Dini ve milli bayramlarımız milletimiz için hep özel günler olmuştur. 

Milli bayramlarımız ulus olma şuurunun gururu ve coşkusuyla kutladığımız istisnai günlerdir. 

Ortak kültür ve geleneğimizin tek bir kazanda yoğrulması ile oluşan birlikte yaşama sevincimiz ve millet olma bilincimizdir.

 Birlikte geçen tatlı anılarımızın paylaşımıdır, bizleri tek bir yürek halinde tutandır, milli şuurdur. 

Dini bayramlarımız manevi duygularımızın tavan yaptığı Tanrıya hep birlikte aynı ahenkle tek bir kalp tek bir dua bilinciyle el açıp yalvardığımız günlerdir. 

Küskünlerin barıştığı, hoşgörünün anlam kazandığı ve sevginin doruk noktasına ulaştığı hayatımızda iz bırakan günlerdir. Yaşımız kaç olursa olsun istisnasız herkesin çocuklukta geçirdiği bayramların unutulmaması ve duygu dolu gözlerle eski bayramların anılmasıdır. 

Acaba geçmişte ki bayramları şimdiki ile kıyaslarsak daha mı güzeldi? Maalesef aslında özlenen çocukluk yıllarımızda geçirdiğimiz bayramların güzelliğinin yanı sıra o anda fark etmediğimiz ama zamanla kaybettiklerimize duyduğumuz sevgidir özlemdir.

Herkesin özlediği muhakkak birisi vardır; kimimiz anamızı,kimimiz babamızı, kardeşlerimizi belkide zamansız bir şekilde ebedi hayata göç eden kardeşlerimizdir özlediğimiz. Bu dünyadan ebedi aleme göç eden yakınlarımızı ve dostlarımızı bir daha görememektir, duyulan istek geçmiş anılarımızdır.

 Yanımızda iken belki de gerekli itibarı ve sevgiyi gösterememenin acısıdır içimizi yakan. 

Gözlerini Dünyaya açan her canlı adım adım aynı yolun yolcusu olduğuna göre kaybettiklerimiz bir daha asla geri gelmeyecektir. Hiç olmazsa yanımızdakilerin kıymetini bilmeliyizdir. 

Bayramlarımızda ve özel günlerde öpebilecek bir elinizin bulunması değer biçilemeyen bir kıymettir.

Bakmasını bilirsek başımızı dizine koyabileceğimiz ve içimizi dökebilecek bir büyüğümüzün olması hayattaki en büyük hazinedir. Sevdiklerimizin ve dostlarımızın yaşarken kıymetini bilmeyi nasip eylesin yüce yaradan.

Oğlum, kızım diyen bir ses duymayı Dünyalara değişmeyecek o kadar çok insan var ki etrafımızda. Eğer ki hala ana ve babanız hala hayatta ise o ses çok kıymetlidir. Yoksa maddi değerler ile ölçmeye kalkarsak bugünün bayramları daha renkli ve imkânları daha geniştir. 

Bayramlar özellikle çocuklarımızın hafızasına kazınan hayatları boyunca hep anacakları günler olacaktır. Çocuklarımıza imkânlar ölçüsünde bu özel günleri en iyi şekilde geçirmelerini sağlamak yine bir ebeveyn borcudur. 

Tüm İslam âleminin ve milletimizin bayramını kutlarken birlik beraberliğimizin pekiştiği terörsüz ve anaların ağlamadığı bir Türkiye dileklerimle..