler beta enfeksiyonlarının bulguları arasındadır.
En sık kullanılan laboratuvar incelemesi boğaz kültürüdür. Fakat bu iyi bir  teknik ile yapılmalıdır. İyi teknikle yapılmadığında üreme olmayabilir. Bu da yanlış teşhise yol açar.
Nadir durumlarda kan incelemesi yapılabilir. Lökosit dediğimiz beyaz kan hücreleri  beta enfeksiyonlarında yükselir. ASO dediğimiz kan incelemesinde  ise beta enfeksiyonu geçiren çocukların kanındaki antikora bakmaktayız. Beta enfeksiyonu sık geçiren çocuklarda ASO düzeyi yüksektir. Bazen ASO yüksekliği yanlış olarak romatizma ile eş değer tutulmaktadır. Bu doğru değildir.
Bazen virüs, mantar ve diğer bakteriler de beta enfeksiyonuna benzer bulgular vermektedir. Bunun ayrımının iyi yapılması gerekir. Çünkü tedavileri farklı olacaktır.
Komplikasyonlar: Beta enfeksiyonlarında en çok korkulan şey organlara verdiği zarardır.
Bunların içerisinde nefrit,romatizma,kalp tutulması (Kardit), sinüzit, ortakulak iltihabı sonrası menenjit, kemik-eklem iltihabı sayılabilir.
Tedavi:
Koruyucu tedavi eklem romatizması dışında yapılmamaktadır.
Kesin yada şüpheli eklem romatizması olan çocuklarda, koruyucu olarak penicilin ve türevleri, aspirin kullanılmaktadır.
3 haftada bir uzun etkili penisilin eklem romatizmasında koruyucu olarak tercih edilir.
Penicilin allerjisi olan,yada ağrılı olduğundan dolayı enjeksiyondan korkanlarda yada anne-babanın endişeli olduğu durumlarda ağızdan antibiotik tedavisi uygulanabilir.
Tedavideki amaç; yakınmaları ve komplikasyonları ortadan kaldırmaktır.10 günlük penicilin yada penicilin türevi ile tedavi yapılır. On gün sonrasında kontrol  yapılır.